Karakent köyü yakınlarında bulunan Lisinia Doğa Proje sorumlusu Öztürk Sarıca, 2012 yılında Burdur Gölü'ndeki su çekilmesine karşı başlattıkları, gül üretiminde damlama sulama yöntemi sayesinde 8 yılda 4 milyon ton su tasarrufu sağladıklarını söyledi. Öztürk Sarıca, "Lisinia olarak 2012'de Burdur Gölü'nü kurtarmak için damlama sulama sitemiyle gül projesine başlamıştık. O sırada güller vahşi sulama sistemiyle yetiştiriliyordu. Biz yıllık 500 bin ton su tasarrufu sağladık ve o günden bugüne yaklaşık 4 milyon ton su tasarrufu sağlamış olduk. Bu Burdur Gölü için büyük bir kazanç. Damlama sulama sisteminin Burdur Gölü için faydaları çok fazla" dedi.

'DAHA AZ SU TÜKETİLİYOR'

Damlama sulama tekniğiyle gül üretiminin yaygınlaştırılması için çaba gösterdiklerini kaydeden Öztürk Sarıca, "Çünkü vahşi sulamayla gerçekten çok fazla su tüketiliyordu. Damlama sulama sistemiyle vahşi sulama sistemine göre yüzde 75 daha az su tüketiliyor" diye konuştu.

'ULUSLARARASI PAZARLARDA CİDDİ ANLAMDA YER BULUYOR'

Lisinia'da ekolojik üretim yaptıklarını vurgulayan Öztürk Sarıca, "İlaç kullanmadan gül üretimi yapmaya çalışıyoruz ve üretmiş olduğumuz, yağı alınmamış gül suyu özellikle uluslararası pazarlarda ciddi anlamda yer buluyor. Lisinia Proje alanımızda insanlarımızı yağı alınmamış gül suyu ile tanıştırıyoruz. Bu yıl koronavirüs döneminde gül suyu kolonyası yapılarak ciddi anlamda da tüketiciyle buluşturuldu. Ne kadar sağlıklı olduğu ve pek çok alanda kullanılabileceği tekrardan gösterilmiş oldu" dedi.

'GÜLCÜLÜK BURDUR'UN ESKİ BİR KÜLTÜRÜ'

Burdur'da her geçen gün ekolojik tarımın arttığını anlatan Öztürk Sarıca, şunları söyledi:

"Çevresel anlamda pek çok kişi, ceviz başta olmak üzere gül ve pek çok bitkiyle ekolojik tarım çalışmalarına devam ediyor. Diğer taraftan her geçen gün artan bir ada çayı üretimi var. Zaman içinde ekolojik tarımın Burdur'da ciddi anlamda yol kat edeceğine inanıyorum. Gülcülük Burdur'un eski bir kültürü. Yok olmaya yüz tutmuştu. Gül üretimini başlatmaktaki amacımızın biri de bu kültürün yaşatılmasıydı. Koronavirüs günlerine rağmen toplamda 40 ton gül hasadı bekliyoruz. Gül üreticisi son 2 yıldır gerçekten zorlu günler yaşıyor. Gül fiyatları her geçen yıl biraz daha düşüyor. Ama Burdur üreticisi gülü bırakmadan üretimine devam ediyor. Çünkü biz ülkemiz için üretmek zorundayız. Uluslararası şartlarda, Burdur'un kendi rekabet şartlarını oluşturarak gül üretimine devam etmesi bizim için çok çok önemli. Biz Lisinia olarak bunu her zaman destekledik ve destekliyoruz. Türkiye'deki gül üretiminin yaklaşık 500 tonu Burdur'da yapılmakta. İlimizde 5-6 köy geçimini gül üretimiyle devam ettirmektedir."