M. KEMAL SALLI

İSTANBUL

Eski bakanlardan Prof. Dr. Ahmet Samsunlu'nun başkanlığında Eski Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu, Prof. Dr. Akile Gürsoy, Dr. Hüseyin Avcı ve Ahmet Doğan Arıkan’dan oluşan Başkanlık Divanı’nın riyasetinde gerçekleşen Genel Kurulu, Genel Sekreter Cafer Okray açtı. Saygı Duruş’undan sonra söz alan Genel Başkan Dr. Akkan Suver geride bıraktığımız yılın bir özetini sundu. 

Dr. Suver'in konuşmasından sonra üyelerden Ahmet Doğan Arıkan, Kenan Akın, Av. Aysel Yürür ve Ahmet Polat ayrı ayrı söz alarak faaliyetlerin başarısını gündeme getiren konuşmalar yaparak yönetimi tebrik ettiler. 

Muhammet Akyol’un mali raporu sunmasından sonra H. Gökhan Humbaracı Denetim raporunu okudu. Daha sonra söz alan Yeminli Mali Müşavir Bülent Soylan Mali Denetim Raporu'nu sundu. Hem faaliyetlerin hem de mali raporun ibrasına geçildi. Ayrı ayrı yapılan oylamalarla hem Yönetim faaliyetleri hem de mali harcamalar oy birliğiyle ibra edildi. 

Yönetim adına Genel Sekreter Cafer Okray teşekkür etti. Engin Köklüçınar söz alarak Vakfa üye olmak isteyen arkadaşlar olduğunu belirtti. Adayları takdim etti. Sırasıyla Evrim Timur, Oluş Molu, Doç. Dr. Ural Aküzüm, Av. Kenan Madenoğlu, Sercan Kavuşan ve Volkan Şahinoğlu konuştular. Her bir aday kendisini tanıtan bir konuşma yaptı. Oybirliğiyle yeni üyeler kabul edildiler. 

Bilahare gündem gereği seçimlere geçildi. Seçimler sonucu Dr. Akkan Suver, Yüksel Çengel, Engin Köklüçınar, Ali Rıza Arslan, Cafer Okray, Lale Aytanç Nalbant, Av. Serhat Tabanca, Sezgin Bilgiç ve Turan Sarıgülle İcra Konseyi’ni oluştururken, Prof. Dr. Uğur Özgöker, Alaaddin Koçak ve H. Gökhan Humbaracı da Denetim Kurulu üyeliğine getirildiler. Başkan Prof. Dr. Ahmet Samsunlu Dr. Akkan Suver’e söz verdi.

Dr. Suver yaptığı teşekkür konuşmasında, Marmara Grubu Vakfı’nın otuz beş yıllık bir kuruluş olduğunu ve Avrasya Ekonomi Zirveleri'nin ise yirmi üçüncü yaşında olduğunu belirterek, sivil toplum kuruluşlarının günümüzdeki önemini vurguladı.  

Dr. Akkan Suver’in konuşmasından satırbaşları:

“Yirmi iki yıl, dile kolay...

Bu konuda hiç de mütevazı olmayacağım. Zira dar ve kısıtlı imkanlarla gerçekleştirdiğimiz Avrasya Ekonomi Zirveleri bugün dünyada tertiplenen uluslararası birlikteliklerde Davos ve Crans Montana'dan sonra kabul gören bir etkinliktir. Bu etkinliği bir elin parmakları kadar inanmış insan gerçekleştirmektedir. Profesyonel davranışı olmayan, ama inanmış insanların elinde şekillenen Avrasya Ekonomi Zirveleri gerçek anlamda bir sivil düşünce hareketidir.

Düşünce insanları, siyaset dünyasının önde gelen kişileri, tanınmış ilim adamları,  muteber işinsanları ve saygın din adamları Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde yan yana gelmektedir. Marmara Grubu Vakfı olarak bu yıl sivil toplum kimliğimizle yirmi ikincisini tertiplediğimiz bu yeni etkinlikte gerçekleşen çalıştaylarda fiziksel dünyadan dijital dünyaya geçişi ele aldık. 

