Dünyada futbol gündeminin en başında şike, teşvik ve yolsuzluklar var. Ülkemizde özellikle 3 Temmuz vakasıyla tavan yapan bu illet, dünyada da gündemin en başında duruyor. 

FIFA’da yaşanan rüşvet ve yolsuzluk depremi ve ardından yaşanan olaylar beraberinde istifalar ve birbiri ardına açılan mahkemelerle iğrenç bir konuma geldi. Dünya futbolunun tavan teşkilatının en tepesindeki isimlerin bile, gırtlağına kadar gömüldüğü bu bataklık nasıl kurutulacak, nasıl bir çözüm üretilecek bilmek mümkün değil. Ancak bilinen o ki, bu durum artık futbolun içindeki en önemli unsur olan sponsorluk müessesesini alarma geçirdi.

Dünyanın bilinirliği en yüksek markalarından olan Coca Cola futbola verdiği ekonomik desteği çekme noktasına geldi.

Bir Amerikan firması olan Coca Cola, 1978’den bu yana sponsoru olduğu FIFA’nın şeffaflaşması için bir an önce reform yapması yönünde sert bir uyarı mesajı gönderdi.

1978’den bu yana FIFA’nın sponsoru olan Coca-Cola, yolsuzluk ve rüşvet skandallarının ardından, yenilir yutulur cinsten olmayan bir reform ültimatomu gönderdi. 

Coca Cola yönetimince yapılan bu ihtar notasında, her dört yılda bir, sponsorlarından 1.5 milyar dolar alan FIFA’nın, bir an önce yolsuzluklarından arınması gerektiğini belirtilirken, bu eylemin özellikle de mevcut yönetimin dışındaki isimlerce yapmasının önemi ağırlıklı olarak vurgulandı. 

Dünyaca ünlü firma mevcut reformların kısa sürede gerçekleşmemesi durumunda, FIFA’nın sponsorluğundan çekileceğini de bildirdi.

Tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere yaşananlarla ağır yara alan FIFA, sponsorlarının da ağır baskısı altında. 

Yalnızca Coca Cola değil, FIFA’nın önemli sponsorlarından Adidas, VISA, Gazprom ve Hyundai ve Kia’da de aynı tepkiler var.

Dünya ekonomisinin önemli markaları arasında yer alan bu kuruluşların hepsi Sepp Blatter ve yönetimini adeta topa tutuyorlar. Neredeyse yakın geçmişte gerçekleşen tüm çok uluslu organizasyonlarda çeşitli yolsuzlukların yaşanmış olması, bu dev firmaları sponsorluk anlaşmalarını gözden geçirme sürecine soktu.

FIFA’da son başkanlık seçimlerinin de masum geçmemiş olması, hemen her yerden kötü kokuların yükseliyor olması bile Sep Blatter ve yönetiminin, halen oturdukları koltukla boşaltmalarını gerektirmesine karşın pişkinlik diz boyu.

Sanki tüm yaşananlar bir bilim kurgu filminin sahnelerinden ibaret.

Tıpkı siyaset sahnesinin yıllanmış aktörlerinde gibi koltuk hırsı sarmış Blatter ve çetesini. Kalkın arkadaş o koltuklardan. Gidin emekliliğinizi yaşayın. Nedir bu hırs bu iktidar arzusu. Yetmedi mi yediğiniz herzeler. Çekin gidin ve o koltukları arkanızdan gelecek olan temiz insanlara terk edin. Yoksa, dünyanın gelmiş geçmiş en önemli sektörlerinden futbol karanlık kuyulara gömülecek.

Tabi ki bu söylediklerim yalnızca FIFA için değil. UEFA’da da durum farklı mı sanki? Başkan Michel Platini ve yönetimi çok mu masum? Özellikle Avrupa şampiyonalarının yapılacağı ülkelerin belirlenmesi aşamasında, delegelere baskı yapan kimdi? Ve buna benzer bir sürü pis işler…

Her fırsatta dile getiriyorum. Yineleyeyim… Dünyanın bacasız ekonomisi olan futbolu elbirliği ile yok olma noktasına getiren bu kokuşmuş zihniyet ve o zihniyetin temsilcileri, uygulayıcıları olan bu isimler o koltuklardan kalkıp gitmedikçe, bu sihirli oyunun beli doğrulmayacak. Benden söylemesi.

Kalın sağlıcakla…