MURAT AK

Rivayet odur ki, Bergama Krallığı’nın efsanalere konu olmuş kurucusu Telefos, gece gördüğü bir rüyadan etkilenmesinden midir bilinmez bir sabah uyanınca Amazonlar kraliçesi güzeller güzeli karısı Hera’yı uyandırarak “Ege, kutsal şehrine senin isminle kavuşacak” der. 

 

HİERAPOLİS, DENİZLİ İLİMİZDE PAMUKKALE’NİN HEMEN YANI BAŞINDA

Evet sevgili dostlar, efsanelerin günümüze miras kaldığı kent Hierapolis’e hoş geldiniz. Hierapolis Antik Kenti, dünyaca meşhur beyaz cennet Pamukkale’mizin hemen yanı başında. Ülkemizin en önemli ve ismini en çok duyurabilmeyi başarabilmiş antik kentlerinden bir tanesi ki ünü, sadece ülkemizle de sınırlı kalmamış ve beyaz cennet Pamukkale ile beraber UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesi’ne kabul edilmiş. Böylelikle dünya çapında muhteşem bir antik kent tescili kazanmış olan Hierapolis Antik Kenti’ni ziyaret ettiğinizde şırıl şırıl akan şifalı suların melodisini dinleyecek, sütunlar etrafında gezerken binlerce yıllık medeniyetin ayak izlerini sürecek, birbiri ardına dizilmiş antik mezarları gördükçe bu toprakların nice insanların yaşamlarına ve ölümlerine tanıklık ettiğini düşüneceksiniz. Haydi o zaman bünyesinde müthiş sırları, ibretlik hikayeleri barındıran gizemli kent Hierapolis gezimize başlayalım. 

TARİHE YOLCULUK KUZEY ROMA KAPISI’NDAN BAŞLIYOR

Hierapolis Antik Kenti ziyaretimize Kuzey Roma Kapısı’ndan başlayabiliriz. Kuzey Roma Kapısı’na doğu tarafından Frontinus Caddesi’ne çıktığı için bu kapıya aynı zamanda Frontinius Caddesi de denilmektedir. Daha bitmedi, Kuzey Roma Kapısı için aynı zamanda onuruna yapılmış imparatorun ismi olan Domityan Kapısı ismi de kullanılmaktadır. 

WC Yİ DUYMUŞSUNUZDUR PEKİ LATRİNAYI

Evet sevgili dostlar, Hirapolis ziyaretimiz Latrina ile devam ediyor. Latrina da nedir diye sorduğunuzu hemen duyar gibi oluyorum. Latrina, tuvalet anlamına geliyor ve özelliği depremlerle yıkıldıktan sonra dahi tüm parçalarıyla günümüze kadar gelebilen çok nadir antik eserlerden biri olması. Frontinuıs Caddesi’nin hemen solunda görebileceğimiz latrinanın restorasyon süreci halen devam etmekte. Latrinanın, MÖ 3. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Bu kadar farklı ve bir o kadar da ilginç bezeme ve kabartma figürleriyle dikkat çeken bina (tuvalet) kime mi ithaf edilmiş. Hemen söyleyelim o zaman, Roma İmparatoru Aleksandır Severos’a. 

HİERAPOLİS’İN GÜZELLİK VE ŞİFA HAMAMI

Frontinuıs Kapısı’nın hemen yanında bulunan hamam da antik kentin ilginç ve önemli yapılarından bir tanesi. Antik kentin insanlarının temizlik ihtiyaçlarını gideren mekan, aynı zamanda günümüzde de olduğu gibi bünyesinde barındırdığı eşsiz şifalı suları ile onların hastalıklarına şifa, bedenlerine güzellik oluyormuş. Her antik kentte mutlaka rastladığımız hamamlar bir tarafa Hierapolis Antik Kenti’nin hamamı çevredeki birçok kentten önemli sayıda misafiri de bu nedenle ağırlamaktaymış. MS 3 ila 5. yy. civarlarında yapıldığı düşünülen hamam, daha sonralarını 3 nefli bir bazilikaya dönüştürülmüş.

