Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu hakkındaki kamu davasının, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 146/3. maddesindeki ''anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak'' kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlatıldı.
Bu suça ilişkin kanunda 5 yıldan 15 yıla kadar ağır hapis cezası öngörüldüğü, zaman aşımının ise 15 yıl olduğu bildirilen kararda, suç tarihinin 2 Temmuz 1993 olduğu, buna 15 yıl ilave edildiğinde olağanüstü zaman aşımı süresinin 2 Temmuz 2008'de dolduğu belirtildi.
Kararda, bu nedenle sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu hakkında açılan kamu davasının, 765 sayılı TCK'nın zaman aşımına ilişkin 102/3 ve 104/2. maddeleri gereği, ayrı ayrı düşürülmesine karar verildiği ifade edildi.
Sivas Belediye Meclisi eski üyesi sanık Cafer Erçakmak hakkında ise bir dizi diğer suçlama yanında, aynı kanunun ''anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs'' suçuna ilişkin 146/1. maddesi uyarınca dava açıldığı bildirilen kararda, yargılama aşamasında dosyaya celb edilen nüfus kaydına göre Erçakmak'ın 10 Temmuz 2011'de öldüğü anlaşıldığından, hakkındaki kamu davasının düşürüldüğü hatırlatıldı.
Gerekçeli kararda, sanık Yılmaz Bağ hakkındaki davanın da 25 Aralık 2006'da ölmesi nedeniyle düşürüldüğüne dikkat çekildi.
-''İnsanlığa karşı suç''a ilişkin değerlendirme-
Kararda, müştekilerin avukatlarının, yargılama aşamasında sanıklara atılan suçun insanlık suçu olduğu ve zaman aşımı hükümlerinin işlemeyeceğini savundukları anımsatıldı.
''İnsanlığa karşı suçların'' bir başlık altında değerlendirildiği gerekçeli kararda, bu suçların oluşması için gereken maddi ve manevi unsurlar sıralandı.
Sivas olaylarına ilişkin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararlarında, olayın ''terör suçu'' olarak kabul edildiğine dikkat çekilen kararda, olayın faillerinin ''silahlı terör örgütü mensubu'' olarak sorumlu tutulması gerektiği kaydedilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:
''Sivas'taki olaylar esnasında (insanlığa karşı suçun maddi ve manevi unsurlarını oluşturan) kasten öldürme, yaralama, işkence ya da eziyet suçlarının siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle, toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmediği kanısına varılmış' olup, olayın insanlık suçu kabul edilmesi durumunda dahi sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu'nun mahkumiyetlerine yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediği, ayrıca AİHM kararları çerçevesinde sanıkların kamu görevlisi olmayıp, sivil oldukları, olaydaki eylemlerinin asli, maddi fail değil, feri şerik olarak değerlendirilebileceği anlaşılmıştır.''
-''765 sayılı TCK'da insanlığa karşı suçlar düzenlenmedi''-
Kararda, insanlığa karşı suçların 765 sayılı TCK'da değil, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 77. maddesinde düzenlendiği belirtildi.
5237 sayılı TCK'da, insanlığa karşı suçlarda zaman aşımının işlemeyeceğinin belirtildiği anlatılan kararda, Anayasa'nın 90. maddesine göre, ''usulüne göre yürürlüğe konulan milletlerarası anlaşmaların, kanun hükmünde olduğuna'' dikkat çekildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 2. maddesine ilişkin kararlarında, ''yaşama hakkını ihlal ettiği iddia olunan, işkence ve kötü muamele iddialarıyla suçlanan kamu görevlilerinin ve savaş suçu faillerinin af ve zaman aşımından faydalandırılmaması'' gerektiği vurgulanan kararda, suç tarihinde Belediye Meclisi üyesi olan Cafer Erçakmak'ın kamu görevlisi olduğuna işaret edildi.
Kararda, kamu görevlisi olan Erçakmak'ın, olayın asli, maddi faili olarak yargılandığı dava dosyasında, ''zaman aşımı hükümlerinden istifade edemeyeceği düşünülse dahi'', ölmesi nedeniyle hakkındaki kamu davasının düşürüldüğü bildirildi.
Gerekçeli kararda, 129 isim ''katılan'' sıfatıyla yer aldı.
