"EVLADIMIZ 19 YAŞINDAYDI"

ASLI MERCAN SARI

Oğlunu maganda kurşunu ile kaybeden Ahmet Emre Çavuş'un ailesi: "Adalet 8 yıldır yerine gelmedi, umudumuz tükeniyor katili bulun"dedi.

2015 yılında yolda yürürken bir magandanın tabancasından çıkan kurşunla ağır yaralanan ve 2 yıl 11 gün süren yaşam mücadelesini kaybeden lise öğrencisi Ahmet Emre Çavuş'un ailesi duymak istedikleri bulundu haberini bekliyor.

İstanbul Sultangazi’de 2015 yılında yolda yürürken bir magandanın tabancasından çıkan kurşunla ağır yaralanan ve 2 yıl 11 gün süren yaşam mücadelesini kaybeden lise öğrencisi Ahmet Emre Çavuş'un ailesi 8 yıldır adalet arayışını sürdürüyor.

Baba Gazeteci, Şişli Gazeteciler Dernek Başkanı ve Bireysel Silahlanmaya Hayır Platformu Başkanı Bülent Çavuş:

Yaren leylek ile eşi Nazlı'nın yavrularını soğuk ve yağmurdan koruduğu anlar kamerada Yaren leylek ile eşi Nazlı'nın yavrularını soğuk ve yağmurdan koruduğu anlar kamerada

Canımız çok yanıyor. Ahmet Emre, toprak altında rahat uyusun. Oğlumuzun katilinin bulundu haberini bekliyoruz.'' dedi.

ACILI ANNENİN GÖZYAŞI DURMUYOR

Oğlunu vuran kişinin 8 yıldır bulunamaması karşısında umudunu yitirmeye başladığını belirten Anne Zeynep Çavuş ise evladının acısını bir gün bile akıllarından çıkmadığını anlattı.

Acılı anne, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Ben 41 yaşında evlat acısı yaşayan bir anneyim. Vurulduğu günden itibaren 2 yıl evine gelemedi oğlum. Nasıl bir dünyada yaşıyoruz ki, oğlumun katili 8 yıldır hiç kimse emek vermiyor bir türlü bulunamadı ? Evladın ölünce Her Bayramda, her mezara gittiğinde aynı şeyi yaşıyorsun mezar taşına sarılıyorsun. Tek dileğim, oğluma bunu yapanın cezasını çekmesi. Oğlum mezarında rahat uyusun. 19 yaşında toprağın verdim, sorumlusunu bulamadıkları için bu dünyadaki ne siyasetçiler ne hükümete güvenim kalmadı adalete güvenmiyorum. İlahî adalete sığındım. Sorumlunun yargılanmasını, cezasını çekmesini istiyorum. Oğlum rahat uyusun mezarında "dedi

KONTROLSÜZ BİREYSEL SİLAHLANMANIN YÜREK BURKAN SONUÇLARI BUNLAR

Bireysel silahlanmanın dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla artan bir güvenlik problemi olduğu gerçeği var. Bu eğer birde kaçak yollarla ruhsatsız şekilde elde ediliyor ise işte izle manzarayı!  Diğer bir tanımım ise Devletin ve onun kolluk güçlerini hiçe sayarak kendi başına şiddete başvurma tekeli. Ruhsatsız silah bulundurmak ve taşımak; açıkça ben senin devletliğini de, kanununu da takmıyorum, yaşam hakkına kimin sahip olacağına kendim karar veririm arkadaş, şiddeti de istediğim zaman istediğime uygularım, kimseye de hesap vermem demektir.

Türk vatandaşının bir yaşam tarzı vardır. Ataerkil toplumdan gelen milletin evlatlarıyız. Dedelerimizden gelen bu tarz, zihniyet “AT, AVRAT, SİLAH“ diye kitaplara, filmlere bile konu olmuş. Bir toplumun yaşam tarzına karşı uç yasalar konularak, sonrada vatandaşları ekonomik olarak zora sokacak uygulamalar yapılırsa tabi ki toplum ekonomik olarak kendisine cazip olan ruhsatsız silahın yönünde yaşam tarzını kaydırır. Lakin yurdum insanı şunu da çok iyi biliyor. Kişinin ruhsatsız silahla yakalandığında cezası da çok düşük. Problem de buradan kaynaklanıyor. Çünkü ruhsatsız silaha ulaşmak çok kolay ve caydırıcı cezası yok. Türkiye’de parasını verdiğinizde çok kolay ateşli silah elde edebiliyorsunuz. Bu ateşli silahlar suça karışmadan yakalanırsa bir ila 3 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Çoğu zaman bu para cezasına çevriliyor. Ateşli silahlarla işlenen şiddet suçlarının önemli çoğunluğu ruhsatlı olmayan silahlardan kaynaklanıyor. Bunu kullanacak insanlar zaten ruhsat için gerekli şartları taşımayan insanlar.

Ayranı çabuk kabaran bir milletin fertleri olarak, bu silahların nerede, hangi koşullarda temin edildiği apaçık ortada bunu ortadan kaldırabilmek sahiden güç müdür? Bir okuyun derim 6136 sayılı ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında Kanun’un 13.maddesi ne diyor?