SEVGÜL EROĞLU

İSTANBUL

Baktım ki; Koronalı yaşam tarzımızın değişeceği yok. Başkanımız da dedi ya, bu bir ekosistem değişikliğiymiş.

Yaşam tarzlarımız değişti. Biz değiştik. Siz değiştiniz. O değişti onlar değişti.

İklim değişti. 

Algılar değişti.

Değiştikçe gerildik. Değiştikçe gerildik.

Gerildikçe geriledik…

Yok dedim aga, ben dağları özledim. 

Ben değişmedim. Ben aynı Sevgül. Özlüyorum memleketimin her köşesini yeşilini… Hırçın dağlarını, sevecen rüzgarını, şırıl şırıl akan engin deresini…

Doğayı seviyorum. Hayvanları bitkileri seviyorum.

Ekiple bindik otobüse. Maskeler nefeslerimizi kesse de çıkartmadan, doooğru İzmir…

Yakın deseler de İzmir, otobüsle uzak geldi. Uçağın konforuna alişmışız. Hani derler ya… alışmış … vs…

Siz anladınız.

Otobüste uyuşan ayaklarımızın pasını varır varmaz İzmir Dalyan’da eşyalarımızı bırakıp, giydik yürüyüş kıyafetlerimizi.

İstikamet; 

Efes Milas Yolu Ildır- Gerence Etabı

Önce geçtiğimiz şirin köy Ildırı’dan bahsetmek isterim. Hep Ilıca ile karıştırdığım ama doğrusu birbiriyle alakası olmayan canım İzmir’imin iki yerleşimden biri.

Ildırı Ege’nin o insana sıcaklık veren, deniziyle mavinin en güzel tonlarını yansıtan, sıcak insanları ve güzel adlar taşıyan kayıklarıyla, sevimli, İzmir sınırları içerisinde Çeşme Alaçatı tarafında kalan yaşanası bir balıkçı köyü.

Daracık sokakları insana huzur ve güven hissi veren coşku dolu yaramaz bir çocuk misali..

Köy sokaklarında hâlâ ayakta durmayı başarabilen kendine has taş mimarisiyle şirin evlerin arasında çektiğim  fotoğraf kareleri insanda muhteşem bir haz uyandırıyor. Güzelliği karşısında büyüleniyorum.

İzmir’in en güzel ilçelerinden biri olan Karaburun Yarımadası’nın doğal güzelliğiyle ve de  tarihi değeriyle de dikkat çekiyor Ildırı... 

Tabii film yapımcıları bizden önce keşfetmiş bu güzelliği…Fatmagül’ün suçu ne, dizisi burada çekilmiş. Ha dizilere ek Hayat Sevince Güzel ve Kalbim Ege’de Kaldı yı da ekleyebiliriz.

Ildırı, Alaçatı’ya 17 km uzaklıkta bulunuyor.

Gerçek adı Ildırı ancak artık halkın dilinde Ildır olarak yerleşmiş. İsterseniz Kızıl Kent de diyebilirsiniz. Birazdan nedenini de anlatacağım.

Alaçatı deyince sörf, ya da Çeşme deyince ünlü beachler- nasıl bir Türkçeyse- diye düşünenlere hatırlatılır. Ildırı’da sakin, huzurlu ortamı ve muhteşem gün batımı görülmeye değer.

Bu  yarımada’nın en büyük antik kenti Erythari ise köyün kuzey yamacında bulunuyor.

Çeşme’nin 20 km kuzeydoğusunda bulunan Ildırı köyünün antik dönemde ki adı da buradan geliyormuş. Kent toprağının kırmızı renginden dolayı Erythrai’nin adı ‘Kızıl kent’ olmuş. Ben de bilmiyordum, Antik çağda 12  İyon Devleti’nin en önemlilerinden biriymiş Erythrai, Antik Ege dünyasının en önemli yerleşimlerden birini bilmemekte ayıp oldu mu bilmem.

Antik Kentin içinde tepeden baktığınızda enfes bir manzara ağarlıyor size. Antik tiyatro, Anadolu’nun en erken tiyatrolarından biriymiş… Yapımında kullanılan çok köşeli kütlesel taşlarla oluşturulan örgü- polygonal tekniği- gerçekten çok bilinçli ve dekoratif- ile Arkaik Çağ mimarisinin önemli bir örneği olan Athena Tapınağı, Matrone Kilisesi ve burada yaşamış, dönemin ünlü komutanı adına yapılmış Heroon- anıtsal mezar- var. Geçmişin derin izlerini asırlar boyunca saklayıp bizimle paylaşan bu coğrafyada dingin bir  ruh haline giriyorum.

Ildırı içinde denizi gören taş evler ile köy dokusunu n bozulmadığı ve canlılığını kaybetmeyen cıvıl cıvıl hareketli sokaklarda, hâlâ tazeliğini koruyan geçmişin izleri arasında dolaşma hazzı , beni İzmir’de yaşadığım çocukluk anılarıma götürüyor. 

Ege’nin meşhur otları, küçük bahçemiz, sokak kedilerimiz…

Köy ikinci derece doğal sit alanı olarak tescil edilmiş. Koruma Bölge Kurulu’ndan izin alınmadan onarım ve yenileme yapılamıyor. Harika!

Ildırı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projelerinden olan Zeytin Yolu’nun en önemli parkurlarından- Parkur-2 olarak belirlenen Çeşme-Urla parkurunun Zeytinler-Birgi-Barbaros-Kadıovacık-Ildırı güzergâhının son durağı…

Ildırı enginarıyla da ünlü, ayrıca  çarşıdaki tezgâhlarda birbirinden güzel ve özenle hazırlanmış yöresel ürünler çok sayıda meyve ve sebzenin reçelini bulabilirsiniz. 

Kozalak, zeytin, dağ kekiği, reyhan, ceviz, acı biber, ıhlamur, limon çiçeği, böğürtlen,  karadut, domates … süslenmiş ambalajlarıyla da göz dolduruyor.

Gözümüz arkada kala kala bugünkü rotamıza sağımıza denizi alarak başlyoruz. İlkokulda gördüğüm coğrafya dersinin ünlü makileri arasında yürümek meğerse ne de zormuş! Her yerim çizik çüzük içinde kala kala 13 km lik etabı tamamlıyoruz. 

Efes mimas yolu Ildır Gerence Etabı keyifli bir rotaydı. 

Yaptığımız otobüs yolculuğuna bugünkü geziyi de ekleyince yorulduk demek doğru olur.

Ama gece Alaçatı’yı görmek de şart değil mi!

Sonra anlatacağım oratı da. 

Dönüş yolunda bir bölgeden geçtik ki sormayın. İçim yandı dağlandı. Burnumun direği sızım sızım sızladı.

Lanet Olsun!

Bu bölge daha yeni bir yangın geçirmiş. 

Ağaçlar isyanda, katledilen canlılar derin bir beddua içinde.

Lanet olsun!

Rantınıza da ihtirasınıza da

LANET OLSUN!!!!!

SİZDE YANIN KÜL OLUN TEKRAR YANIN !

ÜÇ KURUŞLUK DÜNYA MALINA TENEZZÜLÜNÜZ VAR YA

CEHENNEMLERE ALMASINLAR SİZİ!!!

İşte sayelerinde, günün sonunu kötü bitirdim. 

Dünyanın geleceğinin ne olacağı  endişesiyle, sanki kavrulmuş bir gezegende adım atarak…

Yazacağım tabii endişelenmeyin.

Güzelleri de kötüleri de hep yazacağım...