Türkiye'de son 20 yılda evlenme oranı düşerken boşanma oranı hızla yükseliyor. 2022’de yılında 574 bin 358 evlilik yapıldı. 2022 yılında 180 bin 954 boşanma kayda geçti. Türkiye İstatistik kurumun verilerine göre 2002-2022 arasını kapsayan son 20 yılda bin kişilik nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden 'kaba evlenme hızı' yüzde 20 düşerken 'kaba boşanma hızı' ise yüzde 47 arttı. Boşanma davalarında hızlı yükselişle birlikte birçok hukuki sorunda orta çıkmaktadır. Bizde bu nedenle bu alanda çalışmalarını sürdüren Av. İdris Dalan' a en çok merak edilenleri sorduk. İşte detaylar;

Boşanma Davası Nedir? Hangi sebeplere dayanarak boşanma davası açılır?

Boşanma Davası; eşlerden birisinin mevcut evliliğin sona ermesi için, eşlerin boşanma sebeplerinden en az birini ileri sürerek açtığı davadır. Türk Medeni Kanunu'nda boşanmanın sebepleri sınırlı şekilde sayılmıştır. Kısacası bu sebeplere dayalı olarak sadece boşanma gerçekleşir. TMK 'da sayılan bu sebepleri şu şekilde sıralamamız mümkündür. Zina Nedeniyle Boşanma, Hayata Kast Nedeniyle Boşanma, Pek Kötü Muamele Nedeniyle Boşanma, Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Suç İşleme Nedeniyle Boşanma, Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle Boşanma, Terk Nedeniyle Boşanma, Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma, Evlilik Birliğinin Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma, AnlaşmalıBoşanma, Fiili (Eylemli) Ayrılık Nedeniyle Boşanma Şeklinde düzenlenmiştir.

Son yıllarda yapılan istatistikler boşanmaların arttığını göstermektedir, gerçekten boşanmalar artıyor mu, artıyorsa bunun sebepleri nelerdir?

Son 5 yılın karşılaştırma verileri, Türkiye'de aile kurumuna dair bu bakımdan önemli veriler sunmaktadır. Türkiye'de evlilik oranları düşerken, boşanma oranlarının arttığını açıkça görüyoruz. Bu durumun birçok sebebi bulunmakta olup özellikle değişen ve gelişen dünyada sosyal medya kullanımının artmasıyla beraber boşanmaların arttığını söylemek yanlış olmayacaktır. Sosyal medya bireylere, farklı kişilerle bağlantı kurmayı ve kendilerini rahatça ifade ettikleri bir ortam sunduğu için iletişim araçlarının çeşitlenmesi beraberinde iletişim kopukluklarına sebep olmaktadır. Böylece kişiler arası iletişimin sanal ortama yansıması boşanmalara da etki etmektedir.

Kaç tür boşanma davası vardır?

SEHER DOĞAN: “İnsanı insana ancak şiir sevdirir” SEHER DOĞAN: “İnsanı insana ancak şiir sevdirir”

Hukukumuzda, Anlaşmalı Boşanma Davası, Çekişmeli boşanma davası olmak üzere iki tür boşanma davası bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanma davası tarafların hem maddi hemde manevi olarak evliliklerini sonlandırmayı kabul ettiği boşanma türüdür. Anlaşmalı boşanma davasında taraflar her konuda anlaşmaya varmış ve bu şekilde protokol hazırlamışlardır. Çekişmeli boşanma davasında taraflar arasında uzlaşma söz konusu olmadığı durumlarda açılan , eşlerden birinin boşanmak istememesi halinde açılan boşanma türüdür.

Boşanma Davalarında Avukatlar Önemli midir? Boşanma davalarında kendini avukatla temsil ettirmek önemli midir?

Elbette önemlidir. Çünkü boşanma hususunda hala taraflar haklarını bilmemektedir. Boşanma nedeni doğru bir şekilde belirtilmediği zaman boşanma davası reddedilebiliyor. Boşanma davası reddedildiği takdirde de aynı nedenlere dayalı olarak taraflar 3 yıl dava açamıyorlar. Buda tarafların mağduriyetine yol açmaktadır. Kısacası avukatın çok önemli olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında aradaki anlaşmazlık ve uyuşmazlık durumlarında avukatla temsil edilmeleri oldukça önem arz eder. Türk hukuk sisteminde hiçbir davada avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ama sürecin daha kısa sürede çözümlenmesi ve tarafların haklarını savunabilmeleri açısından avukat önem arz etmektedir. Bu tür davalarda avukatların olayı iyi analiz etmesi ve o şekilde bir yol izlemesi muhakkak avukatın profesyonelliğiyle ilgili bir durumdur. Bundan dolayı da avukattan profesyonel yardım almak tarafların faydasına olacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Avukat Gerekli midir?

