Kırşehir'in Mucur ilçesindeki farklı okullarda görev yapan bedensel engelli karı koca, verdikleri eğitimin yanı sıra azim ve fedakarlıklarıyla öğrencilerine mücadeleyi aşılıyor.

Bir yaşındayken geçirdiği çocuk felci ile sol bacağını kaybeden ve protezle yürüyebilen, üniversitede okurken geçirdiği trafik kazasında da sol bacağından sakatlanan sosyal bilgiler öğretmenli Fatih İyidoğan, Mucur Şehit Öğretmen Hüseyin Aydemir Hürriyet Ortaokulu'nda görev yapıyor.

Yine üniversite döneminde trafik kazası nedeniyle sağ bacağını kaybederek, protez kullanmaya başlayan sınıf öğretmeni Hanife İyidoğan da ilçedeki Hacı Derviş Rasim Ünsal İlkokulu'nda çalışıyor.

Öğretmen olabilmek için girdikleri KPSS'ye çalıştıkları dönemde tanışıp hayatlarını birleştiren Fatih ve Hanife İyidoğan çifti, bedensel engellerine rağmen öğrencilerine faydalı olabilmek için gayret gösteriyor.

Fedakar öğretmenlerden 36 yaşındaki Fatih İyidoğan, bebekliğinde rahatsızlanarak çocuk felci geçirdiğini ve sağ bacağını kaybettiğini, üniversite eğitimi aldığı 2000 yılında da bir kazada sol bacağından sakatlandığını anlattı.

Buna rağmen hayata küsmediğini, Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesini bitirdikten sonra Antalya'nın Alanya ilçesinde öğretmenliğe başladığını belirten İyidoğan, KPSS'ye hazırlanırken bir lise arkadaşının vasıtasıyla eşini tanıdığını, evlendikten sonra birlikte Kırşehir'de görev yapmaya başladıklarını, iki kız çocuklarıyla mutlu bir hayat sürdüklerini aktardı.

İyidoğan, "İkimiz aynı görevi yapıyoruz. İki tane kızımız var. Sabah kalkıyoruz. Beraber Mucur ilçesindeki okullarımıza gidiyoruz. Beraber evimize dönüyoruz. Kar, kış demeden, hiçbir bahane üretmeden, işimize dört elle sarılıp elimizden geldiğince mücadele etmeye çalışıyoruz." dedi.

Diğer öğretmenlerle aynı işi yaptıklarını ancak biraz daha fazla mücadele ettiklerini vurgulayan İyidoğan, şöyle devam etti:

"Hayatta karşılaştığımız engellerimizden dolayı daha fazla gayret sarfetmek zorundayız. Öğrenciler, engelli bir öğretmenle tanışınca bahaneler üretmemeyi öğreniyorlar. Her zorluğun başarılabileceğini görüyorlar. Engelli öğretmenler olarak, akademik bilgilerin yanı sıra onları hayata hazırlama yönünde sorumluluklarımız olduğunu, bunu da öğrencilerimize aktarmamız gerektiği bilinciyle hareket ediyoruz. Zor şartlarda hayatta nasıl kalınacağı, nasıl sabredileceği konusunda öğrencilere örnek olabiliyorsak ne mutlu bize. Elimizden geldiği kadarıyla bu yönde de örnek olabilme çabasındayız. Zorluklar karşısında hayattan vazgeçmemeleri konusunda öğrencilerimizi teşvik etmek istiyoruz."

Engelliler Günü'nde idari izinlerini kullanmıyorlar

Engellilere idari izin verilen günlerde bile eğitime ara vermediğin anlatan İyidoğan, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde tüm engelli arkadaşlarımız idari izinli sayılıyorlar. Biz öğretmen olduğumuz için görev yaptığımız sürede hiçbir zaman bu hakkımızı kullanmadık. O gün engelli olduğum için okula gitmeyince çocuklar dersleri boş geçtiğinde dışarıda gezecekler. Sanki, engelliler günü dolayısıyla öğrencilerimi cezalandırmış gibi olacağım. Karda kışta bile yeter ki arabamızın lastiği asfalta değsin, okula bir şekilde ulaşırız. Öğrencilerimizin dersi boş geçmesin diye kar kış demedik mümkün mertebe derslerimize gelmeye çalıştık." diye konuştu.

35 yaşındaki sınıf öğretmeni Hanife İyidoğan da Kırşehir Eğitim Fakültesi'nde okurken, 2013 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu sağ bacağını kaybederek, engelli kaldığını belirtti.

Çok zor süreçlerden sonra hayata adeta yeniden başlayarak eğitimini tamamladığını anlatan İyidoğan, şunları söyledi:

"Sonradan engelli olmak, hayata yeniden adım atmak çok zordu benim adıma. Okulumu tamamlamak, mesleğimi yapabilmek için elimden geldiğince mücadele ettiğime inanıyorum. Allah'a çok şükür bir şekilde ayağa kalktım. 11 yıldır aynı ilkokulda görev yapmaktayım. Öğrencilerimiz için çalışmaya devam ediyoruz. Öğretmenlik mesleğimi ve öğrencilerimi seviyorum. Bizi zorlayacak bir imkansızlık olmadığı sürece okulumuza gelerek mücadelemizi veriyoruz. Kırşehir’den gidip geliyoruz. Ama yolumuz açıksa önümüzde hiçbir engellimiz yok."