Bütün dünya ülkeleri gibi Türkiye’nin de, her gün binlerce can alan, doğal mı yoksa laboratuvar ürünü mü olduğu tartışılan ve sadece güncel hayatı değil, dünyanın seyrini değiştireceği herkesçe kabul edilen Korona virüse odaklandığı şu günlerde, CHP’nin niyetine bakar mısınız? Ülkenin bütün birimleri büyük bir samimiyet ve özveriyle halkı salgın hastalığın pençesinden kurtarabilmenin mücadelesini verirken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evi şu olağanüstü günlerin mevzuu olmamalıydı. Ama CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu maalesef en hassas günlerde yol arkadaşlarıyla el ele vererek ülkenin gündemine ‘uydurma bir iddiayı’ oturttu. Mahalle halkı iddiaları boşa çıkarmıştı ki Özgür Özel ve Kaftancıoğlu bu kez ‘darbe ima eden sözleriyle’ ortamı bir kez daha germeyi başardı!

**

Altun’un evi üzerinden üretilmek istenen ‘yolsuzluk algısı’ muhataplarına gerek dahi olmadan, mahalle halkı tarafından çürütülmesi üzerine, hemen akabinde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Afyon Ensar Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Ahmet Yaramış’ın Türk Tarih Kurumu'na atanmasına tepki amacıyla düzenlediği basın toplantısında şu sözleri sarf etti:

“Saray rejiminin, Saray düzeninin sonu geliyor. O son, Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak bütün bu atamaları, bütün bu liyakatsizliklerin sonunu getirecek. Herkes şunu bilsin; bütün devlet memurları, görevini devlet memuru gibi yapan devlet memurları, hangi ülkeye hizmet ettiğini bilen çok değerli bürokratlar hiç korkmasınlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti gelir, saat gibi işlemeye başlar. O saatin en kıymetli çarkları da siz olursunuz. Eğer koltuğunuza liyakatle oturduysanız, devletinize sadakatle çalışıyorsanız.”

Şu ifadeye lütfen dikkat edin; ‘Türkiye Cumhuriyeti devleti gelir…’ Bu sözlerde halen devlet kadrolarında görev yapan memurlara ‘ayar verme gayreti’ olduğu ayan beyan ortadadır.

Özel ‘O saatin en kıymetli çarkları da siz olursunuz’ vaadiyle de memurlara ‘hükümete karşı pozisyon almaları mesajını’ göndermiyor mu?

**

Kaftancıoğlu’nun Halk TV’de sarf ettiği “Önümüzdeki süreçte bir erken seçimle veya başka bir şekilde… İktidar değişikliği değil bir sistem değişikliğine gidişatı görüyorum ve böyle olacaktır” şeklindeki sözleri de CHP’lilerdeki duygunun dışavurumundan başka bir şey olmasa gerek.

Savcılık ifadesinde ‘erken seçimle veya başka bir şekilde...’ şeklindeki cümlesinin sonunda ‘darbeyi değil, normal seçimi’ ifade etmeyi amaçladığı savunmasını yapan Canan hanım Türk siyasetinin önemli portrelerinden biri olma yolunda ‘uygun adım’ ilerliyor!

**

AMERİKA’NIN KAFTANCIOĞLU

SEVGİSİNE BAKIN

Canan Kaftancıoğlu’nun CHP İl Başkanlığı için isminin gündeme geldiği günlerde Erdal Savaş’ın ricasıyla Aydın Manşet Gazetesi’ne ‘uzaktan editörlük desteği’ veriyorduk. Gazeteciliği yaşam biçimine çeviren sevgili Savaş o günlerde Kaftancıoğlu dosyasını dijital ortamda ekip arkadaşlarıyla paylaşıp önce araştırma yapılmasını istedi, ikinci adımda da haberin nasıl bir başlıkla verilmesinin uygun olacağını sordu. Okuduğumuz notlardan sonra önerimiz ‘ABD’nin Biçtiği Kaftan’ başlığıydı. Manşet ertesi gün bu manşetle çıktı.

Sıradan bir günü anlatan bu hatırayı neden mi paylaştım? Son günlerde hükümete karşı ‘anormal aksiyonlarla’ gündeme gelen Canan hanıma en büyük ilgi ve destek Amerika’dan geliyor da ondan!

Bakın tam da bugünlerde Nick Ashdown adlı yazar ABD merkezli siyasi yayın yapan Foreign Policy’de kaleme aldığı yazı da, “Motorcu solcu bir feminist, Erdoğan'a meydan okuyor” diyerek Canan Kaftancıoğlu’nu övgü yağmuruna tuttu.

Makalenin en etkileyici satırlarına gelince; bakın ne diyor Ashdown, “Canan Kaftancıoğlu, ülkesinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı mücadele veren partisinin başarısındaki ana etkenlerden biri olarak görülüyor. Putları yıkan ve sahne arkasında yorulmaksızın çalışan 48 yaşındaki Kaftancıoğlu, aynı zamanda geleneksel olarak yaşlı adamların hüküm sürdüğü partisinde nesilsel değişimin sembolü.”

Ne dersiniz, Kaftancıoğlu, gerçekten ABD’nin biçtiği Kaftan olabilir mi?

**

DSÖ’NÜN TÜRKİYE’Yİ

ÖVMESİ KİMİN UMURUNDA?

Türkiye’de muhalefetin olumlu-olumsuz bütün hükümet icraatlarını kötülemesine ‘CHP sayesinde’ alıştık alışmasına da sosyal paylaşım sitelerinde, Covid1-9’a karşı verilen başarılı mücadeleyi yok hükmünde gösteren yorum sahipleri acaba dünyadan bihaber mi?

Batılı pek çok ‘sözde müreffeh’ ülkede insanlar yaşlı bakımevlerinde topluca ölüme terk edilirken, tedaviyi bırakın; yöneticiler cesetlerin defin işlerine bile yetişemezken hamd olsun ülkemizde Covid-19 vakaları son günlerde ciddi oranda düşüş eğilimine girdi. Fakat sosyal platformlar da bu başarıyı, maskeleyen yorumlarla, uydurma haberlerle dolup taşıyor.

Bakın Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Irshad Ali Shaikh birkaç gün önce, “Türkiye huzurevleri ve bakım kuruluşlarında alınan önlemlerle dünyaya örnek oluyor”  şeklinde bir açıklamada bulundu.

Türkiye tarafından alınan tedbirlerin bir yayın haline getirilerek Dünya Sağlık Örgütü içinde yayımlanması kararı aldıklarını da söyleyen Shaık ‘önlemler, testlerin sık kullanımı ve yaygınlığı konusundaki duyarlılık nedeniyle’ Türk yetkililere de teşekkür etti.

Fakat hiç kuşku yok ki bu takdir bizim muhalif cenahın yine umurunda olmayacak.