Kesinlikle avukat olmalıdır gibi bir durum söz konusu değildir. Taraftarın kendileri de bir protokol ve dava dilekçesiyle mahkemeye başvurup boşanma işlemini gerçekleştirebilir. Her davanın takibini kişi, kendisi yapabilmekte ve vekil ile dosya takibini yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak ne olursa olsun her iş, bir uzmanı tarafından yapılmalıdır.  Herkesin durumu farklı olduğu için taraflar bazen internetten maktu bir dilekçeyle ve profesyonel yardım alınmadan hazırlamış oldukları protokolle başvurabiliyor. Ama bu durum ciddi hak kayıplarına yol açabiliyor.  Her boşanma davası kendi özelinde farklılık gösterir. Bu nedenle protokoller her olayda aynı sonuçları vermeyebilir. Bu farklılık tarafların velayet konusunda olsun, gelirleriyle ilgili olsun, sahip olduğu mallarla hatta yaşadıkları bölgeyle ilgili farklılık gösterebilir. Bundan dolayı protokol bu çerçevede farklılık gösterir. Taraflar internetten bu protokolü maktu bir şekilde indirdiklerinde buna uyamayabiliyor ve daha sonra bunu değiştirmek istiyorlar. Yeniden mahkeme yoluna gidebiliyorlar. Bu durumda hem maddi hemde manevi olarak tarafları yıpratabiliyor. Taraflar bunu dikkate alarak hareket etmelidir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Avukatın Rolü nedir? Avukat tutan biriyle tutmayan biri arasında ne gibi farklılıklar vardır?

Anlaşmalı boşanma davasıyla kıyasladığımız zaman çekişmeli boşanma davası çok uzun ve yıpratıcı bir süreçtir. Boşanma davaları herkes tarafından yapılan kolay davalar gibi görünse de göründüğünden daha zor davalardır. Çoğu zaman vatandaşlar bunu takip edebileceklerini söylese de takip edemiyorlar. Davanın konusunu, niteliğini doğru bir şekilde tespit edemediğinizde davanın reddedilme durumuyla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Davanız reddedilirse 3 yıl boyunca bu davayı açamazsınız. Bu durum taraflar arasında çok daha uzun ve yıpratıcı bir sürece dönüşür. Taraflar burada daha fazla mağduriyet yaşayabilir. Çekişmeli boşanma davası açmak isteyen vatandaşlara süreci avukatla takip etmelerini tavsiye ederim. Profesyonel yardım almaları tarafların menfaatine olacaktır.

Boşanmak isteyen ama boşanmayla ilgili haklarını bilmeyen ve maddi geliri olmayan kişiler kendini avukatla nasıl temsil ettirir? Bu mümkün müdür?

Evet mümkündür.Avukat ile dosya takibinin yerine getirilmesi konusunda maddi imkânı olmayan vatandaşlar ücretsiz olarak vekillik hizmeti almak için bulunduğu ilin barosuna başvurmalıdır. Baro gerekli bilgileri zaten taraflara vermektedir. Baroların adli yardım büroları bulunmakta olup, bu bürolara başvurarak gerekli koşulları sağlamaları halinde talep eden kişiye avukat atanabilecektir. Atanan avukat ücretsiz bir şekilde taraflara yardımcı olabilecektir.

Boşanma davalarında kadına pozitif ayrımcılık tanınıyor mu? Tanınıyorsa bu durum doğru mudur? Ne gibi pozitif ayrımcılık yapılmaktadır?

