Futbolun bir temaşa zevki olduğu hep yazılır, çizilir. Ancak geçmişte olduğu gibi futbol mütevazi sayılabilecek rakamların telaffuz edildiği bir oyun değil.
Bu arada tabi ki futbol, sadece bir oyun da değil. Futbol o eski bilindik kavramının çok ötesinde. Bir başka deyişle, “Futbol, asla yalnızca futbol değil”. Zaten biraz da bu durumun böyle olması, onu peşinden milyonları sürükleyen popüler bir sektör haline getiriyor.
Evet, bu kısa tanımlamanın sonrasında kaldığımız noktaya, yani futbolun eskilerde olduğu gibi, günümüze oranla çok daha makul rakamların döndüğü bir sektördü. Ancak günümüzde vasat düzeydeki bir futbolcunun dahi, milyon dolarlar karşılığında transfer edildiğini göz önüne alırsak, sanırım ne demek istediğim çok daha net anlaşılır.
Durum böyle olunca, çok sıfırlı rakamların uçuştuğu ortamda, sektörün her unsuru da astronomik rakamlarla ifade ediliyor.
İşte bu durumun en son ve sanırım en canlı örneği. Tam 16 yıldır Türkiye’de futbol maçlarının yayınlandığı platform olan Digitürk, Türkiye Futbol Federasyonu’nun ihaleye açtığı yayın haklarını tam beş yıl daha satın aldı.
İhaleye giren ve şartname alıp, katılım şartlarını sağlayan Digiturk, Tivibu, Turkcell ve Vodafone ve D-Smart’tan yalnızca Digiturk ve Turkcell Superonline teklif verme aşamasında yer aldı.
İhale yıllık 500 milyon dolar + KDV ile (590 milyon dolar) Digitürk’te kaldı. Doğrusunu söylemek gerekirse bu hayli yüksek bir rakam. Kulüpler anlamında çok büyük bir avantaj tabi ki, önemli meblağlar alacaklar. Eğer doğru değerlendirip, abuk sabuk işler yapmazlarsa, bu çok önemli gelir onları ayakta tutacaktır.
Ancak Digitürk ve onu satın alan Katar firması Bein Media ödediği bu parayı, futbol izleyicisinden yani dekoder kullanıcılarından nasıl ve de ne şekilde çıkarmaya çalışacak? İşte burası çok önemli…
Örneğin, şu anda 70 TL ödeyen bir Digitürk maç paketi izleyicisi, bir anda 120-130 TL ödeme durumunda mı bırakılacak? Şayet böyle olursa, Digitürk bayilerinin önü, kutusunu iade etmek için bekleyen insanlarla dolar taşar. Bence şirketin politikası, ücretleri fahiş zamlarla şişirmek yerine, daha çok eve dekoder sokmak olmalıdır.
Bu arada Digitürk’ün süper Lig için ödediği rakam bizi,  Avrupa kıtasının en pahalı altıncı ligi konumuna getirdi. Özetlemek gerekirse, futbolumuzun kalitesi değil ancak fiyatı hayli yüksek.
Umarım futbolumuzun artan fiyatıyla birlikte, kalitesi de aynı oranda yükseliş gösterir ve fiyat etiketle ürün dengesi kurulur…
Hoşçakalın…