Kayseri'de oturan Emine Ulviye Yağmur, 7 yıl önce yüksek tansiyona bağlı şikayetleri için gittiği hastanede, kronik böbrek yetmezliği hastası olduğunu öğrendi. 7 yıl ilaç tedavisi gören Yağmur, hiç hemodiyalize girmedi. Hasta olduğu günden beri 3 çocuğunun da böbreğini vermek için gönüllü olduğu Yağmur, "Sizler çok gençsiniz, böbreğiniz size ve çocuklarınız için gerekli olabilir" diyerek, teklifleri geri çevirdi.

Hastalığı iyice ilerleyen Emine Ulviye Yağmur'un yaşadığı sıkıntılara dayanamayan çocukları, hastaneye giderek bağışçı olabilmek için tetkik yaptırdı. Tetkikler sonucu böbreğini verebileceğini öğrenen Yasemin Güntürkün, annesini diyalize girmemesi gerektiğine, diyalizle geçen sürede tüm organlarının hasar görebileceğine ikna etti. Anne ve kızı, nakil için Antalya'ya geldi.

'ANNEME CANIM FEDA'

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde 21 Şubat günü Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyonla Yasemin Güntürkün'den alınan böbrek, annesine nakledildi. Naklin ardından Emine Ulviye Yağmur sağlığına kavuştu. Yaşama tutunan Yağmur kızına teşekkür ederken, Güntürkün ise "Bana can verip büyüten anneme canım feda olsun" dedi.

5 NAKİLDEN 4'Ü CANLI VERİCİDEN

AÜ Hastanesi Başhekimi ve Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Aydınlı, her 5 nakilden sadece 1'inin kadavradan, 4'ünün canlı vericiden olduğunu belirterek, “Türkiye dünyada canlı vericili böbrek ve karaciğer nakil oranları açısından birinci sırada. Fakat kadavradan nakil oranlarında maalesef son sıralarda yer almaktadır. Organ bağışının bu kadar düşük olmasının tek bir nedeni olabilir, o da bu konunun halkımıza tam olarak anlatılamaması. Kadavradan organ bağışında yıllık ihtiyacın çok altında kalıyoruz. Bu nedenle her yıl 6-7 bin kişi organ nakli beklerken yaşamlarını kaybediyor" diye konuştu.