AMASRA’MDAKİ KÖMÜR GÖZLERİN ANISINA
Öncelikle; ışıklar için karanlıklarda çalışan 41 canın sonsuza dek kabirlerine ışıklar diliyorum. Nur ve rahmet içinde uyusunlar… Ateşler düşen evlerine sabır yağmurları yağsın…
Ben bu yazı için Zonguldak’ta iken onlar yaşıyordu.
Zonguldak Maden Müzesi’ni görmek ve onların çalışma ortamlarına biraz olsun empati yapabilmek adına gitmiştim. Hissedercesine yaz boyu bir Amasra bir Zonguldak’ta olmam patlamayla aynı süre içinde oluşu ise gerçekten garip bir rastlantı çekim yasası gibi…
Gönül isterdi bu ve bunun gibi patlamaların olmamasını, kader mi ihmal mi yorum yapamıyorum. Boğazımda bir düğüm ki çözemiyorum…
ZONGULDAK MADEN MÜZESİ
Bir madende kömür nasıl çıkarılıp işleniyor, nasıl ve nereye taşınıyor, yeraltındaki yaşam güçlükleri, iş güvenliği, maden ortamı asansörler ve yüzlerce metre arzın merkezine yolculuk hakkında bilgilenmek istiyorsanız- ki isteyin- en doğru adres Zonguldak Maden Müzesi. İsteyin diyorum, çünkü ekmek parası ve karanlıklarda süren bu yaşam burada akıl sır ermez zorlukta. İşte size hayatınıza şükredebilmek için bir sebep; Madenci değilsiniz, doğum kaderiniz de bu değil.
Zonguldak ve Amasra’da onlarca kişiyle konuştum. Kendi ya da ailesinden madenci olmayan yok. Hikayelerini dinledim. Kapkara bir kömür renginin çevrelediği karanlık çehrelerdeki gözleri hiç de sevecen bakmayan, görünmez titrek sesleriyle çaresizce anlattıkları acı dolu hikayelerle anlatılan maden dünyasının yürekli neferleri …
Maden müzesi, Ankara- Karabük yolunda. Zonguldak’ın en önemli üretim kaynağı olan taşkömürü madenciliğinin hayatın her alanda izleri görülen kültürünü bir müze ile kalıcılaştırmak amacıyla kurulmuş.
Ana binada ‘Kömür- Şehir İlişkisi’ ele alınmış, bahçesi de teşhir alanı olarak kullanılıyor. ( Zonguldak Limanında bulunan Maden Şehitleri Anıtının müze bahçesine taşınma işlemleri devam etmekte.) İkinci katın vitrinlerinde iş güvenliği, topoğrafya, sağlık, sosyal bakım ile ilgili malzemeler ve eğitim kitapları sergilenmekte, üçüncü katta ise kömürün kok türevleri, fosiller ve kömürün oluşumu anlatılmakta...
Tanıtım odasında Zonguldak’ta kömürün bulunmasıyla başlayan tarihi evreler, etkileyici bir dil ve görselle başlayan 10 dakikalık kısa film tanıtımından sonra geziniz başlıyor.
Özellikle de her sorunuzu cevaplayan rehberler Zonguldak’ta kömürcülük hakkında tarihi ve teknik bilgiler vermekte.
Binaya girerken büyük bir avlu karşılıyor sizi. Çağdaş müzeciliğin güzel bir örneği olan fuaye, adına yaraşır önemini çok güzel vurgulamakta. Yer altında eski dönemlerde kullanılan küçük çekiçtik-trencik, havalandırmada kullanılan üreteçler, devitkenler- motorlar göze çarpmakta. Oyuntularda madencilere ait canlandırmalar oldukça başarılı. Geçmiş maden kazalarında hayatlarını kaybedenlerin adları ve fotoğrafları ise verdikleri hüzünle çok şey anlatıyor.
Bir kömür işletmesinin, taşıma, öğütme, yıkama, atıklarını anlatan, sonra işçilerin yeraltındaki hallerinin, vagonların çalışmasının anlatıldığı maketleri detaylıca izlemenizi tavsiye ederim.
Yeraltında 200-300 metre derinliğindeki maden ocağına büyük bir asansörle inmek, asansörün o ürpertici sesini duymak adına yapılan interaktif çalışma deneyimi ise gezinin anlamını perçinliyor.
Baretli bir işçi maketinde işçinin beyninde ailesinin olduğu betimlemesiyle başlayan gezi de, müzeden çıkana kadar hissettiğiniz garip bir duygu seli sizi takip ediyor.
Kömür- Zonguldak ilişkisinin ve öneminin ele alındığı müzeden ayrılırken içinize çöken bu hüznü, bu duygu yükünü, uzaklardan başlayıp önünüzde cuf cuf sesiyle geçen siyah kömür vagonları, sanki bir tarihin içinden geçercesine sizi alıp götürüyor.
Karşınızda ise altında kara elmasları barındıran koca dağların ah bir dili olsa da anlatsa hallerini deyişine mutlaka şahit olun…
Hayatımda üç yeri gezerken boğazımda düğüm oluştu.
Bakırköy Akıl Hastanesi, Bir Köpek Barınağı ve Zonguldak Maden Müzesi…
Düşündüm… Kara Elmas…
Buruk şehir Zonguldak… Onların ki bir Kara Sevda mıydı?
Kulağımda fısıltılar… ‘
‘Şehir bir zamanlar tüm Türkiye’ye bakarken 1980 sonrasında düşüşe geçti. Zonguldak’ ı kullanıp attılar.’
‘Ekonomik kalkınmada lokomotif olan Zonguldak bedel ödedi hastalandı yaralandı öldü.’
‘Onlar ciğerleriyle, duyma- görme bedelleriyle ödediler’
‘Madenler oluştururken binlerce şehit verdik.’
‘İnsanların öldüğünde değil anılmadığı zaman öldüklerine inananlardanım kentimin unutulmaması istiyorum.’
‘2500 ton metan gazı salıyor atmosfere. Yeraltı ve yerüstü zararı; Kanser’
‘Kömürle yattık kömürle kalktık. Alın yazımiz kömür!’
‘Biz bu topraklarda yabancıların değil kendi halkımızın istihdamını istiyoruz.’
MİNNETLE…
Gezim boyunca bana eşlik eden , müzenin güvenliğini sağlayan HASAN HAMARAT’A, tüm gezi boyunca teknik bilgilerini esirgemeyen Maden Müh. YAŞAR ALBAYRAK’ a çok teşekkür ediyorum.
Kaynak. Kara Elmas Zonguldak Yeşil Çaycuma– Övgün Ahmet Ercan