16 yıl önce yazmaya karar vermiştim. Ataköy’de oturduğum evimin dibindeki badem ağacının site yönetimi kararıyla üzerinde çiçekler ve arılar olduğu halde kıtır kıtır doğranması vesile olmuştu,…

İşte o günden beri ağaçlar kesildiğinde, yandığında, bir şekilde zarar gördüğünde deliririm. Şaka değil saçımı başımı yoluyorum. Çünkü bir ağacın o ağaç görseline ulaşması  çok uzun yıllar alıyor. Ve yok olan her ağaç- görselliğini geçtim- yaşamımızın can damarı havamızı oksijensiz, kuşları evsiz, çeşitleriyle bizi doyuran besinlerden mahrum, toprağı başıboş bırakıyor.

Geçen yaz ormanlarımızı cehenneme çeviren yangın felaketleri. Peki yaşadıkları ortamı tutuşturan orman ahalisi miydi ? Daha neler…

Şimdi bu acılar soğumadan…Geçen hafta sen de mi İBB yaa dedim.

Bir gün pat diye, 112 ağaç kesildi!

Latince“Ceratocystis platani” adı olan bir mantarın yol açtığı kanser hastalığı - hastalığının risk grubunun çok yüksek ve mutlaka karantina tedbirleri alınması gereken salgın bir hastalık olduğuna dikkat çekildi- sebebiyle yıllardır koruma altındaki çınar ağaçlarının  kesildiği bilgisi geldi. Canım Çırağan Yolu öksüz misali…

Tepkiler üzerine, böcek, kuş, insan eli, kazalar veya rüzgar gibi nedenlerle oluşmuş yara dokularından, budama alet ve ekipmanlarından, toprakta köklerin birbirine temasından ya da yağmur suları dahil pek çok şekilde kolaylıkla bulaştığı belirtilerek “Bulaştıktan sonra hızla çoğalıp ve kısa sürede ağacın iletim dokularını tıkayarak ölümüne neden olmaktadır” denildi.

İSTANBUL'DA ÇINAR KANSERİ HASTALIĞI: 400 ÇINAR KURUDU

Bu hastalık Türkiye'de ilk defa 2010 yılında tespit edilmiş olmasına rağmen, EPPO (Avrupa ve Akdeniz Bitki Koruma Organizyonu) bu çalışmayı 8 yıl sonra esas alarak Çınar kanseri hastalığının Türkiye'de bulunduğuna ilişkin ilk kaydı oluşturmuş.

Bakın açıklama nasıl;

‘Hastalığın ülkemize son 20 yılda Avrupa ülkelerinden yapılan binlerce boylu fidan ithali yapılan İtalya'dan gelme ihtimali yüksektir. Çünkü İtalya'da hastalık yaygın olarak görülmektedir.

Ancak bunun kesin olarak belirlenmesi için genetik analizlerin yapılması gereklidir. Hastalığın tarihi değeri yüksek olan ve bu nedenle koruma altına alınan yaşlı çınar ağaçlarına ithal edilen fidanlardan bulaş olmuş budama alet ve ekipmanları ile bulaşmış olması olasıdır’

‘Açıklamada “Tüm dünyada ve ülkemizde Karaağaçları yok olma noktasına getiren Ophiostoma ulmi mantarı gibi çınar ağaçlarını yok etme potansiyeli bulunmaktadır” denildi.’

Hukuki izinler alınmış efendim.

Hemen akıllara tedavisi yok muydu sorusu geliyor ?

Mümkün değilmiş… 

Bakıma alınarak kurtarılması mümkün değilmiş! Karantina tedbirleri alınarak ağacın kesilmesi ve imha edilmesinden başka önerilen bir çare bulunmamaktaymış. Konunun uzmanı bilim insanlarının hazırladığı rapor buymuş.

Bilgiler ekleniyor. ‘Avrupa'ya İkinci Dünya Savaşı sırasında odun ambalajları ile İtalya'ya geldiği Fransa, İtalya, Yunanistan, İsviçre ve Arnavutluk'ta görüldüğü; Avrupa'da on binlerce ağacı öldürdüğü  ifade edilmekte…Gitti koca çınarlar tarihe tanıklık eden miraslar gitti maalesef…

Biz KANSER i çok iyi biliyoruz… Nedir hastalığın ilk tedavisi? 

Erken teşhis!

Sonra… hastalığın izlenmesi …

Covid 19- iyi ki de dünya bununla tanıştı da adı geçti- gibi bulaşıyormuş, tedavisi yokmuş. Ya covid aşısı bir yıl olmadan bulundu söyletmeyin  insanı! Bu ağaçlar kanser oldu da dışarıya ibareleri çıktı da ağaçlar acı çekerken metastaz yaparken niçin gerekli kurum ve kişiler ilgilenmedi?

Bla Bla Bla

Flaş Flaş Flaş ( Hep flaş ve sıcak haber meraklısı olduk ya)

Asırlık çınarlar da bilinçsizlik, ilgisizlik, sevgisizlik, teknoloji kurbanı, oldular…

Ne demeliyim başımız sağolsun mu, yoksa kınayayım mı?

Ah nidem nidem. Nerelere gidem…

Başka ağaçlar mı

Zeytin

Elektrik ihtiyacının karşılanmasına yönelik yapılacak madencilik faaliyetinin zeytinlik alanlara denk gelmesi durumunda uygulanacak yeni usul ve esaslar ;

‘Kamu yararının gözetilmesi şartıyla, sahada madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın iznine tabi olacaktır.

Sahadaki zeytin ağaçları Tarım ve Orman B akanlığı’nın izni ve uygun görüşüyle, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükteki yeni bir bölgeye taşınacaktır. Zeytin ağaçların kesilmesi söz konusu değildir.

Tüm taşıma masrafını faaliyeti yürütecek şirket karşılayacak

Zeytin ağaçlarının taşınacağı bölge, Tarım ve Orman Bakanlığı  tarafından belirlenecek ve mücbir bir sebep olmadıkça taşınma işlemi olmayacaktır.
Zeytin sahasının taşınmasına ilişkin tüm masraflar ve ortaya çıkacak tüm talepler, ilgili sahada maden faaliyeti  yürütecek şirket tarafından karşılanacaktır. İlgili firma, taşınan ve tutmayan her bir zeytin ağacına karşılık 5 yeni fidan dikmekle yükümlü olacaktır.’

Essah mı?

İnandım!