Yaklaşık 1 aydır İsrail Gazze’de Hastaneleri, okulları, Camileri, Kiliseleri, ambulansları, sivil yerleşim yerlerini bombalıyor… On binlerce şehit ve yıkılan binalar…

Akan hep Müslüman kanı... Ve katiller Yahudi ve Hristiyan işbirlikçileri…

Hristiyan olan Amerika Birleşik Devletleri başkanı Biden savaşın ilk günlerinde Yahudi İsrail'e gelmiş ve katil İsrail'in katil başkanı Netanyahu ile kucaklaşmış soykırıma destek verdiğini söylemiş ve savaş gemilerini Gazze önünde savaşa hazır bekletmeye başlamıştır.

Amerika dışişleri bakanı Antony Blinken defalarca İsrail'e gitmiş ve ‘’ Ben buraya bir Yahudi olarak geldim ‘’ diyerek Din Savaşları başlatmaya çalışmıştır. 

Bu soykırım, bu terörist saldırılar; Allah'ın gönderdiği hak dinler arasında din savaşları olarak nitelendirilebilir mi?

İsrail'in yaptığı başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkelerinin desteklediği soykırım saldırıları hak ile batılın mücadelesidir.

Hak dinler; Peygamberlerin aracılığı ile insanlara duyurulmuştur.

Hak dinlerde Ahiret hayatına inanmak vardır.

Hak dinlerde gözle görülmeyen ve ruhsal varlıklar olarak bilinen meleklere inanmak esastır.

Hak dinlerde; Her şeyin Allah tarafından yaratıldığı ve yaratılanların durumunun ezelde takdir edildiği, Allah'ın bilgisi dışında hiçbir olayın meydana gelemeyeceği, Kader inancı vardır.

Bu ortak özellikler bütün hak dinlerde müşterek özelliklerdir.

Hak din olarak gönderilen Hıristiyanlıkta, Yahudilikte bu ortak özellikler büyük ölçüde yok olmuş ve günümüzde bu ortak özellikleri bünyesinde toplayan tek din İslamiyet kalmıştır.

İslamiyet’in dışında hak din olarak gönderilen dinlerin hiçbiri Allah'ın gönderdiği ilk şekliyle olan aslını koruyamamıştır.

İnanç esaslarıyla ilgili olarak gönderilen kitapları pek çok değişikliğe uğramıştır.

Bu tür dinlere; aslı bozulmuş dinler denir.

Aslı bozulmuş dinlerden biri olan ve İsraillilerin dini olan Yahudilik, Musa Peygamber aracılığı ile gönderilmiştir.

Yahudilere gönderilen Tevrat ilk indirildiği şekliyle korunmamış, çeşitli değişikliklere uğramış, asırlar sonra Azra isimli bir kâhinin ortaya koyduğu kitap, Tevrat olarak kabul edilmiştir.

Zamanla değişik Tevrat kitapları ortaya konmuş ve böylece Allah tarafından Musa Peygamber’e bildirilen iman esaslarıyla, ibadet şekilleri tamamen değiştirilmiştir.

Şu anda mevcut Tevratların hiçbiri Hz. Musa’ya gönderilen Tevrat değildir. Bunun için Yahudilik hak din olma özelliğini yitirmiştir.

Azra isimli kâhinin ortaya koyduğu sahte bir din olan Yahudilik inancına göre; Haftanın bir gününü ibadete ayıran Yahudiler cumartesi gününü ibadetle geçirirler ve ancak cumartesi dışında çalışabilirler.

Allah, Peygamber, mezhep, Ahiret inancı da değişikliğe uğramıştır.

Yahova sadece kendilerinin tanrısıdır.

Sadece İsrailoğullarına gönderilenler gerçek peygamberdir.

Peygamberlik dünyanın sonuna kadar devam edecektir.

Mesih adında bir kurtarıcı Peygamber gelecek ve onun gelişinden sonra Yahudiler dünyaya hâkim olacaktır.

Yahudilikte; Çok ve çeşitli mezheplere inanılmaktadır.

Bazı mezhepler melekleri ve Ahret inancını kabul ederken, bir kısım mezhepler hem melekleri hem de ahireti inkar etmektedirler.

Yahudilik sadece Yahudi ırkından olan insanlara aittir ve en üstün ırk Yahudi ırkıdır.

İşte aslı bozulmuş bir din olan Yahudiliğin bazı özellikleri bunlardır.

Yahudilik dinine inanan kişilere de Yahudi denir. 

İnsanlar tarafından uydurulan Yahudilik, yaklaşık 4.000 yıl öncesine kadar dayanan dünyanın en eski bir dinidir. 

Uydurulan görüşlere göre Yahudiler, onlarla özel bir anlaşma yapan, iletişim kuran tek bir Tanrı olduğuna inanmaktadır. Kötülük yapanları cezalandıran ve iyilik yapanları ise ödüllendiren Tanrıları, inananlar ile iletişimi peygamberler aracılığıyla yapmıştır.

Bugün dünya çapında bu uydurulmuş dine inanan yaklaşık 14 milyon Yahudi vardır. 

Bu sahte inanca göre geleneksel olarak eğer anne Yahudi ise, çocuk da Yahudi kabul edilir. 

Şu durumda din değiştirerek Yahudi olamazsınız. Yahudilerin genel çoğunluğu ABD ve İsrail’de yaşamaktadır.

Yahudiler, İsrail oğullarının yani Yakup peygamberin 12 oğlundan biri olan Yahuda’nın neslidir. 

Günümüzde İsrailoğulları’nın büyük çoğunluğu, Yahuda yani Yahudi boyundan gelir. Bakıldığında bir din değil ırk veya soy olarak görülebilir. 

