İMAM- HATİP MEKTEP’LERİ DİYÂNET’E BAĞLI OLMALIYDI!...
İlim Yayma Cemi’yyeti İdare Hey’et’leri,ilk İlim Yayma Cemi’yyeti İdare Hey’eti Reisi, Merhum, Seni’yyüddîn Başak, Merhum, Rahmi Köseoğlu, Merhum, Vehbi Bilimer, Merhum, Av.Yusuf türel riyaset’lerinde, hey’etler halinde, 1951 yılından i’tibaren,- ki, İlim Yayma Cemi’yyeti, 11 Ekim 1951 tarihinde kurulmuştu.- Ramazan ve Kurban bayramlyarında, Kısıklı’daki Ziyarethane’de, Süleyman Efendi Hazret’lerini,(k.s.) mutlakra, ziyaret ederlerdi.Bu ziyaretler, Süleyman Efendi Hazrret’lerinin(k.s.) 16 Eylül 1959 tarihine kadar devam etmiştirn. Bu ziyaretler sırasında,İlim Yayma Hey’eti, “ Efendim! İmam-Hatip Mektebine kayd’edilen ve hâlen, devam eden çocukların ekserisi, Anadoulu illerimizden gielen çocuklardır. Ma’alesef, bu çocuklar Mektep’de herhangi bir şeyler öğrenemedikleri gibi, terbiye de edilemiyorlar. Biz, bunları Yurtlarımızda barındırıyor, bütün ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Fakat, biz de bunlara bir şeyler veremiyor, terbiye edemiyoruz. Namaz kılmıyorlar, sık sık, sinemalara kaçıyorlar, aralarında ma’alesef, sigara içenler bile var. Siz’den istirhamımız, Mektep, Maarif Nezaretine bağlı olduğu için, müdahale imkânımız yok, ama, Yurtları Bize bağlı, Yurt’larımızı size teslim edelim,Sizin Kurs’larınzda olduğu gibi, okutunuz, terbiyie ediniz,” diye rica ve istirhamda bulunduklarında, Süleyman Efendi Hazret’leri, kendilerine, “ Efendiler! Ben Size tâ baştan söylemiştim; Mahmud Esa’d Bozkurt, Hasan Âlî Yücel, İsmail Hakkı Tonguç tdarafından dizayn edilen, Darvinizm’i esas alan, Allah’ı Celle Celâlühû iinkâr eden, Yaratılışı bile inkâr ederek, Amib’den maymuna, maymundan insana tekâmül ettiğimiz iddia eden, Küfr ve iinkâr üzerine kurulmuş bir Bakanlığın kontrolündeki mekteplerde, imam-Hatip, müezzin- kayyım, Kur’ân muallimi, müftü ve vaiz yetişmez. Aldanmayın! Bu Hükûmet, göstermelik değil de gerçekten Din Eğitimi hususunda samîmî İSE, Diyanet İşleri Reisliği’ne bağlı, Diyanet Akademisi kurulur, Akademi’nin İbtida kısmı’na, dört yaşını bitirmiş, beşinci yaşından da dört ay, dört gün,almış çocuklar kayd’edilir,Zarûrât-ı Diniyye bilgileri yanında İslâmî harf’leri okuması, yazması öğretilir. Bunun yanında, Tarih, Coğrafya, Matematik gibi İlkokul’da öğretilen bilgiler de verilir, İbtidaî diploma ile, Rüşdiye kısmına,Rüşdiye bitirilince, İdâdî kısmına, İdadî’den me’zun olanlar, yapılacak müsabaka imntihanlarıyla, imam- Hatip, Müezzin- Kayyım olarak ta’yin edilirler. İdadî’ ye diplomasıyla Âlî kısmakaydolup me’zun olanlar, yine müsabaka imtihanları neticesinde, müftü- vaiz olarak ta’yin ediliirler.Sonra İhtisas bölümü,Akademi’nin Âlî kısmından me’zun8 olanlar mülakat ile, Fıkıh, Usû-ü Fıkıh, Hadis, Usûl-ü Hadis ve Tefsir sahasında ihtisas yapan mütahassıslar olurlar..
Akadim’de eğitimi, Ashab-ı Suffe ve Osmanlı Medereselerindeki usule göre olacaktı.
