EPİR PULNI, PUR PULATBIR!!!

VARDIK, VARIZ, VAROLACAĞIZ!!!

Türk Milletini anlatmak için sanırım bu Çuvaşça sloganla başlamak gerekir söze.
’Vardık’, binlerce yıldır medeniyet sahnesinin tarih yapan aktörü olduk. Eski kıtayı da, yenidünyayı da kültür kodlarımızla damgaladık.  
Kimi zaman coğrafyalara hükmettik, kimi zaman coğrafyamızın ağır yükünü kaldırdık. Ama hep varız dedik ve her şeye rağmen yaratılışımızın gayesi olan Âleme düzen verme görevimizi hiç aksatmadık.
Bugün 12 milyon kilometrekarelik bir coğrafyayı kendi kültür hinterlandı olarak sayan, binlerce yıllık bilgi ve kültür hazinesinin varisi ve geleceğin süper güç alternatifi büyük bir milletiz. O yüzden de sizlere her daim var olacağımızın müjdesini vereceğiz.

‘Varolacağız’, çünkü, 300 milyonluk nüfusuyla Türk milleti geleceğin süper güç adayıdır!
‘Varolacağız’, çünkü, bayrağı dalgalanan 7 bağımsız devletiyle Türk milleti geleceğin süper güç adayıdır!   
                 
Doğuda Doğu Türkistan’ın, Batıda Batı Türkistan’ın, en Batıda Anadolu ve Balkanların ve Rusya içerisinde kalan Türk bölgelerinin verimli ovaları, yer altı kaynakları ve jeostratejik konumlarıyla, Türk Milleti Tanrı’nın bahşettiği muhteşem bir coğrafyanın ev sahibidir.

Peki, nasıl ‘Varolacağız’?

Bugün sözünü ettiğimiz 12 milyon kilometrekarelik alan, Avrasya coğrafyasının en sıkıntılı bölgesel sorunlarının yaşandığı, emperyalizmin en içten pazarlıklarının yapıldığı ve vahşetin siyaset aktörü sayılacağı kadar kan kokan bir coğrafyadır.

Hal böyle de olsa, biz bu yağma kültürü ile daha önce de pek çok defa başa çıkmış ve “Varız!” diyebilmiş bir milletin genetik kodlarını taşıdığımızı unutmamalıyız.
Geleceğe hazırlanırken ilk işimiz;
İnsanlarını Anadolu fanusunun içine hapsedip etrafını düşmanlarla çeviren bir zihniyetle mücadele etmek olmalıdır. Dört bir yandan düşmanların arasında sıkışıp kalmış, zorda kaldığındaysa yılanların kuyruğundan tutunmaya mecbur edilmiş milletimizin gözlerini açarak, 12 milyon kilometrekarelik büyük Türk coğrafyasında dostlar arasında olduğunu, zor günlerinde yılanların kuyruğunu değil, dostların elini tutması gerektiğini göstermeliyiz.

İşte tüm bu sebeplerden sizlerle paylaşacaklarımız var.
Kim bu dostlar, nerede, ne yaparlar, güçleri nedir, sıkıntıları nedir, ne düşünür ne hissederler,bizi tanırlar mı, severler mi, gerçekten Türk Birliği diye bir somut kavramdan söz edebilmek mümkün müdür???
Bu köşede bazen onların gözünden bakacağız olaylara, “Türk milleti olarak dünyada yaşananların neresindeyiz?” diye soracağız kendimize. Bize biçilen rollerin bize uygun olup olmadığını tartışacağız.
Bazense, düşmanlarımızın evlerimizde gezdirdiği hayalet planlarını çözeceğiz birlikte. Kafa karıştırmadan, komplo teorilerine sarılmadan, bildiklerimizden yola çıkacağız yalnızca.

Türk milleti olarak, ortak hassasiyetlerimiz yeniden yeşerene dek susmayacağız.

Ve gün gelip Gaspıralı İsmail Bey gibi yazıya dökülen sözlerimiz Tüm Türk coğrafyasında okunup anlaşılabildiğinde gerçekten Türk Dünyasının Birliğinden söz edebileceğiz.