Zonguldak'ta yaşayan 65 yaşındaki Remzi Özden, atölyesinde kömürden yaptığı masa saatleri, pirinç ve alüminyumdan işlediği mini madenci heykelleriyle baba mirası dökümcülük mesleğini sürdürmeye çalışıyor.

Babadan kalma döküm atölyesinde 14 yaşında başladığı mesleğini yarım asrı aşkın süredir devam ettiren evli ve iki çocuk babası Remzi usta, alüminyum ve pirinçten yaptığı, elinde fener tutan mini madenci heykelleri ile kömür tozunun kalıba dökülmesiyle hazırlanan taş kömürü şeklindeki saatlerle yeraltının izlerini hediyelik eşyalara yansıtıyor.

Yıllarca mutfak araç gereçleri yapan ancak son dönemde kente gelen yerli ve yabancı birçok turistin ilgisini çeken hediyelik eşyaları üreten Remzi Özden, el emeği isteyen ürünleri kalıplama, eritme, dökme, tesviye, torna, boyama gibi işlemlerden geçirerek sabırla ortaya çıkarıyor.

Çalışmalarıyla kentin üretim kültürünün tanınmasına katkıda bulunan Özden, "zor ve yorucu bir iş" dediği baba mesleğini gelecek kuşakların da devam ettirmesini arzuluyor.

"Maalesef meslekler ölüyor"

Remzi Özden, yaptığı açıklamada, öğrenciyken yaz tatillerinde dükkana gelmeye başladığını ve babasına yardım etmeye çalıştığını söyledi.

Elinden geldiğince baba mesleğine sahip çıktığını ancak birçoğu gibi kendi mesleklerine de ilginin azaldığını belirten Özden, şöyle konuştu:

"Sanat okulları mezunları da artık dökümcülük yapmıyor. Eskisi gibi pek çırak da bulunmuyor. İşi öğrenmek için gelen hemen para işine giriyor. Maalesef meslekler ölüyor. Zor bir meslek olduğundan çalışmak isteyen pek bulunmuyor. Madenci heykeli yaparak sürdürebildiğim yere kadar mesleği devam ettirmek istiyorum. Babam daha çok değişik kollarda dökümcülük yaptı. Özellikle eski mutfak eşyalarıyla ilgili işler yaptı. Döküm işi sanayinin en zor işlerinden biri. Malzemeyi alıyorsun, kalıplama, eritme, dökme, tesviye, gerektiğinde torna işi var."

Özden, mesleğin yorucu olduğuna ancak her meslek gibi işin güzel yönlerinin de bulunduğuna dikkati çekerek, "Eserini bir başka yerde gördüğün zaman insan seviniyor." dedi.

Uzun yıllar atölyede mutfak araç gereçleri ürettiğini anlatan Özden, ilgiye bağlı olarak son yıllarda madenci heykeli, kömür saatleri gibi çeşitli hediyelik eşyalar ürettiğini dile getirdi.

Kentin simgesini figürlere işliyor

Özden, kentin kömürle var olduğunu ve madencilerin kentin simgesi olduğunu hatırlatarak, bu nedenle maden ocaklarında elinde fener tutan, vagon çeken ve kazma taşıyan madencileri anlatan hediyelik eşyalar üretiminin daha ağırlıklı olarak çalıştıklarını, bunun yanı sıra kömür saatlerinin en çok tercih edilen hediyelik eşyalar arasında yer aldığını ifade etti.

Dükkanına madenci heykeli satın almak için gelenlere döküm işçiliğinden bahsettiğini belirten Özden, "Madenci heykeli satın almaya geldiklerinde döküm işini onlara gösteriyoruz, izliyorlar. İşin nasıl yapıldığını gördükçe onlar da işin ne kadar zor olduğunu anlıyorlar. Yaptıklarımız onlarda bir etki yapıyor." diye konuştu.

Heykelin yapımının birkaç aşaması olduğunu vurgulayan Özden, "İlk olarak madenci heykelinde kumda kalıplama işi var. Kalıptan sonra döküm, sonrasında tesviye, boyama ve paketleme işlemleriyle sona eriyor." ifadelerini kullandı.