Kadınlara hiçbir delil göstermeksizin kısmen doğru kısmen yanlış kabul edilebilecek durum olsa da uzaklaştırma kararı verilebiliyor. Kadınlar koruma altına alınabiliyor, kadınların karşı taraftan şiddet gördüğünü beyan etmesi üzerine herhangi bir delil aranmaksızın kadınların sığınma evine yerleştirilmesi gibi ayrımcılıklar kadına tanınmaktadır. Yine nafaka belirlenirken kadının erkeğe nafaka verme durumu söz konusu olmazken erkeğin dava sürecinde geçici nafakaya bağlanması pozitif ayrımcılık olarak değerlendirilebilir.  Ama hak olarak değerlendirirsek kadın ve erkek haklar bakımından eşittir. Taraflar birbirinden üstün değildir, tarafların birbirine karşı tutum ve davranışları ve boşanma sebebi bu hakların bir tarafa pozitif olarak kullanılmasını sağlayabilir.

Boşanma davası sürecinde ortak konut kime tahsis edilir?

Tarafların tamamen talebine bağlıdır. Öncelikle tarafların çok geçerli bir gerekçesi yoksa kadına bırakılmaktadır. Burada da aslında kadına tanınan pozitif ayrımcılıktan söz etmek mümkün olacaktır.

Boşanmada mal paylaşımı nedir, nasıl yapılır, hangi mallar boşanmada paylaşılır?

Evlilikte edinilmiş mallar ortak değerlerdir; şahsi kullanıma özel ekstra maddi kazanç getirmeyen, evlilik öncesi mallar ise paylaşılmayan değerlerdir. Evlilik birliğinin sona ermesiyle beraber boşanma gerçekleştikten sonra mal paylaşım davası görülmeye başlar. Medeni Kanun’a göre evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan malların paylaşılmasıyla boşanma sonrası mal paylaşımı gerçekleşir. Mal rejimi bizim hukuk sistemimize 2002 yılında girmiştir. 2002’den sonra tarafların evlendikten sonra elde etmiş olduğu kazançlarla almış oldukları tüm taşınır, taşınmaz mallar ve nakdi paralar ortak malları sayılır. Evlenmeden önce tarafların malı sayılan ya da tarafların ailesinden kalan, bağış yoluyla elde edilen mallar bu mal rejimine tabi değildir. Sadece tarafların evlilik birliği içerisinde elde etmiş oldukları taşınır ve taşınmaz mallar ve nakdi paralar mal rejimine tabidir. Evlilik birliği içerisinde edinilmiş malvarlıklarından eşlere ait kişisel malvarlıkları çıkarılır ve kalan malvarlıkları iki eşit paya bölünerek paylaşım gerçekleştirilir. Her boşanma süreci farklı şekilde değerlendirilir bu hususta ne şekilde paylaşım yapılacağı tespit edilmelidir. Ocak 2002 öncesinde boşanmada mal paylaşımı için mal ayrılığı rejimi söz konusuydu. Ocak 2002 de yapılan değişiklikle malların yarı yarıya paylaşımı esas hale gelmiştir.

Boşanmada çocuğun velayeti kime verilir?

Velayet, çocukların bakımını, korunmasını ve çeşitli yönlerden yetiştirilmesini sağlamak amacıyla, ana babanın, çocukların kişiliklerinin ve mallarının korunmasıyla, onların temsili konusunda sahip oldukları hak, yetki ve ödevler olarak tanımlanır. Velayet boşanmada önemli bir konudur. Mahkeme çocuğun menfaatini üstün tutarak bu hususta karar vermektedir. Evlilik sürecince anne ve baba tarafından birlikte kullanılan velayet hakkı boşanmayla beraber taraflardan birine verilir. Boşanma davası sürecinde tedbiren çocuğun velayeti bir tarafa verilir, daha sonrasında ise boşanma kararıyla beraber hâkim çocuğun velayetini bir tarafa vermektedir. Hâkim bu hususta çocuğun üstün yararını gözetmelidir. Boşanma davasıyla velayet hususu bağlantılı değildir. Önemli olan, çocuğun hangi tarafta kalması halinde daha iyi yetiştirileceği ve bakılacağı, eğitim ve öğreniminin daha iyi sağlanacağıdır.

Anlaşmalı Boşanma Davası Sonrasında Velayetin Değiştirilmesi Davası Açılabilir Mi?

Velayet, önemli bir husustur. Mahkemeler çocuğun her daim üstün yararını gözetmektedir. Anlaşmalı boşanma davasında taraflar velayet konusunda uzlaşmış olsalar dahi dava sonrasında gelişen olay ve durumlara göre velayetin değiştirilmesi davasını her daim açabilecektir. Velayet davası kamu düzeninden ileri gelmektedir.