RÖPORTAJ: MELİKE BİRGÖLGE

DEVLET TİYATROLARI: USTALARIMIZLA BİRLİKTE AYNI SAHNEDEYİZ!

27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde, bu kararın 1 Mayıs tarihindekalkacağı bildirilmişti. “Ustalarımızla birlikte aynı sahnedeyiz” diyen Devlet Tiyatroları’ndan geçtiğimiz günlerde gelen habere göre, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile birlikte bu uygulamanın yeni sezonda aldırıldığı müjdesi verildi.

Şubat 2022’de, 65 yaşına girdiği için, otuz yıldır sahnelenen ‘Kontrabas’ oyununa son verilen Metin Belgin’in, kaldırılan 65 yaş yasağından sonra, yeni sezonda, 1 Ekim’den itibaren tekrar sahne almaya başladı.

METİN BELGİN: UZUN VADEDE ‘USTA - ÇIRAK’ İLİŞKİSİNİ ORTADAN KALDIRACAĞI İÇİN ENDİŞE DUYMUŞTUM!

Şubat 2002 tarihinde alınan ve Eylül 2022’de kaldırılan, birçok oyuncuyu ve sanatseverleri sevindiren bu kararla ilgili Metin Belgin’le konuştuk.

“Devlet Tiyatrosu’nda uygulanan 65 yaş üstü ‘konuk oyuncu’ yasağı birçok oyunun kaldırılmasına, ya da rol değişikliğine neden oldu. Bu uygulamanın pandemi ortamı dahil, hangi amaçla yapıldığını bilmiyorum. Ancak uzun vadede ‘usta - çırak’ ilişkisini ortadan kaldıracağı için endişe duymuştum. Çünkü tiyatro eğitimi, disiplini okulla başlar, sahnede deneyimle gelişir; biz hocalarımızdan, ustalarımızdan böyle gördük, böyle öğrendik. Üstelik genç ve yaşlı kuşakların sahnede buluşması bize özgü bir durum değil, ilk akla gelen soruyu o zaman herkes sordu: “Yaşlı rolleri peruk sakal takarak gençler mi oynayacak?” Yani okullarda yapılan müsamereye mi dönecek ödenekli tiyatro oyunları? Diğer taraftan yanlış bir algı da oluştu, sanki 65 yaşına gelen oyuncular emekli olmak istemiyor, kadroları işgal ediyor gibisinden… Bizim böyle bir itirazımız, beklentimiz hiç olmadı, hepimiz yıllardır sürdürülen kadro dışı ‘konuk oyuncu’ statüsünün devam etmesini istedik, o kadar.

45 YILDIR EMEK VERDİĞİM YUVAMDAN BİR DAHA DÖNMEMEK ÜZERE AYRILMAK BENİ ÇOK YARALADI!

65 yaş üstü oyuncuların Devlet Tiyatrosu’nda, artık oynayamacağı kararı sizi de üzmüş olmalı? Hem de 30 yıldır sahnelediğiniz bir oyun varken, hâlâ kapalı gişe oynarken…

Evet, 30 yıldır Devlet Tiyatrosu’nda yönettiğim ve oynadığım Patrick Süskind’in  “Kontrabas” oyununun son temsilinde çok örselendim, 45 yıldır emek verdiğim yuvamdan bir daha dönmemek üzere ayrılmak beni çok yaraladı. Dünyanın sonu değildi elbette, oyuncunun emeklisi olmaz, sağlığı el verdiği sürece her ortamda sahneye çıkar. Duygularımı belki şöyle tarif edebilirim; Devlet Tiyatrosu’nda büyüdüm, geliştim, varoldum. Vefa borcumu unutmadım, bu ülkenin tiyatro sanatına önemli katkıları olduğuna inandım, işte bunlardı beni yoksunluk travmasına sürükleyen.

ÖZEL TİYATRO SAHİBİ ARKADAŞLARIMDAN ‘KONTRABAS’ İÇİN BENİ ONURLANDIRAN TEKLİFLER ALDIM AMA…

Siz oyuncular kadar biz sanatseverleri üzen bu karar alındığında, başka tiyatroların size kapılarını açtığı düşüncesindeyim.

Evet… Ertesi gün,özel tiyatro sahibi arkadaşlarımdan beni onurlandıran teklifler aldım, Kontrabas’ı kendi tiyatrolarında devam ettirmemi istediler, ama Devlet Tiyatrosu’nda başladığım oyunu özel tiyatroya taşımayı hiç düşünmedim, bana etik gelmiyor çünkü.Neyse, haklı tepkiler sonunda yanlış karardan dönülmesini sevindirici bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Yeni sezonda yeniden sahnede seyircilerimizle buluşmanın heyecanını ve mutluluğunu fazlasıyla yaşıyorum.

DEVLET TİYATROSU, BU YASAĞI SÜRDÜRÜRSE ‘KONTRABAS’I HİÇBİR ZAMAN OYNAMAYACAĞIM DEMİŞTİM!

