İSTANBUL - Deprem anında binaların güvenilirliği kadar nasıl hareket edileceği de önem taşıyor. AKUT Arama Kurtarma Derneği Kurucu Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Acil Tıp bölümünden Dr. Öğr. Üyesi M. Ferudun Çelikmen, deprem sırasında yapılması gerekenler konusunda doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti. Binanın sağlamlığı ile birlikte eylem planının şekilleneceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi M. Ferudun Çelikmen, vatandaşların yaşadığı binalara göre eylem planı belirlemesi gerektiğini altını çizdi.
 

"ALÇAK KATLI BİNALARI 15 SANİYEDE BOŞALTIN"

Dr. Öğr. Üyesi M. Ferudun Çelikmen, "İnsanlar deprem anında genelde okul, iş yeri ve ev üçlüsünde bulunuyor. Gece uyuduğunuz evinizde daha önceki depremlerde bir hasar olup olmadığını araştırmalısınız. Depremde daha önce hasar görmemiş, yeni yapılmış, sağlamlığı üzerine elimizde veriler olan çok katlı, yüksek bir binada oturuyorsak bir yerden bir yere koşturmanın bir anlamı yok. Alçak katlı yeni yapılmış modern binaların çoğunun zaten deprem riski çok fazla yok. Ancak kentlerde genelde çok katlı binalarda oturuyoruz. Çok katlı binaların zemin katlarında sallantı hissettiğiniz anda çıkış yollarından dışarıya yönelmek doğru bir davranıştır. Bu market gibi gün içerisinde insanların toplu halde bulunduğu bütün yerlere uyarlanabilir. Yani alçak katlı binalarda bir şeyler yapmaya vakit var. Alçak katlı binaları ilk sarsıntının ardından en yıkıcı depremde bile 10 ila 15 saniyede boşaltmak doğru davranış. Bunu Van'daki Bayram Oteli'nin ikinci sallantıda yıkılması esnasında gördük. Binayı hızla terk edenler kurtuldular” dedi.

“CENİN POZİSYONU HAYAT KURTARIR”

Deprem esnasında yüksek katlı binalarda koşarak aşağıya inmenin doğru bir davranış olmadığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Çelikmen, şu tavsiyeleri sıraladı:

"Yaşadığınız mekanlarda sevdiklerimizle daha önceden karar vereceğiniz, ezilse bile yok olmayan eşyaların yanına sığınmanız gerekir. Mesela benim yatağımın altında okuduğum kitaplar var. Bina yıkılsa bile ezilse bile yok olmayan eşyaların yanı binanın yatay katmanları arasında kalan kolon ve kiriş gibi betonyer yapıların da yardımıyla yaşam üçgenleri oluşturuyor. Buralarda hedef küçültmek yan yatmak cenin pozisyonu almak kafamızı ve başımızı korumak doğru bir davranış. Deprem anında cenin pozisyonu alan kişiler hayatta kalmıştır. Cenin pozisyonuna geçildiği anda hipodermi dediğimiz ısı kaybı da engellenmiş olur. Çömel kapan durumunda ise göğsünüze kan hücum eder. Bina yıkılmayacaksa bir şeylerin altına girmenin anlamı yoktur. Bina yıkıldığı takdirde de sıra ve masa sizi korumaz. Sıra ve masa binanın yıkılması durumunda fırtınada şemsiyeden medet ummaktan farksızdır."

DEPREM ÇANTASINA GEREK YOK SU VE CEP TELEFONU YETER
 

Deprem çantası hazırlamanın doğru olmadığına dikkat çeken Çelikmen, "İçeriğinde hiçbir işe yaramayacak olan konserveler, mumlar, radyolar yer alıyor. Bunun kökeni ikinci dünya savaşında Londra’nın bombalanması sırasında metroda mahsur kalan insanların günlerce hayatlarını idame ettirmesi için önerilen yönteme dayanıyor. O çantalarda bulunan konservelerin 2-3 ayda bir yenilenmesi lazım. İhtiyaç olan en önemli şey cep telefonu yanınızda olsun. Gece yatarken çok yakınınızda olmasın fakat kolay uzanabileceğiniz bir noktada olsun. Cep telefonu enkaz altında çok faydalı olur. İnsanların yanında cep telefonu olduğunu varsayarsak bu kişiler sinyalden de bulunur. Bir de bir şişe su size yeterli” ifadelerini kullandı.

"OKULLARDAKİ TATBİKATLAR HER BİNA AYNIYMIŞ GİBİ UYGULATILIYOR"

Okullarda, deprem tatbikatlarında uygulanan yöntemin doğru olmadığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ferudun Çelikmen, yapılması gerekenleri şu sözlerle anlattı:

“Bu şekilde masa ve sıra altına girerek hayatta kalan hiçbir örnek yok. Ancak bu zamana kadar enkaz altından sağ çıkardığımız kişilerin hepsi bir şekilde cenin pozisyonunda yan yatıp hayatta kalan insanlar oldu. Okullar eğer zemin katlarda yer alıyorsa süratle dışarı çıkmak lazım. Ancak daha üst katlarda ise sıraların mutlaka çelik çekme borudan birbirine ilintili olması durumunda sıra aralarına yönlendiriliyor. Sıra ezildiği anda tuzak oluşturuyor. Cenin pozisyonunda sıra aralarına yatmak doğru bir davranış. Ancak sıraların birbirine ilintili olmaması lazım. Çoğu plastik sıralar bina yıkılırsa çocuğu korumaz.”

“RİSK YÖNETİMİ MERKEZİ TEK NUMARADAN GEÇER”

Merkezi tek numara sistemine de değinen Dr. Öğr. Üyesi Çelikmen, “Dünyanın pek çok ülkesinde polis, itfaiye ve ambulans tek hattan koordine ediliyor. Bu tek numara afetlerde hızlı bir şekilde veri tabanı oluşturmalı. Ne kadar ekmeğe ihtiyaç var? ne kadar kan lazım gibi… Olay risk yönetimi ağırlıklı olmak durumunda. Risk yönetiminin temeli de tek numaradan geçiyor” dedi.

“İLKYARDIMDA STREÇ FİLM ÇOK ÖNEMLİ”

İlkyardım konusunda herkesin bilgili olması gerektiğini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Çelikmen, son olarak şu uyarılarda bulundu:

"Herkesin ilkyardım bilgisine sahip olması lazım. İlkyardım afetlerde çok önemli. Afetlerde en çok insan kurtaran da kişinin en yakınındaki. Sadece afetler değil her türlü acil durum için afet bilgisine sahip olmak gerekiyor. İlkyardım çantalarının da içeriğinin elden geçmesi gerekiyor. İçeriklerinde gereksiz malzemeler mevcut. Mesela streç film ilkyardımda çok önemli  bir malzeme. Ama bunu hiçbir ilkyardım setinde göremeyiz. Streç film hastayı kolay sarıp sarmalayacağınız, depremlerde kullanılacak malzeme. İlkyardım çantalarını gözden geçmesi gerekiyor."