 

HEM PAGANLARIN HEM HRİSTİYANLARIN KUTSAL ŞEHRİ

Sevgili dostlar, Hierapolis Antik Kenti, pagan (putlara tapma) döneminde de Hristiyanlık dönemlerinde de kutsal kabul edilen nadir kentlerden biridir. Hierapolis’in Hristiyanlar tarafından kutsal kabul edilmesinin nedeni, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olarak kabul edilen Aziz Philips’in burada çarmıha gerilerek öldürülmesi olarak gösterilmektedir. Araştırmalara göre, havari Aziz Philipus, MS 80’li yıllarda buraya gelerek Hristiyanlık dinini burada yaymaya çalışmış. O dönem, Aziz Philipus’un kendi putlarına inkar ve hakaret etmesini gerekçe göstererek çarmıha gererek öldüren Hierapolis halkı, yaklaşık 300 yıl kadar sonra Hristiyanlığı kendilerine din olarak kabul etmiştir. Böylelikle Aziz Philipus’u katlettikleri alanda onun anısına bir şehitlik, bir çeşme ve bir de şapel inşa etmişlerdir. 

 

KARBONDİOKSİT GAZIYLA KURBAN EDİLEN BOĞALAR

Can gezikolikler, Hierapolis Antik Kenti’nde antik dönemin pagan (çok tanrılı) dönemine ait de birçok eser bulunmaktadır. Bunlardan biri de Hierapolis’in en önemli sözde tanrısı Apollon için yapılan kutsal alandır. MS 1. yüzyılda inşa edildiği düşünülen yapının, İyon tarzında yapıldığı ve MS 3. yüzyılda, esaslı bir değişim geçirdiği anlaşılmaktadır. Yapı üzerinde kazı ve araştırma çalışmalarının halen devam ettiği görülmektedir. Bu alan aynı zamanda Plütenyum (Hades’in Kapısı) olarak da isimlendirilmektedir. Bu bina yardımıyla Pagan dönemindeki dini ritüellerin, ayinlerin nasıl yapıldığını günümüzde rahatlıkla görebilmekteyiz. Boğaların, bu suyun bünyesinde bulunan karbondioksit gazıyla sözde pagan tanrılarına kurban edildikleri anlaşılmaktadır.  Sevgili dostlar, bunun için burada bir seramoni şeklinde bir ayinin organize edildiği ve bu ayini ancak belli seviyede ve makamdaki kişilerin izleyebildikleri yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmış.

 

 

ANTİK DÖNEMİN VOKALLERİNİN YANKI BULDUĞU 3 KATLI TİYATRO

Her antik kentte olduğu gibi Hierapolis Antik Kenti’nin de tiyatrosu var sevgili dostlar. Pek çok antik kentin tiyatrosun aksine oldukça iyi durumda ve ziyaret ettiğinizde antik dönemin sevinçlerinin paylaşıldığı, sıkıntıların giderildiği, oyunların eğlencelerin adeta seslerini duyuyor akustiğini his dünyasında alabildiğince hissedebiliyorsunuz. Bu tiyatroyu, diğer antik kentlerin tiyatrolarından ayıran en önemli yönü, inşaat çalışmalarının yaklaşık 150 yıla yakın bir süre devam etmiş olması.  Bölgedeki insanlar ve antik eserler depremden çok çektikleri gibi tiyatro da bundan nasibini almış ve uzunca yıllar bir türlü tamamlanamamış. Antik tiyatro nihayet hazır hale geldiğinde tarihler MÖ 3. yüzyılı gösteriyormuş. Ünlü İmparator Septimus Severus zamanında yapıldığı ifade edilen tiyatro, 4 ada üzerinde inşa edilmiş. 

