Bir payitaht olmanın dokusu ve estetiği saraylar. Nasıl ki Louvre olmasa Paris düşünülemezse Yıldız Sarayı olmadan da İstanbul düşünülemez.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son sarayında beş yıldır devam eden restorasyon, koruma ve peyzaj çalışmaları tamamlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 19 Temmuz’da açılan Yıldız Sarayı 20 Temmuz’dan itibaren ziyaretçileri kabul ediyor. Büyük Mabeyn Köşkü, Çit Kasrı, Küçük Mabeyn Köşkü ve Harem Dairesi başta olmak üzere birçok yapı tarihinde ilk kez ziyaretçiyle buluşacak.
Osmanlı döneminde yabancı devlet adamlarının ağırlandığı Mabeyn Köşkü, yakın zamana kadar Cumhurbaşkanlığı kabullerinde kullanılıyordu. Tarihte "Hamid Bahçesi" olarak adlandırılan, bitki çeşitliliği, doğal nehir görünümündeki su yolu ve peyzaj tasarımıyla hayranlık uyandıran bahçe de açılış sonrası ziyaret edilebilecek.
Tarihi önemi ile öne çıkan Yıldız Sarayı Sultan II. Abdülhamit tarafından yaklaşık 33 sene devletin yönetim merkezi ve ikametgahı olarak kullanıldı. Ayrıca Sultan Abdülhamit’in hayatına ve kişiliğine ışık tutan eserler ilk kez görülecek.
MEHTER ESERLERİNE SENFONİK YORUM
Geleneksel mehteran ezgileri modern yorumlarla birleşti. Hollywood’un müzikal dünyasından ilham alındı. Ceddin Deden’den Plevne Marşı’na dördüncü nesil mehter eserleri Anatolia Filarmoni Orkestrası tarafından senfonik olarak yeniden yorumlandı. Anatolia Filarmoni Senfoni Orkestrası proje için Hollywood Film Müziği projelerinde yer almış müzisyenlerle işbirliği yaptı.
Barış ve insan temalı yeni nesil mehter eserlerinin, aralarında Hollywood müzisyenlerinin de olduğu dev orkestrayla yeniden yorumlandığı projenin yapımcılığını Orion Yapım, müzik yönetmenliğini Ayhan Özel, aranjesini ise Özel ile Tolga Tümözen üstlendi.
Dünyanın birçok yerinden ünlü müzisyenin, özellikle Hollywood film müziklerine icracı olan birçok film müziği sanatçısının oluşturduğu senfonik çalışmada Türk kültürünü tüm dünyaya tanıtmak, hatta bir marka elçisi ya da bir kültür elçisi olmak hedeflendi. Orion Yapım dünyaca ünlü müzisyenleri bir araya getirdi. Türkçe seslendirmeyi Türk opera sanatçıları yaptı. Bunun yanında özellikle opera sanatçılarının okuyabileceği profesyonellikte eserler yapıldı. Yani seslendirmeler Türk opera sanatçıları tarafından, enstrüman icraları ise tamamen dünya karması bir ekiple yapıldı.
İSTANBUL’UN 500 YILI SANATSEVERLERLE BULUŞTU
Üç imparatorluğa başkentlik yapan, iki kıtayı birleştiren ihtişamlı bir kültüre ve tarihe sahip cazibe merkezi eşsiz şehir İstanbul’un 500 yılı sanatseverlerle buluştu. ‘Göz Alabildiğine İstanbul’ beş asırdan manzaralar sergisi sanatseverleri İstanbul’un büyüleyici silüetine bir uçtan diğer ucuna bakmaya davet ediyor. Ömer Koç koleksiyonunda yer alan nadide eserlerden oluşan ve İstanbul’un Osmanlı payitahtı olduğu 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsayan serginin küratörlüğünü Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı üstleniyor. 5 asırdan kesitler sunan şehrin zengin bir görsel kaydı niteliğindeki sergide bir kısmı ilk defa İstanbul’da sergilenen panoramik ve geniş açılı şehir temsillerinin yanı sıra gravürlerden nadir kitaplara, yağlı boya tablolardan fotoğraflara 100’ün üzerinde eser yer alıyor. Gemi kaptanından seyyahlara, askerlerden elçilere, yazar ressam ve fotoğrafçılardan mimar ve şehir plancılarına kadar Batılılar tarafından bazen politik veya askeri bazen estetik amaçlarla üretilen eserler yapıldıkları dönemin diplomatik ilişkilerine, şehrin geçirdiği dönüşümlere, çok kültürlü yapısına ve sosyal yaşamına ait izler taşıyor. ‘Göz Alabildiğine İstanbul’ sergisi 29 Eylül 2024 tarihine kadar İstiklal Caddesi’ndeki Meşher’de görülebilir.
