SAMSUN - SAMSUN’da emekli öğretmen Recep Öztürk (86), 25 yıl önce satın aldığı 10 dönüm kıraç araziyi, geçen sürede 110 çeşit bitkiden 400 bin fidan dikerek ormana dönüştürdü. ‘Orman dede’ olarak tanınan Öztürk, küresel ısınmanın nedeniyle kuraklıktan etkilenmemesi için ormanı, sondajla ulaştığı su kaynağıyla suluyor. Öztürk, "Susuzluk en büyük tehlike. Suyu hesaplı kullanmamız lazım” dedi.

Atakum ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Recep Öztürk, 1996 yılında satın aldığı 10 dönüm kıraç araziye fidan dikti. Geçen sürede irili ufaklı 400 bin fidanı toprakla buluşturan Öztürk, araziyi 110 tür bitkinin yer aldığı ormana dönüştürdü. Çevresinde ‘Orman dede’ olarak tanınan Öztürk, ağaçları, küresel ısınma nedeniyle oluşan kuraklıktan etkilenmemesi için sondajla ulaştığı su kaynağıyla suluyor.

Araziyi 25 yıl önce aldığını anlatan Recep Öztürk, "İngiltere'den bir model getirdim burası için. 1999 yılında açılışını yaptım ve cumhuriyetin 100'üncü yılı için fidan dikmeye başladım. Aynı yıl 'Anneler Ormanı'nı kurdum. Şu ana kadar 400 bine yakın fidanı toprakla buluşturdum. Bunların birçoğunu belediyelere bağışta bulundum, küçük küçük ormanlar kurdum. 2019 yılında da Atatürk'ün Samsun'a gelişinin 100'üncü yılı dolayısıyla '100'üncü Yıl Atatürk Botanik Orman Parkı'nı kurdum" dedi.

'PANDEMİ UYARI OLDU'

Pandemi döneminin, insanların doğaya bakışı açısından değerinden bahseden Öztürk, "Bu pandemi aslında herkes için bir uyarı oldu. İnsanlar havanın, suyun, doğanın bir nebze değerini anladı. Herkes için şer olan bu durum benim için hayırlı oldu. Zamanımı burada geçirdim, doğayla iç içe bir yaşam sürdürdüm. Koronavirüsten burada korundum. Burayı bir sığınak olarak kullanmış oldum. Tabi ki temizlik gibi aşı gibi önlemlerimi aldım fakat buradaki ortamda daha rahat ettim" diye konuştu.

Su konusunda uyarılarda bulunan Recep Öztürk, "Bugünlerde tüm dünyayla birlikte küresel ısınma gibi bir krizle karşı karşıyayız. Onun için ayağımızı denk almamız lazım. Artık daha dikkatli olmalıyız. Doğaya sahip çıkarak el birliğiyle çalışmalıyız. Burada şuna dikkat çekmek istiyorum, su çok önemli. Tüm dünyada olduğu gibi buradaki tüm güzellik de su sayesinde var. Susuzluk en büyük tehlike. Bunu hesaplı kullanmamız lazım. Su damla olarak bile aksa zarardır. Belki bugüne kadar kıymetini bilemedik ama bu andan itibaren hiç olmazsa korumalıyız. Başka yapacak bir şeyimiz yok. Küresel ısınma da deprem gibi sel gibi bir afet. Bunlarla başa çıkmak kolay değil ama tedbirimizi alırsak susuzlukla da küresel ısınmayla da olabildiğince başa çıkabiliriz" dedi.