UEFA Konferans Ligi Çeyrek Final ilk maçında Olympiakos, Türkiye'nin Avrupa'da tek temsilcisi Fenerbahçe'yi 3-2 mağlup etti.

Futbol, sadece saha içinde değil, saha dışında da büyük heyecan ve tartışmalara neden olabilir. Son olaylara bakıldığında, Fenerbahçe'nin Avrupa'daki yolculuğu, sadece futbol mücadelesiyle sınırlı değil, aynı zamanda yönetim ve performans sorunlarıyla da karşı karşıya.

Fenerbahçe, Türkiye'yi Avrupa'da temsil eden tek takım olarak Yunanistan'a maça gitti, ancak Türkiye Futbol Federasyonu'nun bu konudan haberi olmadığını düşünüyorum. Kulüp yönetimi ile federasyon arasındaki iletişim sorunlarını ve koordinasyon eksikliklerini gözler önüne serildiği net şekilde gözüküyor. Bunları sert bir dille aktarıyorum çünkü maç öncesi federasyonun ceza bildirgesi yayınlamasına başka şekilde anlam veremiyorum.

Maça gelindiğinde, Fenerbahçe, UEFA Avrupa Konferans Ligi çeyrek final ilk maçında kazanacağı maçta Olympiakos'a deplasmanda 3-2'lik skorla mağlup oldu. Ancak mağlubiyetin sadece sonuçla ilgili olmadığına dikkat çekmek önemlidir. Teknik direktör İsmail Kartal'ın takımı yanlış kadro ile sahaya sürdüğünü ve bu mağlubiyetin bizzat İsmail Kartal'a yazdığı çok net anlaşılıyor.

Miha Zajc ve Krunic'in aynı anda oynamaması gerektiği gibi 'temel futbol stratejilerinin' göz ardı edilmesi, eleştirilerin odağında yer alıyor. Kartal'ın, takımı doğru şekilde yönetemediği ve maçları okuyamadığı yönündeki eleştirilere ve taraftarlar arasında oluşan büyük tepkiye katılıyorum. İsmail Kartal, Süper Lig'de rekorlar kırdığını ve şampiyonluk yolunda başarılarını göz ardı etmiyorum. Ama buralara kadar gelmişken evhamlanmaya yada kaybetmeye gerek yok.

Çağlar'ın hatalarının affedilebilir tarafı yok. Livakovic ile ilgili daha sezon başında yazdığım yazıların sonuna kadar arkasındayım. Livakovic bu takımın kalecisi olamaz. 

Ayrıca sormak gerekir ilk 11 oyuncularını nasıl yedek kulübesinde bekletmeyi göze alabildin sayın hoca?

Bununla birlikte, sağlık ekibinin performansı da ciddi şekilde sorgulanıyor. İsmail Kartal'ın, sürekli olarak sağlık ekibinden memnun olduğunu belirtmesine rağmen, takımdaki sakatlık oranı endişe verici boyutlara ulaşıyor. Bu durum, kulüp içindeki sağlık ekibinin etkinliği ve oyuncu bakımının doğru yönetilip yönetilmediği konusunda ciddi soruları gündeme getiriyor.

Fenerbahçe'nin yaşadığı bu sıkıntılar, sadece bir futbol takımının iç meselesi olarak görülemez. Taraftarlar, yönetim ve federasyon arasındaki iletişim eksikliği, teknik direktörün performansı ve sağlık ekibinin vasıfsızlığı gibi konular genel olarak sorunları içinden çıkılamaz hale geliyor. Bu olaylardan çıkarılması gereken derslerin önemi büyüktür.

Sonuç olarak, Fenerbahçe'nin Avrupa macerası, sadece futbol sahasında değil, aynı zamanda yönetim ve organizasyon alanlarında da derslerle dolu bir deneyim olmuştur. Bu deneyimlerin, Türk futbolunda yapıcı değişiklikler ve gelişmeler için bir fırsat olarak kullanılması önemlidir. Gelecek için daha iyi bir spor ortamı ve başarılar için, yaşanan sorunların üzerine dürüstçe ve yapıcı bir şekilde gidilmelidir.

TEK TEMSİLCİMİZ FENERBAHÇE'YE BAŞARILAR DİLERİZ.