 

ANTİK KENTİN ÇARŞILARINDA GEZMEK İSTER MİYDİNİZ ?

İşte sevgili dostlar bu isteğimiz için en uygun yer Doğu Agora. Antik şehrin en önemli  bölümlerinden bir tanesi. Daha önceleri atölye ve nekropolis (mezarlık) olarak kullanılan Agora, şehirde meydana gelen depremlerden sonra kentin mimarları tarafından yeniden biçimlendirilerek antik kentin ticaret agorası olarak kullanılmış. 

 

SIKI DURUN 114 NUMARALI ESRARENGİZ MEZARLIKTAYIZ

Nekropolde en çok dikkat çeken mezarlardan biri, araştırmacıların 114 numara olarak adlandırdıkları ev tipi mezar. Bu mezar, aynı zamanda lanetleyen mezar olarak da biliniyor. Sebebi ise mezarın cephesinde yer alan yazıttan anlaşılmaktadır. Yazıtta mezara zarar verenlerin para cezası dışında sözde yer altı tanrısı Hades’in ve kötü ruhların lanetine ve gazabına uğrayacakları ve cezalandırılacakları yazıyor. 3 basamaklı bir temel üzerinde yükseldiği görülen mezar, depremler sonrasında büyük kısmını kaybetmiş. İçerisinde 3 ölü yatağı ve kemik parçaların bulunduğu mezar, günümüzde dahi ziyaretçilerinin içini ürpertmeye fazlasıyla yetiyor. Hierapolis halkı, ölümü hayatın bitişi olarak değil, hayatın devamı olarak görmelerinden olsa gerek yaşamlarını bundan sonra devam ettirecekleri mezarlarını da evlerine benzetmişler. Pencere dizisi pervazlı ve silmeli arkitravlı giriş kapısına baktığımızda bunu daha iyi anlayabilir ve yorumlayabiliriz sevgili dostlar.

 

HİERAPOLİSİN HAZİN SONU: BÜYÜK DEPREMLER

Esrarengiz kent Hierapolis’te hayat, MS 60 yılında meydana geldiği tahmin edilen büyük depremle adeta durma noktasına gelmiş. Birçok mimari eser ve bina, bu depremden nasibini ağır bir şekilde almış. Sonrasında her ne kadar zorunlu sebeplerle kentin bir takım insanları şehri terk etmemekte ısrar etse de kentin peşini bir türlü bırakmayan depremler sonunda galip gelmiş ve şehri terk edilmiş ıssız bir konuma sürükleyivermiş. Depremler şehri defalarca yerle bir edip harabe haline getirmiş olsa da günümüze kadar şehrin tamamen yok olarak ortadan kaybolmasına da neden olmamış. Böylece ne mutlu biz gezikoliklere ki, eşsiz bir medeniyetin izlerini sürmeye, tarihin derinliklerine yolculuk etmeye imkan tanınmış. 

 

HİERAPOLİS’DE BİR ÇAĞIN HİKAYESİNİ YAŞAYIN

Can gezikolikler, içerisinde sayısız gizemi ve medeniyetlerin izlerini saklayan Hierapolis Antik Kenti için yazılabilecek o kadar çok şey var ki… Ama ne çare ki satırlar sayılı, mekanlar sınırlı. Antik medeniyetlerin sırları hakkında çok şeyler öğrenebileceğimiz, muhteşem bir çağın hikayesini dinleyebileceğimiz Hierapolis Antik Kenti ziyaretimizi burada noktalıyoruz. İnşallah yeni bir rotada buluşmak dileğiyle özgürlüğünüzü alın ve sizi bekleyen diyarlara yelken açın, hep seyahatte kalın.

www.muratakseyahat.com

https://www.youtube.com/channel/UCJ6rBjtwKL1qiuAph_BMU8g

https://www.instagram.com/drmuratakseyahat/?hl=tr

https://www.facebook.com/muratakseyahatt/?epa=SEARCH_BOX