Ancak İsrailoğlu nesli Yahuda sayesinde bugün var olduğu için bu neslin inancı yani Yahudilik de bir din olarak kabul görür. 

Musevilik ile Yahudilik arasında fark vardır.

Musevilik, Musa peygamber tarafından ilan edilen tek tanrı dinidir. Yani Yahudi halkının inandığı bir din olarak görülüyor.

Türkçe birçok kaynakta Yahudilik zalim bir ırk, Musevilik ise onların inandığı bir din olarak ifade edilmiştir.. 

Kısaca Musevilik ve Yahudilik aynı anlama gelmektedir. Birbirinden ayrı gösterilemez. 

Yahudilerin inandıkları kutsal kitap Hz.Musa'ya gönderilen ve sonradan aslı bozulan sadece Tevrat da değildir. Tevrat'ı da kapsayan ve daha büyük bir metin olan uydurulmuş kitap Tanah, asıl kutsal metin olmaktadır.

Musevilerin kutsal kitabı; 5 Tevrat, 21 Peygamberler ve 13 Kitaplar olmak üzere toplam 39 bölümden oluşur. 

Yahudi inancının yani Museviliğin kökenleri Tevrat'ta açıklanmaktadır. 

Uydurulan metne göre, Tanrı önce Yahudiliğin kurucusu olarak tanınan İbrahim adlı İbrani bir adama kendini gösterdi.

Yahudiler, Tanrı’nın İbrahim’le özel bir antlaşma yaptığına, İbrahim ve torunlarının büyük bir ulus yaratacak insanlar olarak seçildiğine inanıyorlar. 

Yazılan sahte kitaba göre İbrahim’den 1000 yıl sonra gelen Musa, yüzlerce yıl köleleştirilen İsraillileri Mısır’dan çıkardı. Kutsal yazılara göre On Emir burada indirildi.

Yahudiler Filistin olarak bilinen Orta Doğu bölgesine yerleşmişler ve Siyonizm’i amaç edinmişlerdir.

Siyonizm, 19. yüzyıl Avrupasında ortaya çıkmıştır ve bir Yahudi devletinin kurulması hareketidir.

Siyonistler dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış bulunan Yahudi topluluklarını devlet kurabilmek için bir bölgede toplanmayı, etkili bir nüfus elde etmeyi planlamıştır. 

Nazi soykırımı ile beraber Filistin'e büyük bir Yahudi göçü başladı. Yahudiler bu bölgede bir devlet olarak tanınmak için silahlı terör girişimi de dahil olmak üzere her yolu denedi. 

Ve sonunda Birleşmiş Milletler, Kasım 1947’de Filistin'in biri Yahudi öteki Arap olmak üzere iki devlet arasında paylaşılmasına karar verdi.

Yahudiler bu kararı kabul ederken Araplar reddetti. 

Kudüs şehrine ise BM denetiminde milletler arası bir bölge statüsü tanındı. 

Bu çözüm Arapları tatmin etmedi. Böylelikle İsrail-Filistin Savaşı başladı. 14 Mayıs 1948’de BM paylaşım planı uyarınca David Ben-Gurion tarafından sözde İsrail Devleti’nin kuruluşu ilan edildi.

Filistin’de yaşayan Yahudiler ve Araplar arasındaki gerginlikler, İsrail’in terörist devlet haline gelmesinden bu yana ve bugün hala devam ediyor.

Aslı bozulmuş olan dinlerden biri de Hristiyanlıktır.

Hıristiyanlık; İsa Peygamber tarafından insanlara duyurulmuştur.

Hz. İsa’ya, Allah tarafından gönderilen İncil zamanla değiştirilmiş ve insanlar tarafından değişik İnciller yazılmıştır.

M.5. 325 yılında İmparator Konstantin, İznik şehrinde 1 0OO’in üzerinde üyenin katılmasıyla bir toplantı yapmış, toplantı sonunda yüzlerce İncil’den 4 tanesi gerçek İncil olarak kabul edilmiştir.

Kabul edilen İncil’lerin hepsi İsa Peygamberden çok-çok sonraları yazılmıştır. Mevcut İncillerden hiçbiri diğerini tutmamaktadır.

Bazı konular birinde varken diğerinde yoktur.

Hristiyanlık da hak din olma özelliğini kaybetmiştir:

Şöyle ki;

Allah inancında baba, oğul, Ruhül Kudüs adıyla 3’leme vardır.

Bu 3 varlıktan bir Allah’ın varlığı kabul edilmiştir.

Bir, üç olamayacağı gibi 3 de bir olmasa gerekir.

Hıristiyanların ibadetlerinde mutlaka rahibin bulunması ve ibadetlerin kilisede yapılması zorunludur.

Çocuklar günahkar olarak doğdukları için onları günahlardan kurtarmak gerekmektedir.

Bunun için “vaftiz” esası getirilmiştir.

Vaftiz olan bir kimsenin günahlardan arınacağına inanılır.

Günah çıkarmak suretiyle günahlardan arınılabilir.

Bu da ancak Rahipler tarafından yapılabilir.

Rahiplerin, günahları bağışlama özelliği olduğuna inanılır.

Papanın değişik görevleri vardır: Bunlardan biri de “aforoz etme”, yani bir kimseyi Hıristiyanlıktan çıkarma yetkisidir.

Mezhepçilik Hıristiyanlıkta da vardır.

Bir mezhebin ortaya koyduğu görüş, diğer mezheplerce kabul edilmez.

İşte batıl dinlerden biri olan Hıristiyanlık…

Yahudi ve Hristiyan işbirliği ile gerçekleştirilen soykırımın bir an evvel sona erdirilmesi ve işgal edilen toprakların Filistinlilere geri verilmesi için ateşkes ilan edilmesi en büyük temennimizdir.

Hoşça kalınız.