Haberi nasıl aldığını sorduğumuz Belgin’in cevabı:

‘Yaklaşık üç hafta önce yönetim tarafından arandım. ‘Kontrabas’ı ekim programına koyacaklarını söylediler. Ben de ‘Seve seve kabul ediyorum’ dedim.

Dediğim gibi, 65 yaş üzeri yasak başladığında özel tiyatrolardan arkadaşlarım kendi prodüksiyonlarıyla oyunu sürdürebileceklerini söylemişlerdi. Beni çok onurlandıran teklifler geldi fakat Devlet Tiyatroları’nda başladığım bir oyunu dışarı taşıyıp başka bir konseptle oynamayı hiçbir zaman uygun bulmadım. Eğer Devlet Tiyatrosu, bu yasağı sürdürürse ‘Kontrabas’ı hiçbir zaman oynamayacağım demiştim.

Belgin, “Kontrabas’ın tekrar sahnelenecek olması, mutluluk veriyor tabii. Seyircilerin tepkisi çok güzel. Bizim başka da bir beklentimiz yok” dedi.

Oyuncu, “Sanki kadroları işgal ediyormuşuz gibi tepkilerle karşılaştık. Biz 65 yaşında emekli olmaya karşı çıkmadık. Devlet kurumlarında zaten emeklilik yaşı budur. Yanlış mı aktarıldı, sosyal medyada mı böyle ifade edildi bilmiyorum, genç tiyatroculardan tepki almaya başladık. Biz konuk oyuncu olarak kadro dışında, oyun bazında oyunlarda rol alabiliriz. Emekli olmak istemiyormuşuz gibi yansıtıldı. Böyle bir şey yok” diyerek görüşlerini bu şekilde paylaşıyor sanatseverlerle.

‘Desteğini eksik etmeyen seyircilerimizi saygıyla selamlıyorum.’ diyen Belgin’in, klasik haline gelen ‘Kontrabas’ ile 1 Ekim’de saat 20.00’de Garibaldi Sahne’de izleyiciyle buluşan oyun, 6-7-8-9 Ekim’de ve sezon boyunca sahnelenmeye devam edecek.

***

SERPİL TAMUR: BİZİM YAŞIMIZDAKİLERİ EMEKLİ EDİNCE, YAŞLILARI KİM OYNAYACAK PEKİ?

Konuyla ilgili 65 yaş üstü oyuncuların sahne alamayacağı kararına üzülenlerden biri de sevilen oyuncu Serpil Tamur idi. İki ay önce bu konuyla ilgili konuştuğumuz Serpil Hanım, bana şunları söylemişti:

“Jübilemi yapmak istediğim rol var. Yani şöyle, o rol ne olur bilmiyorum ama Devlet Tiyatrosu’nda, bir süre önce öğrendim; 65 yaş üstüne oyunculuk ve reji imkanı tanımıyorlarmış, bu yasaklanmış. Emekli oldum, iki oyun sahneye koydum, bir oyunda da oynadım Devlet Tiyatrosu’nda. Ama şu anda isterim ki, 46 yıl 8 ayını vererek emekli olduğum Devlet Tiyatroları’nda tekrar bir oyunla jübilemi yapmak ve noktayı koymak isterim. Bakanımızdan randevu alacaklardı, benim adıma. Görüşmek istiyorum ama buradan da ayrıca duyurmak istiyorum, sanatçının emeklisi olmaz! Bizim yaşımızdakileri emekli edince, yaşlıları kim oynayacak peki? Mesela haminneyi kim oynayacak tiyatroda, gençler mi? Yaşlıların olmadığı dönemde, bizler çizgiler yaparak yaşlı kişileri oynadık. Ben 23 yaşındayken, 50 yaşında bir kadını oynadım ama ne yaptık, çizgilerle… Ama bu suni oluyor, bu yeterli olmuyor. Halbuki bizim yaşımızda; eğer kafamız sağlamsa, çalışabiliyorsak, oynayabilecek gücümüz varsa, izin versinler lütfen, kendi yuvamda oynamak istiyorum. Bu da benim en doğal hakkım. 60 yıl boyu ülkede gerek Devlet Tiyatrosu’nda gerek özel tiyatrolarda oyunlar oynadım. Bu minvalde bir oyunla Devlet Tiyatrosu’nda bitirmek istiyorum. Bu da benim son arzularımdan biri. İnanın buna izin verilirse çok mutlu olacağım sevgili Melike. Yani izin verilmeli yaş konusunda. Eğer oynayamayacak güçte değilse bir oyuncu zaten kendini biliyordur. Ezber yapamıyorsa oynamayacaktır, oynamıyordur. Onun için lütfen izin verilsin. Eğer kendimizi ispatlayamazsak, iyi oynayamazsak o zaman yasaklanabilir ama rica ediyorum, lütfen izin verilsin. Hâlâ âlâaktif olarak mesleğinizi yapıyorsanız, yaşın ve yılların hiç önemi yok.”

O KADAR ÖZEL BİR ŞEY Kİ, SAHNEDE SEYİRCİNİN NEFESİNİ HİSSETMEK…

Sahnede olmak sizin için çok önemliyken, 65 yaş üstü kararı üzmüş olmalı?

