Değerli okuyucularım.

Her gün yaşanan  kadın ölümleri, çocuk ölümleri ne yazık ki bitmek bilmiyor ve bilhassa çoğaldı.  Bu ölümlerin yanında her gün yeni yaşanmamış ve hayatta nefret etmeye başladığımız olaylarla karşılaşıyoruz artık. Maalesef hayatta nefret etmeye başladık. Sahi nasıl bu duruma geldi bu insanlar? İnsan bile demek istemiyorum, bu kendini bilmez, yaşından utanmaz şahsiyetsiz... Şimdi kimlere güveneceğiz? Eskiden dede diye kucağında uyuduğumuz, torunların üzerine titreyen, çocuklarını her kötülükten koruyan dedelere sahi ne oldu da bu durumlara geldiler? Gelin dediğiniz kişinin kızınızdan ne farkı var? Gelinini koruyacağın yerde, ona tecavüz etmek, ona gönül koymak ne demek? 

Artık kıyametin alametleri mi diyelim tüm bu olanlara. Dede, tüm pisliğini yapmış sonradan küçük kızı ortadan kaldırmak için o küçücük bedene kıymış. Artık nasıl bir dönemde yaşıyoruz ki durumlar bu kadar vahim oldu. Aile olmak bu mu? Anne nasıl olur da bu olan bitenlere sesiz kalmış?  Bir kadın nasıl olurda kendi iffetini kayınbabasına karşı koruyamaz? Kadın, namusu için yaşar ve yaşamalı. Bu olan bitenleri hiç mi eşine anlatmamış? Kadında kayınbabasına meyiliymiş ki yıllarca bu pislik böyle sürüp gitmiş. 

Bir baba oğluna ihanet ediyor bu yetmiyormuş gibi her gün aynı sofrada oturup yüz yüze bakıp yemek yiyor, aynı ortamda kalkıp oturuyormuş. Hey utanmaz, arlanmaz adam, sen artık dedeler de yüz bırakmadın. İnsanlar evinde birlikte yaşadıkları dedelere nasıl bir gözle bakacaklar artık? O nur yüzlü, beş vakit namazından olan, çocuklarını, torunlarını gözünden sakınan dedeler ile bu pislik yapan münafık dede hiç bir olur mu? Tabiki bir olmaz. Bu adam dede değil, bu kadınlara, kızlara göz koyan bir sapık. Eskilerde üç kilo metre bir yolda çocuklar okula giderdi. Hiç bir kötülük akıllarına gelmezdi. Şimdilerde yüz metrelik bir yolda bile çocuklara servis tutuluyor. Çünkü o yüz metrelik yolda çocuğunun başına ne geleceğinden korkar oldu ebeveynler. Sizce haklı değiller mi? Evin en güvenilir yer olması gerekirken şimdiler de o sıcak yuvalarda pislik kokmaya başladı. İçinde huzurla yaşanması gereken bir yuvanın içinde bulunan, ağabey,baba, dede de güvensiz olmuş. Artık insanlar nasıl ve kimlere güvenecek? Evinin odasının baş köşesinde o siyah kürklerine sarılıp oturan dedeler nerede? Torunlarına masal anlatan, onlarla sevinen onlarla gülen,onlarla ağlayan dedeler nerede? Gelinini kızından ayırt etmeyen daha da fazlası gelininin kıymetini daha iyi bilen " onlar   bize emanettir" diyen kayınbabalar nerede? İşte bu gibi kendini bilmez hadsiz ve kâfir biri çıkacak dede sıfatıyla dedelerin, kayınbabaların yüz karası olacak.

Daha kötüsü Müslime' nın on dört yaşındaki ablasının da babası dedesi çıkmış. Bunun yanında adam on dört yaşındaki kızı dediği torununa da tecavüz etmiş. Gel de çık bu işin içinde. Adam torunların babası olduğu yetmiyormuş gibi, torunu hamile kalmış olsaydı torunun dünyaya getireceği çocuğunda babası  olacakmış. Vah vah vaaah! Sen neymişsin be dede! Allah seni ıslah etsin. Tüm bu olanların üzerine söylenecek birşey bulamıyorum. Bunun gibilerini meydanda asacaksın ki herkese ibret olacak. Yoksa bunun yaptıkları bunun yanına kâr kalacak.

Sahi  dede neydi? Nasıl bu duruma geldik? Neydi, ne olduk?

            Allah'a emanet olun.