Öte yandan Avrasya Ekonomi Zirveleri Türk ihracat dünyasında yıllardır tanıtım alanında ortaya koyduğu etkinliklerle bir prestij birlikteliği olarak kabul edilmektedir. Zirve Orta Asya ve Kafkaslarda gördüğü yüksek itibarı Balkanlar ve Avrupa'ya da taşımış bulunmaktadır.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

…Günümüzde sivil toplum kuruluşlarının varlığı ulusal ve uluslararası alanda tartışılmaz bir öneme sahiptir.

Dünyanın kalkınmış birçok ülkesinde karar alma, halkın çıkarlarını dile getirme, çatışmaların çözümünü sağlama, sosyal sorunlara müdahale etme ve kamuoyu oluşturma konusunda sivil toplum kuruluşlarının ortaya koyduğu başarılı çalışmalar bilinmektedir.

…Elbette sivil toplumun devletin işlevini yüklenmesi beklenemez. Ancak, artık beklenen insanların geleceklerini biçimlendirmede söz sahibi olmaları için küresel karar alma süreçlerine katılabilmeleridir. Sivil toplum kuruluşlarının rolleri seçilmişlerin yerini almak değil,  katılımcı bir anlayışla onları desteklemek, iyileştirmek, katılımcı demokrasinin hayata geçirilmesinde hem zorlayıcı, hem de yardımcı rol almaktır.

… Marmara Grubu Vakfı olarak, sivil toplum kimliğimizle uzun zamandır AB-Türkiye ilişkilerinde yüksek beklentiler ve düşük başarılar yaşadığımızın bilincindeyiz.

…Avrupa Birliği dönem başkanı olan Romanya'da, Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Werner Iohannis' in yüksek himayelerinde toplanan ve aralarında benimde bulunduğum Avrupa Birliği Bakan ve yetkilileri 9 Mayıs Avrupa Birliği gününde Romanya'nın Sibiu şehrinde biraraya geldiler.

Angela Merkel ile Emmanuel Macron'un da bulunduğu ve İngiltere dışındaki Avrupa ülkelerinin liderlerinin biraraya geldiği Romanya'nın Sibiu şehrindeki Avrupa Günü Toplantısı’na Türkiye Dış İşleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı ve Büyükelçi Fusun Aramaz ile Türk sivil toplumu adına Marmara Grubu Vakfı katıldı. Bu Marmara Grubu Vakfı'na uluslararası alanda verilen yüksek önemin ayrı bir göstergesiydi. 

SIĞINMACI SORUNU

(…) Bugün Türkiye, resmi rakamlara göre 4 milyondan fazla kayıtlı Suriyeli mültecinin yanında 400.000 den fazla diğer uyrukluya ev sahipliği yapmaktadır. Bunların 300.000'i mülteci kamplarında yaşarken büyük çoğunluk Suriye sınırındaki şehirlerde olmak üzere diğer büyük şehirlerde yaşamaktadır.

… Mülteci sayısının yerli halk nüfusuna eşitlendiği sınır şehirlerimizden Hatay, Kilis, Gaziantep, Urfa gibi şehirlerde tespit edilen sosyal uyumsuzluklar gelecekte sosyal patlamalara gebedir.

Bu sorun sadece Türkiye'nin finansal kaynakları ve çalışması ile çözülemez..

 (…) Söz konusu insanlık krizi çağımızın ayıbıdır. Çağdaş ve uygar dünyanın görevi ise bu ayıba son vermekten ibarettir.

KKTC’NİN HAK VE ÇIKARLARI

(…) Herkes bilmelidir ki, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve çıkarlarından vazgeçecek değiliz.

KKTC'nin kendi ekonomik münhasır alanları olduğu ve karasuları bulunduğu gerçeğinden yola çıkarak Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de en uzun sahili olan ülke olduğunun da unutulmaması gerekir.

ALTIN ÜÇGEN

(…) Demokratik ülkelerde "Altın üçgen" diye tanımlayabileceğimiz bir değer ölçüsü vardır. 

Bu üçgenin, üç tepe noktasının birinde demokrasi, diğerinde işleyen ekonomi ve üçüncüsünde de güçlü bir savunma vardır. Bu üçü beraber olmadıkça o ülkenin itibarlı, dengeli olması, bir yerlere gidebilmesi mümkün değildir.

Marmara Grubu Vakfı bu müstesna oluşuma büyük özen göstermekte ve sivil toplum kimliğiyle ülkeye hizmeti "Altın üçgen" felsefesine sadık kalarak gerçekleştirmenin önemine inanmaktadır.