Kusura bakmayınız! Gündüz, sabah’tan- akşam’a, ateist, deist, inkarcı öğretmenlerin, beyinlerini ifsad ettiği, bu talebe’yi yurt’larda ki, zaman çok mahdut, gece şartları, zamanın neredeyse tamamı, yemek ve istirahata ayrılmış, bu kısa zamanda, zehirlenmiş bu talebe’yi nasıl terbiye edebiliriz?..
Bu satırların Muharriri, Fakir’in bizzat şahid’lik ettiği, bir vak’a: Yıl, 1964,Yer, Üsküdar-Çamlyıca, Kısıklı,Süleyman Efendi Hazret’lerinin Ziyarethanesi’nin de bulunduğu, geniş Bahçe..Süleyman Efendi Hazret’lerinin torunları, Mehmed Beyazıd, Ahmed Arif Denizolgun Kardeşlerin Sünnet Merasimi var. İlim Yayma Cemi’yyeti İdare Hey’etiu de Merasim’e da’vetli.. Merhum, Vehbi Bilimer riyasetindeki Hey’et Merasimi teşrif ettiler. Apartman girişinde, Hey’eti, Merhum, Kemal Kacar, Merhum, Seyyid, Hüseyin Kamil Denizolgun, Merhum, Hüseyin Kaplan, Merhum, Mehmed Arıkan olmak üzere, bizler de bir hey’et olarak karşıladık,Mekân’a buyur ettik.Hafızam beni yanıltmıyorsa, Merhum, Vehbi Bilimer Riyasetindeki Hey’ette, Rahmi Köseoğlu, Av. Yusuf Türel, Merhum, Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş, Abdülkavî Beşer, Hasan Uğur ve Abdülkadir Çavuişoğlu bulunuyordu.
Şeref Masasına servis hizmeti verdiğim için, hey’etler arasındaki konuşmaları net olarak duydum. İmam-Hatip Mektep’lerinin açılışının üzerinden 12-13 yıl geiçmiş, Türkiye’nin en büyük İmam- Hatip Mektebi, İstanbul- Fatih, Çarşamba’da İlim Yayma Cemi’yyeti tarafından yaptırılmış, -Halen, “ Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi,” Eğitim hizmetine devam etmeaktedir. O yıllarda, yatılı olarak, 150 öğrencisi vardı.
İlim Yayma Cemi’yyeti Hey’eti, yıllarca, Süleyman Efendi Hazret’lerine tekraren ve tekraren, rica’larını bu sefer, Merhum Kemal Kacar Bey’e yapıyorlardı. “ Efendim, daha önce Mektep ayrı yerde, Yurt ayrıyerde olduğundan talebe’yi kontrol imkânımız yoktu. Yeni İnşa ettirdiğimiz, Mektep, yatılı olduğu için aynı zamanda yurt binası da, Talebe’yi daha iyi kontrol edebileceğimizi, daha yakından ta’kip ile terbiye edebileceğimizi düşünürken, tam tersi oldu. Öğle ta’tiliinde,Talebe’yi önce mescide topluyor, namaz kılmayanlara yemek yok, diyoruz, mescidin kapısını üzerlerine kitliyoruz, Namaz kılmayanları yemek de yok, diyor, yemekhane’nin kapılarını kiltliyoruruz. Nafile, bir de bakıyoruz, Mescid üzerlerine kapatıldığı, yemekhane’ye girişlerine izin verilmediği halde, yine, namaz kılmıyorlar, kendi aralarında mescid’de birdir bir, uzun eşek, oynuyorlar. “ Eğitim öğretim için elimizden bir şey gelmiyor, ama yurt’larımızı, Mekteplerdeki yur bölümlerini size teslim edebiliriz, beraber çalışalım, teklif ve ricasında bulundular. Hatırlayabildiğim kadarıyla Merhum, Kemal Kacar Bey de, daha önce, Hazreti Üstaz’ımızın verdiği cevablara benzer bir cevab vermişti...
Günün siyasetini çok iyi okuyan, basiret, öngörü ve ma’nevî tasarrufla geleceği de görebilen,Süleyman Efendi Hazret’lerinin tesbit, ikaz ve ihtarlarına uyulsaydı, bugün tartıştığımız pekçok şey cevabını bulacak, Türkiye’mizin ma’nevî veçhe’si bambaşka olacaktı.
Heyhât,ki, bu mes’ele’lerin konuşulduğu yılların üzerinden 73 yıl geçtikten sonra, Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyanet Akademi’si kuruldu. 4- 6 yaş Kur’ân Kurs’ları açıldı. Fakat, fonksiyonları, te’sir sahaları nereye kadar?!..
