Geçtiğimiz hafta sonu daim dostum Deniz Salman’ın ve tabi ki 2021 yılında kurduğu SÖZ ŞİİR SANAT tiyatro ekibinin “ÜÇ KİŞİLİK MEDENİYET” oyununa fotoğraf sanatçısı Zeki Sever ile birlikte konuk olduk.
SÖZ ŞİİR SANAT bu sezon Deniz Salman tarafından yazılan, Uğraş Atay tarafından yönetilen, Deniz Salman, Dilara Tabak ve Ali Hocaoğlu tarafından rollerinin canlandırdığı “ÜÇ KİŞİLİK MEDENİYET” adlı oyunlarını Kültür Bakanlığı’nın destekleri ile tiyatroseverlerle buluşturdu.
İlk oyunlarını kurucusunun yazdığı bir oyunu seçen ekip doğru bir karar vermiş. İzleyicisini ilk dakikadan itibaren adeta avuçlarına alan oyun bu sezonun en keyifli oyunlarından birisi.
Oyunumuzun konusuna gelecek olursak “ÜÇ KİŞİLİK MEDENİYET” Liberal ekonomiyi savunan bir profesör ve eşi evlerinde hem çalışırken hem sohbet ederken birden radyoda kendi bölgelerine yakın bir yerlerde ekmek çalan bir hırsızın polise silahla mukavemet ettiğini duyduklarında büyük panik yaşarlar. Aslında belki radyodaki sunucu yalan bile söylüyor olabilir. Aslında silahlı mukavemet bile yoktur. Bu süreçte evliliklerinin, aralarındaki aşkların, inandıkları ve savundukları ekonomik, siyasal ve toplumsal düzenler gibi yalanlar üstüne kurulu olduğuna şahit oluruz. Hırsız yaklaştıkça kurdukları yalan çatılar birer birer yıkılmaya başlar. Ve kandırmak için yalanlar söyledikleri halktan biri olan binanın hizmetlisi Veysel Efendi’nin gelmesi ve onunla yüzleşmek zorunda kalmaları ile olaylar daha trajikomik bir hal alır. Sonrası mı? Otuz iki kısım tekmili birden; aşk, ihanet, cinayet gel vatandaş gel...
Tek perdelik oyunda konu mükemmel, oyunculuklar mükemmel, Yani neresinden bakarsanız bakın dört dörtlük bir oyun. Tabi oyunun böyle olmasında Deniz Salman’ın, Dilara Tabak’ın ve Ali Hocaoğlu’nun büyük emekleri var.
Hadi şu mükemmel oyunculuk performansları gösteren isimleri şöyle kısaca bir tanıyalım.
Önce yazan ve aynı zamanda oynayan sevgili dostum Deniz Salman ile başlayalım. Bir insanın dostunu kaleme alması kadar zor bir şey yoktur derlerdi de inanmazdım. Bunu yazmaya başladığımda hissettim. Uzun yıllardır tanırım. Yılların oyuncusu, seslendirme sanatçısı. Eminim ki tiyatro sahnesinde izleme şansınız olmamış olsa bile seslendirmesinde olduğu bir filmi muhakkak izlemişsinizdir. Ayrıca halen aktif olarak da eğitmenlik yapan Deniz Salman bir dönemin hızlı ve başarılı radyocularından biridir. Kendine ait şiirleri olduğu gibi başkalarına ait şiirleri de mükemmel yorumlar. Ama bana göre hepsi bir yana dostluğu, samimiyeti ve insanlığı bir yana.
Dilara Tabak’ı ilk kez izleme fırsatı buldum. Kısa sohbetimizde kendisinin İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel sanatlar fakültesi mezunu olduğunu seslendirme ve oyunculuk üzerine kariyerine devam ettiğini öğrendim. Evet Dilara Tabak’ı daha önce başka bir oyununu izlememekten dolayı çok şey kaybetmiş olduğum hissine kapıldım. Bu arada kendisi de“ÜÇ KİŞİLİK MEDENİYET” adlı oyunun bu sezon oynadığı en iyi oyunlardan biri olduğunu söyledi. Bende yarattığı izlenim ilerleyen yıllarda sadece tiyatro sahnelerinde değil, dizi ve sinema filmlerde de göreceğiz.
Gelelim oyunumuzun son kahramanı Ali Hocaoğlu’na. Tiyatro hayatına Mersin Şehir Tiyatrosu’nda başlamış. Uzun yıllar çeşitli tiyatrolarda oyuncu, reji asistanı ve yönetmen yardımcısı olarak görev yapmış. İletişim fakültesi mezunu olan Hocaoğlu’da aynı zamanda seslendirme sanatçısı.
Aslında hepsinin ortak noktaları aynı. Tiyatro ve seslendirme sanatçıları olmaları.
Sakin kafa düşündüğümde “ÜÇ KİŞİLİK MEDENİYET” izleyicisini hem güldüren, hem kendinizi sorgulatan ve yüzleşmesini sağlayan bir oyun.
Şayet “Tiyatro can gerisi heyecan” diyorsanız ki bu söz benim sözüm umarım literatüre de bu sözüm girer. Bu oyunu muhakkak izleyin. Belki kendinizden olmasa da çevrenizdeki birçok insandan kareler göreceksiniz.
Bugün de ilk kez farklı bir anlatımla sizlere bir oyunu aktarmak istedim. Ve ilk kez yine yazımı farklı bir şekilde kapatmak istiyorum. Sevgili Deniz Salman dostumun sık sık kullandığı ve artık benim tarafımdan da çokça sık kullanmaya başladığım cümle ile bitirmek istiyorum.
“SEVGİ ve MİNNETLE”