Hem de nasıl… Benim için sahneye çıkmak önemli. Bu yaşımda oynayacağım roller sınırlı. Ama oyun, rol gelirse, onların hepsini zevkle ve keyifle oynayacağıma eminim. Çünkü bir buçuk yıl belki iki yıl oldu, sahneye çıkamıyorum. ‘Annem, Oğlum Ve Ben' kaldı pandemiden ötürü. O kadar özel bir şey ki sahnede seyircinin nefesini hissetmek… Onun için önemli olan sahneye çıkabilmek...  Eğer uygun ve iyi bir oyun gelmezse, tek kişilik bir oyun oynayarak noktayı koyacağım. Bunu da söylemiş olayım Melikeciğim. Tek kişilik bir oyunla da sahneye çıkabilirim kendi başıma. Kimseye sorumlu olmadan, vereceğim mesajımı da verebilirim, istediğimi de oynayabilirim diye düşünüyorum. Eğer jübilem böyle bir oyunla, Devlet Tiyatrosu’nda olursa çok güzel olur ama olmazsa ne yapalım… Çareler tükenmez.

***

SANATÇININ EMEKLİSİ OLMAZ!

65 yaş üstü yasağının kaldırılmasından sonra, bu karara sevineceği için aradığımda öğrenen ve çok mutlu olan Serpil Hanım’ın sevinci yaşanmaya değerdi.

“Ay, gerçekten mi? Ağlayacağım şimdi, mutluluktan. Çok güzel bir haber bu. 46 yılı 8 ay devlet tiyatrosunda hizmet verdikten sonra yaştan ötürü emekliye ayrıldım. Ondan sonra Devlet Tiyatrosu’nda iki oyun sahneye koydum, bir oyunda da oynadım. O zaman serbestti, emekli olanlarda tekrar tiyatroda oyunlarda görev alabiliyorlardı. Bir dizi çekimi için dört yıl İstanbul'dan uzakta kaldım. Bu süre içinde hep aklımda tekrar İstanbul'a dönüp Devlet Tiyatrosu’nda bir oyunda görev alacağım hayaliyle geçirdim. Sonra bir geldim ki, maalesef 65 yaş üstüne Devlet Tiyatrosu görev veremiyor. Rejisör olarak da oyuncu olarak da görev alamayacağımızı öğrendim ve çok üzüldüm. Bunun için bakanla görüşebilir miyim diye temasa geçmek istedim ama sonra mümkün olmadı. Ama bu olay beni çok üzdü çünkü oyuncunun emeklisi olmaz. Oyuncu her yaşta oynamalı; eğer ezber yapabiliyorsa eğer bir takım yeteneklerini kaybetmemişse mutlaka görev almalıdır. Ki bunlardan bir tanesi de rahmetle, sevgi ve saygıyla andığım Yıldız Kenter hocamdı. Biliyorsunuz, kaç yaşında, iki buçuk saatlik, tek kişilik bir oyun oynadı. Demek ki eğer sağlığınız müsaitse, eğer ezber yapabiliyorsanız, eğer oyunculuk yeteneğiniz devam ediyorsa oynamalı. Bu şartlarda sahnedegörev almak benim en büyük hayalim. Hatta rol aldığım, dört sezon süren dizinin bitiminde, Adana’dan döndüğümde, bir oyun seçmiştim onu tiyatroya götüreyim, belki bu oyunu oynatırlar diye düşünüyordum. Bütün hayallerim yerle bir olmuştu 65 yaş üstü kararını duyduğumda. Gerçekten çok üzüldüm ama bunun değişmesi gerektiğine de bütün kalbimle inanıyordum. Çünkü sanatçının emeklisi olmaz. Sanatçı her yaşta oynayabilecek bir rol mutlaka bulur; televizyonlarda da, tiyatro sahnesinde de. Ben de istedim ki, konservatuvarı bitirdikten sonra direk girdiğim ve bütün ömrümü geçirdiğim Devlet Tiyatrosu’nda son bir kez bir oyunda görev alıp, bu oyunla jübilemi yapmak. Bu en büyük hayalimdi. Şimdi bunun gerçek olabileceğini düşündüğüm için çok mutluyum. İnşallah en kısa sürede sahnede olabilirim. Sanıyorum bunu istemek de hakkımdır değil mi? Son bir kez, kendi hayatımı, tüm yaşantımı geçirdiğim Devlet Tiyatrosu'nda oyun oynamak. Teşekkür ederim bu kararı değiştirenlere, sonsuz teşekkür ederim. Sağ olun, var olun.

***

MUSTAFA KURT: DENEYİMLİ USTALARLA YENİDEN BULUŞMAK HEYECAN VERİCİ!

Oyuncu ve Devlet Tiyatrosu Müdürü Mustafa Kurt’un, bu konudaki gelişmeyle ilgili düşünceleri ise şöyle:

“Türk Tiyatrosuna yıllarca emek vermiş, kıymetli değerlerin, covid sonrası yeniden aramıza dönmesiyle,oyunlarımız daha güçlü bir şekilde seyircimizle buluşacaktır.Deneyimli ustalarla yeniden buluşmak heyecan verici.