SEVGÜL EROĞLU

İSTANBUL

Yine takıldım bir yürüyüş grubunun peşine… 

Ay doooost canım hey ! 

Dadaloğlu’nun sözleriyle daldım AYDOS Ormanına !

Aylar süren korona esaretinin ardından ne iyi geldi bir bilseniz… Maskelerimizi ve fiziki mesafeyi tabii ki atlamadık.

Nicedir niyetlenip de bir türlü kısmet olmayan bu bölge,  İstanbul’un Anadolu Yakası’nda Kartal ilçesinin en kuzeyinde yer alıyor. Batıda yer alan Kayışdağı Ormanı ve Büyükbakkalköy ormanlık alanıyla birlikte bir cennet köşe…

Aydos Ormanı, maalesef Anadolu Yakası'nda geçmişte bulunan güney ormanlarının günümüze ulaşan parçalarından biri. 

Ormana 4 farklı giriş  var.

İçine dalınca gerçekten şehirden birden uzaklaşıverdiğiniz yerleri olsa da, alanın kenarlarına yaklaştıkça kentin boğucu sesi, size sanki bir orman planetiyle İstanbul’a düşmüşsünüz etkisi yaratıyor. Kocaman kocaman binalar kuşatmış ormanı her an yutarım seni, dercesine…

Aydos Tepesi 537 metre ile İstanbulun en yüksek tepesi olma özelliğinde. Belgrad Ormanları’nın aksine bol bol çam ağaçlarıyla tam bir oksijen depose. Ciğerlerin rehabilitasyonu için ideal. Osmanlı İmparatorluğu döneminde av alanı olarak kullanılıyormuş.

Otuz iki ormana aç insan sessizce yürüdük ve yanımızda getirdiğimiz sandviçleri yedik. Doğayı hatırlamak hepimize yeniden bir umut sevgi ve huzur verdi.

Günün sonunda göle ulaştığımızda- Aydos Gölü ve Aydos Tepesi zıt istikametlerde- gerçekten acımasız yapılaşmanın çirkinliği gözüme gözüme vurdu.

Yok tesismiş, yok mangalmış…

Yapmayın kardeşim bunu yaa…

Niye yaaa

Vahşisiniz…

Gölün kenarında ormanın içinde de tesis olmasın geberdiniz mi? Zaten evinizin dibindesiniz burada. 

Türk insanına yeşillik ver et yemek aklına geliyor. Denize götür yine et…

Mangallarda pişin emi. Bu açgözlü ruhunuz ormanı, denizi her yeri maymuna döndürdü.

Korona günleriyle kapatılıp terkedilmiş bir pislik yığınına dönen bu görsele keşke ulaşmayıp, çam ağaçlarının yoğunluğunda kalsaydım.

Eyyyy Ahali….

Niye doğaya bu kadar zarar verip, Çevre Günü kutlarsınız?

Allahım nolur affet bizi !

Gezimin sonunda içim şişti. Bu sonu aktarmadan duramadım. Çünkü bu hızla giderse dünya gerçekten bizden fena intikam alacak. Almaya başladı bile…

Aydos Ormanı’nı…

Gidin görün. Metro ve otobüs ulaşımı da var. Zaten orman bazılarının ayağına gelmiş!!! 

Haftasonlarını insanların duyarsız pikniklerini ve geride bıraktıklarını hiç düşünmek bile istemiyorum.