21.Ekim.2013 de Kıymetli abim kabul ettiğim Sami Özey beyin Rumeli Tek TV de Sunduğu “Hayat Sohbetleri”nin konuğu olduk ;dünya çapında bir üroloji profesörü olan Ş.Yavuz Önol beyle birlikte..Hocam sağlık kısmını bendeniz de “İstanbullu Şiirlerden” seçkiler sunduk..Sami beyin programında ilk defa okuduğum bir şiirin içerisinde geçen “BALİ BEY KONAĞI “dizesi dikkatini çekmiş olacak ki , niçin Bali bey diye sorunca (ki hayretime mucip oldu) ;şiirde vurgulamak istediğim nokta burasıydı  ve sorulması halinde; Bali beyi, özellikle Sultan Kanuniye yazdığı mektubu ,başarılarına istinaden istediği üçüncü tuğu, buna karşılık Koca Sultan Kanuni’nin cevaben yazdığı fermanı ,müsaade alarak okudum.Gerek ortam sakinleri gerekse dostlardan bu konuda  tebrikler  içeren iletiler alınca ki çok ehemmiyetli bir tarihi vesika olması nedeniyle, bu haftaki yazımı hünkârın Bali beye yazdığı fermana bıraktım..
Yavuz Sultan Selim’in saltanatından itibaren Rumeli’nin fethedilmesinde önemli katkıları bulunan akıncı beylerinden Yahyapaşazade Koca Bali Bey(?-1543),1521 yılında Bosna Bey’i olarak,Kanuni’nin Belgrad seferine katıldı.
Belgrat’ın fethinden sonra Semendire ve Belgrad sancak beyliklerinde bulundu.1526 yılında Macarlarla yapılan Mohaç Savaşında yaptığı başarılı çevirme harekatıyla,Osmanlıların kazandığı zaferde önemli rol oynadı.1541 yılında Budin beylerbeyliğine atandı.
Gazi Bali Bey,sancakbeyliği alameti olarak kendisinde mevcut olan iki tuğun,üçe çıkarılması için,Kanuni Sultan Süleyman’a bir mektup yazdı.Bu mektuba cevaben Kanuni,1532 yılında Gazi Bali Bey’e şöyle bir ferman gönderdi:
-”İtibar sahibi yadigarım Gazi Bali Bey,
Fermanım ulaşınca bilesin ki,tarafınızdan gönderilen mektup okundu.Anlattıklarınızdan bilgi sahibi oldum.On sekiz parça kale fetheylemişin,otuz bin kızak tersaneye gönderip,altmış bin esir göndermişsin.Sağolasın,iki cihanda yüzün ak,ekmeğim sana helal olsun.
Bir tuğ rica etmişsin.Ya Gazi Bali Bey,daha bir tuğ zamanı değildir.Gerçi sen bize hizmet ve iyilik ettin.Biz de senin iyiliğin karşılığında sana üç iyilik ettik.
Birincisi müminlerin emiri hitabıyla hitab ettim.İkincisi,sana hilat (kaftan –elbise)gönderdim,üçüncüsü,Peygamber efendimizin tuğunu verdik.Seni bu üç nesne ile şereflendirdik.Bunların üstünde asla bir ihsan olmaz.Şimdi sen,bu iyiliklerin şükrünü yerine getirmeye çalış.
Her işi Allah’tan bil,sakın gurura kapılma.Kendi kılıcımla bu kadar memleket feth eyledim deme.Memleket Allahın’dır,ikinci olarak Hazret-i Peygamber in’dir,üçüncü olarak Allah’ın izniyle ben halifenindir.Ve bey olmak iki gözlü bir terazidir.Bir kefesi cennet,diğer kefesi cehennemdir.Şu kimselerden ol ki,gözleri uyurken kalpleri uyanıktır.Her işin başı adalettir.Adaletli ol ki her günün ibadete sayılsın,Allah cümlemizi adil kullarından eylesin.
Emrinde askerler olması ve beyliğin sebebiyle,hükmünün geçtiği yerlerde yapılan zulüm,mahşer günü bana sorulursa,senin yakana yapışırım.Ola ki mahşer günü mahcup olmayasın.
Bir kişiyi hizmette kullanmak istersen,sakın ola ki o kişinin dış görünüşüne aldanma.Çok kimseler var ki elinde fırsat olmadığı zaman,iyi görünürler.Eline fırsat geçtiğinde Nemrut olurlar.Velhasıl,insanları tecrübe edesin sonra aldanmayasın.
Eğer beyler iyi insan olsa,halkın durumu daha iyi olur.Halk beylerin otlağı gibidir.Her kim otlağına bakmazsa otlağın hali perişan olur.Halkı mal canlısı olmaktan başka hiç bir şey azdırmaz.Şimdi sen de gelip geçici olan hiç bir şeye bağlanma,nimetleri Allah’ın kulları için harca.İyilik elini açık tut,mal eksilir diye tasalanmayasın,ihtiyaç olursa buraya bildiresin.Hazinemden sana üç dört yüz kese harcırah vermekten aciz değilim.
Ganimetlerin tamamını hazineye alma,buna rızam yoktur.Hazineye beşte birini al,gerisini İslam askerlerine dağıtasın.İslam askerlerine ve halka iyi bakasın.İhtiyarlarını baba,küçüklerini kardeş,daha küçüklerini oğul bilesin.Oğullarına merhamet ve şefkat edesin.Kardeşlerine ikram edesin.Babalarına hürmetli olasın.O diyarlarda olan olan Allah’ın fakir kullarını gözetesin.Sadakaya muhtaç olanlara hazineden elbiselerini ve ihtiyaçlarını göresin.Fakirler Allah’ın kullarıdır.Hazine de Allah’ın kullarının hakkıdır.Fakir halktan vergi olarak alınan zahireden başka,yarım akçe dahi olsa vergi alınmasın,buna rızamız yoktur.Bizim halkımızın rahat halini,kafir halkı görsün gıbta eylesin ve bizden tarafa meyletsinler.
Ve mümtaz kadılardan,fazilet sahibi Mevlana Mustafa Efendi’yi ordu kadısı olarak gönderdim.Vardığında itaat etsin,’Ulemanın eti zehirlidir’ hadisi gereği hatırını kırmaktan sakınasın zira ‘Alimler Peygamberlerin varisleridir.’
Şimdi ya Gazi Bali Bey!Sen dahi canla başla çalışıp din uğrunda saltanat işlerine bağlılıkta gayret et.Yiğitlerin savaşçılarını saklayasın,atın sağlam ve kuvvetli olanın besleyesin ve kılıcını muhafaza edesin.Cömertlik kapısınıaçık tutasın.
Allahü teala bahtını açık,kılıcını keskin etlesin.Seni İslam askerleri ile daima muzaffer kılsın.İki cihanda yüzün ak olsun.”
Malkoçoğlu Bali bey 40.000 kişilik akıncı birliği ile önce Lviv,Galiçya ‘yı alıp  sonra Varşova’ya girdi.Böylece ilk defa Türk Akıncıları en kuzey noktaya ulaşmış oldular.Bu başarılı zaferler üzerine Sultan Kanuni , Bali beyi Sancak Beyliğinden Beylerbeyliğine yükselti..
Dilerim ;Bali beyin bu muhteşem zaferlerine rağmen bir TUĞ un hesabı soran bir yöneticinin/padişahın, derinlemesine irdeleyişini /görev verişte ki hakkaniyetini  yöneticilerimiz de gönülden hisseder de aynı hassasiyeti gösterirler..

En kalbi saygılarımla..