IŞIL KASAPOĞLU BELGESELİ PRÖMİYER YAPTI
Tiyatroya adanan bir ömür, Anadolu’da geçen yıllar, imza attığı benzersiz işler ve semaver kumpanya. Türk tiyatrosunun usta yönetmenlerinden Işıl Kasapoğlu’nun hayatını konu alan ‘Anlatmadan Yapamam’ belgeseli seyirciyle buluştu. Serkan Keskin’in proje danışmanlığında Selçuk Metin imzasıyla hayata geçirilen belgeselin çekimleri Kasapoğlu’nun hayatında önemli yer tutan İstanbul, İzmit, Ankara, Diyarbakır, İzmir ve Marmaris’te gerçekleştirildi.
Yapımcılığını Porte Film, yönetmenliğini Selçuk Metin’in üstlendiği belgeselin proje danışmanlığını Serkan Keskin, görüntü yönetmenliğini Emre Okur yapıyor. Belgesel, Işıl Kasapoğlu’nun tiyatroyla tanıştığı ilk günden bugüne dek dopdolu geçen sanat hayatını ve yer yer özel hayatından kesitleri seyirciyle buluşturan bir yapım olarak izleyicilerin karşısına çıkıyor.
Bülent Emin Yarar, Selçuk Yöntem, Tansu Biçer, Tilbe Saran gibi isimlerle yapılan röportajların da yer aldığı belgeselin ikinci gösterimi 4 Eylül’de Enka Açık Açıkhava Tiyatrosu’nda yapılacak.
ARA GÜLER FİLM PROJESİNE ÖN ALIM ÖDÜLÜ
Dünya Türkiye’yi onun fotoğraflarından izledi. O dünyanın fotoğrafını kendi dünyasının renkleriyle çekti. Fotomuhabirliği ve fotoğraf sanatının ulusal ve uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcilerinden biriydi. Pablo Picasso’dan Winston Circle’e 20. yüzyılın en ikonik fotoğraflarına imza atan efsanevi foto muhabiri Ara Güler’in hayatını beyazperdeye aktaran ‘Merhaba’ film projesi ‘TRT Ön Alım Ödülü’nü kazandı. Aren Perdeci ve Ela Alyamac’ın birlikte yöneteceği film projesi 30 farklı ülkeden 40’dan fazla sinemacının katılımıyla 3 ayrı platformda düzenlenen senaryo geliştirme ve ortak yapım platformu TRT 12 Punto’nun öne çıkan projelerinden biri oldu. Film Ara Güler’in hayatımın dönüm noktası dediği babası ile Şebinkarahisar’a yaptığı üç günlük yolculuğu merkezine alacak.
ADELE MÜZİĞE ARA VERİYOR
Easy on Me’den Hello ve Someone Like You’a onlarca hit şarkı. Milyonlarca albüm ve single satışı. Grammy’den Brit’e Oscar’dan Altın Küre ve Billboard’a sayısız ödül. Ses telleriyle ilgili yaşadığı sorunlar. 2008 yılında ilk stüdyo albümü ‘19’ ile müzik dünyasına hızlı bir giriş yapıp aynı hızla zirveye çıkan Adel’den sürpriz karar. 36 yaşındaki İngiliz şarkıcı Las Vegas’taki ‘Weekends with Adele’ adlı gösterisinin ardından bir süre sahnelere ara vermeye hazırlanıyor. Alman kanalı ZDF’ye konuşan Adel yakın zamanda albüm çıkarmak ya da yeni şarkı yapmak gibi bir niyeti olmadığını açıkladı. Yıldız şarkıcı bu gösterilerinin ardından uzun bir ara vermeyi planlayıp, bir süreliğine başka yaratıcı şeyler yapmak istediğini duyurdu. Uzun bir süredir Las Vegas’ta konser serisine devam eden şarkıcı burdaki son konserini 23 Kasım’da vererek ardından Londra’ya geri dönecek. Adel son albümü ‘30’i 2021 yılında yayınlamış albüm çıktıktan sadece 3 gün sonra 2021’in satış rekorunu kırmıştı.
MELİKE DEMİRAĞ’DAN SENFONİK SERİSİNİN İKİNCİ SİNGLE’I
Melike Demirağ sözleri ve müziği Şanar Yurdatapan’a, düzenlemesi Alaattin Deniz’e ve geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılan Baha Boduroğlu’na ait olan, Ossi Müzik etiketiyle yayınlanan - Senfonik - serisinin ikinci single’ı Melike Demirağ “Pervane ve Işık” Senfonik single’ı bugün müzikseverlerle buluştu.
“PERVANE VE IŞIK” Senfonik
47 yıl sonra yeniden seslendirdi
Melike Demirağ, ilk kez 1977 yılında yayınlanan “Pervane ve Işık” 45’liğinde seslendirdiği şarkıyı, Baha Boduroğlu ve Alaattin Deniz tarafından yapılan senfonik düzenlemesiyle yeniden seslendirdi. Şarkının mix ve mastering’i Alaattin Deniz tarafından yapıldı.
