Fenerbahçe Beko, Valencia karşılaşmasında EuroLeague rekorları kırdığı maçı oynayıp kazanırken, Avrupa maçlarında bu sezon evinde ilk kez yenilgiyle karşılaşan Fenerbahçe, ilk maçta aldığı 3-0'lık galibiyetin avantajıyla çeyrek final biletini almayı başardı.

Ancak maçın dışında dikkat çeken bir durum vardı. Şöyle düşünüyorum: Dünyanın neresinde olursa olsun, bir ülkeye UEFA başkanı gelmişse ve bir stadyumda maç izliyorsa, o ülkenin federasyon başkanı da UEFA başkanının yanı başında o maçı birlikte izler. Ancak UEFA başkanı Ülker Stadyumu'ndayken, TFF başkanı Ülker Stadyumu'na gelmeye cesaret edemiyordu!

Maça gelirsek, yenilgiyi Ali Koç’a bağlıyorum. Kesinlikle Kadıköy'de maç izlememeliydi; totemini bozmamasını gönülden dilerim diyip espirili bir yaklaşımda bulunmak istedim.

Fenerbahçe'nin çeyrek finale yükselmesi, adil rekabet ortamında gerçekleşti. Adım adım zafere koşan takım, Türk futbolseverlerin kalbinde taht kurdu.  Sahi futbol böyle bir şey mi?

Maçın izlenmesi ise inanılmaz keyif vericiydi. Ancak kent, Szymanski, Zajc gibi isimlerin artık başarısızlıkla özdeşleştiği bir döneme tanık olduk. Szymanski çok ciddi bir düşük performansla birleşmiş durumda. Bu arada yiğidi öldür hakkını yeme derler rakip güçlüydü ve etkileyici bir performans sergiledi. 

Jayden Oosterwolde, Osayi, İrfan Can'lar ve Ferdi gibi isimlerin sahada parıl parıl parlaması taraftara ciddi güç veriyor. Maçta hakem ve rakip takımın performansı kesinlikle takdire şayandı.

Hakem demişken şiir gibi yönettiği maçta ona şiirle karşılık vermek istiyorum. 

Nezaketle sahada adım adım ilerleyen,
İşinde ustalıkla her daim belirleyen.
Kal burada bizimle, kurallara sadık, her kararında adil,
Oyunu kontrol eder, hükmeder bir stil.
Liderlik özellikleriyle parlar,
Anla bizi, bizde hakem alır sadece ahlar

Küçük bir hatırlatma taraftara! Özünüze dönün, dönmelisiniz, döneceksiniz. 

Fenerbahçe yolun açık olsun! Umarız ki bu başarı, gelecek maçlarda da devam eder ve takım, hedeflerine ulaşır. Türk'ün kalbi sen yüreğini koydukça seninle atacak!