Haber: Damla Oya Erman
20 yıl boyunca süpermodellerin göz kamaştıran iç çamaşırları ve melek kanatları giyerek Justin Timberlake, Lady Gaga, Jay-Z ve Kanye West gibi ünlü isimlerin performansları eşliğinde podyumda yürüdüğü yıllık kültürel bir fenomen olarak biliniyordu. Ancak bu unutulmaz etkinlik yerini, "The Tour '23" adlı uzun metrajlı bir belgesel filmine bıraktı ve bu film, Salı günü Prime Video'da prömiyer yaptı.
Bu belgesel, moda şovunun izleyici sayısının düşmesi ve bir dizi tartışma nedeniyle beş yıllık bir aradan sonra geldi. Bu tartışmalar, eski bir yöneticinin trans modeller hakkındaki açıklamalarından, markanın cinsel çekicilikle ilgili dar bir bakış açısına yönelik artan eleştirilere ve Jeffrey Epstein adlı skandal finansçıyla tarihsel bağlantılarını ortaya koyan patlayıcı bir belgesel filmine kadar uzandı.
Peki, "The Tour"dan neler beklemeliyiz? Bu geri dönüş filmi, Rihanna'nın Savage X Fenty gibi tek bir podyum şovu değil, bunun yerine Lagos, Bogotá, Londra ve Tokyo'da bulunan bağımsız tasarımcı-sanatçılardan dört koleksiyona odaklanıyor. Her sunum, havadar bir Barcelona villasında gerçekleşiyor ve ev sahibi Gigi Hadid, izleyicileri bölümler arasında yönlendiriyor. Naomi Campbell ve Adriana Lima gibi Victoria's Secret yıldızları, Adut Akech, Winnie Harlow, Quannah Chasinghorse, Paloma Elsesser, Hailey Bieber ve Lila Moss gibi farklı mankenlerle birlikte çeşitli kıyafetlerle podyumda yürüyorlar.
Gösterimlerden önce, "VS20"yi oluşturan 20 kadın yaratıcıyı tanıtan kısa filmler bulunuyor - bunlar tasarımcılar ve film yapımcılarını içeriyor. Bu yaratıcılar arasında 2021'deki bir protesto sırasında ağır silahlı polislerin önünde voguing yapan Kolombiyalı dansçı ve aktivist Piscis Canizales ve kült elektronik J-Pop grubu Wednesday Campanella'nın eski üyesi olan Japon şarkıcı KOM_I gibi isimler bulunuyor.
"The Tour", Victoria's Secret markasının dönüşümünün "en üst düzey ifadesi" olması amaçlanıyor. Bu, markanın cinsiyetçi imajından daha geniş bir, küresel bir kadınlık anlayışı sunuyor. Örneğin, Lagos merkezli Bubu Ogisi, Yoruba ve Igbo mitolojilerinden ilham alan ilahi esinlemeleri bir araya getiriyor ve Tokyo etiketi Jenny Fax'a ait Jen-Fang Shueh ise orta yaşa ulaşmanın bedensel gerçekliklerini keşfediyor. (Koleksiyonlar Victoria's Secret tarafından satılmayacak, ancak "The Tour"dan ilham alan bazı ürünler çevrimiçi olarak satışa sunulacak.)
Bu yeni filmle birlikte, Victoria's Secret kadın sanatçılar ve girişimciler için yeni finansman girişimleri tanıtıyor gibi görünüyor. Ayrıca, markanın yıllar boyunca kültürel olarak duyarsız olduğu eleştirilerine yanıt veriyor - örneğin 2012'de Karlie Kloss'u Kızılderili başlıklı bir kostümle podyumda göstererek - ve imkansız vücut ideallerini pekiştirdiği eleştirilere yanıt veriyor gibi görünüyor.
Bir tasarımcı olan Michaela Stark, iç çamaşırlarında karın ve sevgi kulplarının eğrilerini vurguluyor ve Stark, "The Tour" a katkıda bulunmayı kabul ettiğini, geçmişteki Victoria's Secret şovlarını izlerken hissettiği vücut dismorfiyi ele almak için yaptığını belirtiyor. Belgeselde, plus-size modelleri geçmiş Victoria's Secret podyum görünümlerine yerleştirmeden önce bunu söylüyor.
Ancak, yetenekli sanatçılar topluluğunun bir araya getirdiği "The Tour", parçalı bir şekilde hissediliyor. Orijinal moda şovu gibi büyük bir etkinlik değil, kısa filmler sadece hızlı anları, sakin podyumları ve yüzeyini derinlemesine sorgulamadan herhangi bir konuda uzun süre durmayan hikayeler sunuyor. Ancak bu film, star gücünden yoksun değil; Doja Cat ve Afro-Kolombiyalı şarkıcı Goyo'nun ara müziği ve röportaj parçaları gibi çeşitli unsurlar içeriyor.
Sonuç olarak, Victoria's Secret kimliğini yeniden şekillendiriyor gibi görünüyor, ancak bu kimlik tam olarak nedir, henüz belirsizliğini koruyor. Şirket "Meleklerini" emekli ettikten, yeni "VS Collective" elçilerini tanıttıktan ve ünlü yüzlerini çarpıcı kampanyalar için bir araya getirdikten sonra, iç çamaşırının yönü muhtemelen unutulmaz bir düşünce değil. "Yeni" Victoria's Secret, muhtemelen daha sağlıklı ve kapsayıcı bir kadınlık ve çekicilik anlayışı keşfediyor, ancak "The Tour" gibi içsel arayışlarla gerçekten kendini bulup bulamadığı, gelecekteki gelişmelere bağlı görünüyor.