ALTERNATİF MASALLAR,
EĞLENCELİ BİLİM SERİSİ ve
RENKLİ İLK OKUMA KİTAPLARIYLA,
YAZ TATİLİ İÇİN EN GÜZEL KİTAP ÖNERİLERİ
Ayrıntı Yayınları’nın çocuk kitapları markası Dinozor Çocuk yaz tatili için çocuklara, sevilen hikâyelerin yeniden yorumlandığı alternatif masallardan, eğlenceli bir bilim serisinden ve renkli ilk okuma kitaplarından oluşan bir seçki öneriyor! Alternatif masallar serisinde Jeanette Winterson’ın Hansel ve Gretel’in hikâyesini yeniden anlattığı Hansel ile Greta ve Rebecca Solnit’in ilham veren modern Külkedisi hikâyesi Sindirella Özgürlük Kedisi okurları bekliyor. 3 kitaptan oluşan Peki Nasıl? serisi her çocuğun sorabileceği bilimsel sorulara açıklamalar getirirken Eksi Üç Evcil Hayvan İstiyor ve Eksi Üç ve Gürültücü Lusi kitapları ise okumaya yeni başlayan miniklere küçük bir dinozorun neşeli hikâyelerini sunuyor. Dinozor Çocuk’un tüm kitapları, raflarda ve internet satış sitelerinde kitapseverlere sunuldu.
Hansel ile Greta
“Ormanın Derinliklerine”
Greta kardeşi Hansel ile birlikte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir ormanın kenarında babalarıyla birlikte yaşamaktadır. Teyzeleri Doymak bilmez, Hansel ile Greta’nın ormanı kurtarmak için ağaç dikme planlarını pek de takdirle karşılamaz. Onun derdi yiyip içmek, olanı tüketmek, kazanmadan harcamak, alışveriş yapmak, partilemek ve sadece gününü gün etmektir. İşte bu nedenle bu işgüzar, her şeye burnunu sokan ve çokbilmiş çocukları buradan göndermesi gerekir. Ormanın ta derinliklerine...
En sevdiğimiz hikâyeleri yeniden düzenlemek ve hayata döndürmek için bir peri masalı devrimi…Jeanette Winterson Hansel ile Gretel’i yeniden anlatıyor.
Sindirella Özgürlük Kedisi
Sindirella yani bildiğimiz Külkedisi, bu hikâyede mutfakta ateşin başında bekleyen bir kız değildir. Kendi isteklerini dile getiren, özgürlüğünün peşine düşen bir kız bu kez karşımızdaki. Üstelik sadece kendisini değil çevresini de özgürleştiriyor; prensi, üvey kardeşlerini ve özgürleşmeye ihtiyacı olan herkesi…
Arthur Rackam’ın zarif ve etkili silüetleriyle, Rebecca Solnit’in modern Külkedisi hikâyesi, dünyayı değiştirmek isteyen genç okuyuculara ilham olacak.
Peki Nasıl? Serisi
Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı? En özel günümüzden kalan bir fotoğrafa heyecanla bakarken gözlerimizin renginin kırmızı olduğunu fark etmemiz, yanımızdan geçen arabanın tekerleklerinin geriye doğru döndüklerini görüp gözlerimizi ovuşturmamız, makarnayı pişirmeden önce döktüğümüz yağın “biz ayrı dünyaların insanıyız” edasıyla suya karışmaması, banyoda duş başlığını elimize alıp şarkı söylemeye başlayınca kargaları bile uçuran sesimizin Sezen Aksu’yla düet yapacak kadar müthiş olduğunu fark etmemiz... Bütün bu yaşadıklarımız bir halüsinasyon olamayacağına göre sormanın vakti gelmiştir. Peki nasıl? Hepimizin merak ettiği, anne ve babamıza sorduğumuzda “Ne çok soru sordun” diyerek bir türlü cevaplarını öğrenemediğimiz soruları, bu kez dünyanın dört bir yanındaki çocuklar sordu; yetişkinler de cevapladı. Artık rahatlıkla diyebiliriz ki; çok gezen değil, çok okuyan bilir...
Eksi Üç Evcil Hayvan İstiyor
Küçük Dinozor Eksi bir evcil hayvan edinmek ister. Minicik bir kuş ya da ufak tefek bir brontozor olabilir. Hatta onu miniminnacık bir ilkel balık bile mutlu edebilir. Ama ailesi onun bir evcil hayvanın bakımını üstlenebileceğinden emin değildir. Eksi Üç, bu konuda kendini kanıtlamaya ve onları ikna etmeye karar verir. Hemen bir ilan hazırlar ve her yere asar. “Evcil hayvanlarınıza bakılır!”
Eksi Üç, ertesi gün kapısında kuyruk olan hayvan sahiplerini memnun edecek mi dersin? Eninde sonunda Eksi Üç bir evcil hayvan edinir. Adı da Lusi! Daha ilk karşılaşmalarında dünya üzerindeki en yakın iki arkadaş olurlar.
Sen de Eksi Üç’ün yakın arkadaşlarından biri olmaya hazır mısın?