[email protected]

Galatasaray’da geçtiğimiz günlerde gerçekleşen genel kurulda Mustafa Cengiz’in yeniden kazanacağını hiç ama hiç tahmin etmiyordum doğrusu.

Çünkü, 20 Ocak’taki seçimde, biraz da sürpriz sayılabilecek bir sonuçla kaybeden Dursun Özbek’in bu kez kaybetmeyeceğini ve Sarı Kırmızılı kulübün başkanlığına, seçileceği kanısındaydım.

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayına denk geldiği için, başkan adaylarının, yapacaklarını da dile getirdikleri iftar yemeklerinde konuktum. Mustafa Cengiz’i de, Dursun Özbek’i de, Ozan Korkut’u da ayrı ayrı dinledim. Üçünün de ortak paydasında, Galatasaray’ın içinde bulunduğu borç batağından kurtulma arayışları ve beraberinde sportif başarıya dair söylemler vardı.

Dursun başkan, koltuğu devir alması halinde, Galatasaray’ın çok önemli bir silkiniş yaşayıp, ekonomik anlamda dirilişe geçeceğini anlattı. Bu dirilişle birlikte Galatasaray’ın girdisiyle çıktısı denk bir muhasebeye kavuşacağı bilgisini aktardı toplantıyı izleyen topluluğa. Özbek, amaç ve beklentisinin Sarı Kırmızılı kulübün çok seri bir biçimde düzlüğe çıkması ve taraftarı, yeniden heyecanlandıracak başarılara yelken açmak olduğunun altını çizdi. Ortaya koyduğu maddi tabloyla da fikrinin altını doldurmaya çalıştı.

Dursun başkanın organizasyonundan bir önceki gece de Ozan Korkut’un davetindeydim. Genç ve vizyonu açık bir aday olan Korkut’un, ekibinde Galatasaray camiasının önemli bazı isimleri de yer alıyordu. Adnan Öztürk ve Burak Elmas, Ozan Korkut’la birlikte yolculuğa çıkan stratejik tercihler olarak dikkatleri çekti.

Mustafa Cengiz ise, göreve gelmelerinin ardından, her türlü zorlukla boğuşmanın yanı sıra, saha başarısı adına da elden gelen her şeyi yaptıklarına dikkat çekti. 21. şampiyonluğun bu anlamda son derece büyük önem taşıdığını, göreve devam yetkisi almaları halinde de başarı trendinin süreceğine vurgu yaptı.

Ve tüm bu vaatlerin ardında Galatasaray seçime gitti ve sandıktan, hayli farklı bir biçimde kazanan isim yeniden Mustafa Cengiz oldu.

Buradan Mustafa başkana kısaca bir iki hatırlatma yapmak istiyorum. Öncelikli uyarım, verdiği sözü tutup ekonomik çıkmazdan çıkma adına, ayakları yere basan bir transfer politikası uygulamak olacaktır. Yoksa, UEFA’dan Avrupa vizesini hayli şartlı bir biçimde de olsa kapan Sarı Kırmızılı takıma, bu kez altından kalkılması zor ağırlıkta bir ceza gelebilir.

Ayrıca, başkanın camiada son dönemde en üst düzeye tırmanan bölünmeleri engellemesi ve kucaklayıcı olması gerek.

21. şampiyonluk kupasını müzesine taşıyan ve kimse darılıp gücenmesin, sıkıntıları, şimdilik halının altına süpüren Galatasaray’ın yeni yönetim sürecinde neler yaşayacağını hep birlikte tanık olacağız.

Hoşçakalın…