Türkiye Kayak Milli Takımı sporcusu Sıla Kara, Çin'de düzenlenecek 2020 Kış Olimpiyatları'nda yer alabilmek için Slovenya'da 12-13 Şubat tarihleri arasında düzenlenen 'Krvavec Giant Slalom' yarışmasına katıldı. Alp disiplininde yarışan Kara, final ayağı öncesi ısınmak için teleferikle piste çıkarken, yanında oturan Sloven erkek çocuk dengesini kaybetti. Çocuk, teleferikten düşerken o sırada ayağını uzatan Kara'nın kayak takımlarına tutundu. Kara, daha sonra da elleriyle çocuğu havada yaklaşık 15 dakika tuttu. Sloven çocuk, kısa süre sonra gelen ekipler tarafından kurtarıldı. Krvavec halkı tarafından 'kahraman' ilan edilen milli sporcu Kara'ya, kentin emniyet müdürü tarafından madalya da verildi.

'YAKLAŞIK 15 DAKİKA HAVADA TUTTUM'

Yarışmanın ardından Ankara'ya dönen Sıla Kara, olayı Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı. Kara, teleferiğe oturdukları sırada, Sloven çocuğun sarkarken liften düştüğünü ve kendisinin kayağını uzatarak çocuğu tutmayı başardığını söyledi. Kara, "Teleferik hareket halinde olduğu için tesis çalışanları bizi görmedi. Çocuk da o esnada panik ve korkuyla bağırmaya başladı. Biraz ilerledikten sonra çocuk kaymaya başladı ve onu tutamamaya başladım. Bu esnada batonlarımı attım ve eldivenlerimi ağzımla çıkarttım. Eldivenlerimi çıkardığım esnada çocuk, 'Lütfen 2 elinle tut beni' diye bağırıp, ağlamaya başladı. Bende de aşırı bir korku oluştu. Eldivenlerimi çıkardıktan sonra çocuğun ellerini sıkıca tutmaya başladım. Yaklaşık 15 dakika bu şekilde geçtikten sonra, oranın çalışanları ve emniyet ekipleri geldi. Direkt aşağıya tor ağı açtılar ve onun üzerine çocuğu bıraktım. Daha sonra hemen aşağıya inip çocuğun durumunu kontrol ettim. Bana durumunun iyi olduğunu ve herhangi bir sıkıntısının olmadığını söylediler" dedi.

'BEN İNSANLIK GÖREVİMİ YAPTIM'

Sıla Kara, kendisine sosyal medyadan çok sayıda mesaj geldiğini belirterek, "Beni Slovenya'da haber kanalları 'Bu kahraman kızı bulun' diyerek paylaşmış. Emniyet müdürü 'Bu göstermiş olduğunuz iyi hareketten dolayı size bir ödül vermek istiyoruz' dedi. Ertesi gün havaalanına gittiğimizde, emniyet müdürü ve ekibi beni karşıladı. Orada bana, teşekkür madalyası verdiler. Beni havaalanında karşılamalarını beklemiyordum. Çünkü ben insanlık görevimi yaptım. İnsanların bunu fark etmesi, beni aramaya çalışmaları ve teşekkür etmeleri hoşuma gitti. Türk sporcu olarak böyle bir şey yapmam insanların daha çok ilgisini çekti. Çünkü ne olursa olsun ırkı, dini ve dili fark etmeden sen bir insansın ve insan olarak oradasın. Acı birdir ve ben orada insanlığın ne kadar önemli olduğunu, acının ne kadar içten yaşandığını, aynı dili konuşmasak bile bir çaba ve mücadele verdiğimi gördüm. Bu sebeple çok mutluyum" diye konuştu.