Konyaspor’un, pazartesi akşamı kendi sahasında Fenerbahçe ile oynadığı maç sarı lacivertli takımın şampiyonluk yarışında tutunabilmesi adına kritik bir eşik hükmündeydi. Konyaspor’un galip gelmesi durumunda oluşacak on bir puanlık fark Galatasaray’ın zirvede hükümranlığını iyiden iyiye pekiştirecek ve kalan haftalarda yavan bir şampiyonluk yarışı yaşanacaktı.
Kırk iki bin kapasiteli Konya tribünleri, Türk futbolunun son yıllarda hasret kaldığı bir yoğunlukta doluydu. Maçın henüz yirmi altıncı saniyesinde gelişen ilk atakta Pedrinho’nun usta bir vuruşla topu Fenerbahçe ağlarına bırakması Konyaspor’un mücadeleye ne denli ortak olabileceğinin işaretini verdi. Şampiyonluk yarışına dahil olabilme arzusundaki Fenerbahçe ilk dakikalarda oyuna ortak olacak hamleler yapamazken Konyaspor skor üstünlüğünü pekiştirecek pozisyonlar üretme becerisini de gösterdi ama fırsatları golle neticelendiremedi.
Uzun oyunculara sahip olması sebebiyle, kale önüne kanatlardan yapılacak yüksek ortalar Fenerbahçe’yi gole yaklaştırabilirdi ama Konyaspor savunma oyuncuları akış içerisinde buna imkân vermedi. Sarı lâcivertilerin kazandığı ilk korner atışları golü ancak bu organizasyonlarla bulabileceğini göstermişti ki on dördüncü dakikada Mert Müldür sağ kanattan kullanılan atışta kafa vuruşuyla golü buldu.
Konyaspor rakibin korner atışlarına doğru önlemler alamadı. Nitekim yirmi beşinci dakikada sol kanattan kullanılan korner atışında, kaleci Slovik zamanlama hatası yapıp boşa çıktı ve savunmadan desteğe gelen Çağlar Söyüncü’nün kafa vuruşuyla Fenerbahçe 2-1 öne geçti.
Fenerbahçe’yi öne geçiren ikinci golde korner atışından gelmişti ama pozisyonun içindeki Uğurcan topun kendisinden çıkmadığından son derece emin bir şekilde hakeme itirazda bulundu. Fakat VAR hakemleri devreye girmedi. Evet, top, Uğurcan’ın ayağından sektikten sonra Fenerbahçeli oyuncunun ayağına çarparak yön değiştirip auta gitmişti ama orta hakem Direnç Tosunluoğlu gibi VAR hakemleri de itiraz eden oyuncunun haklı olabileceği gibi bir his taşımıyordu! Basın tribünündeki ekranlara yansıyan görüntüler de pozisyonun aut olduğunu gösteriyordu.
Yirmi dokuzuncu dakikada Oğulcan’ın kayarak topa müdahalesini tehlikeli hareket olarak değerlendirip sarı kart gösteren Direnç Tosunoğlu, otuz yedinci dakikada Kostiç’in faulüne maruz kalan Oğulcan sakatlanıp tedavi görürken, kusurlu hareketi yapan Fenerbahçeli oyuncuya kart göstermek bir yana; oyunu tac atışıyla başlattı.
İlk yarının son dakikasında sol kanattan gelişen Konyaspor atağında Kramer’in güzel kafa golü skora denge getirirken oyunu da süsledi.
İlk yarıda nizami olmayan bir golle oyuna ortak olan Fenerbahçe ikinci yarıda sahada adeta sayısal anlamda çoğaldı! Elli üçüncü dakikada yerdeki Uğurcan’ın bileğine basan Dzeko bu tehlikeli hareketi sebebiyle kırmızı kart görmeliydi ama Direnç hoca sarı kart kartını bile çıkarmadı.
Maçın ilk sarı kartını henüz onuncu dakikada gören Tadiç de ikinci yarıda Oğulcan’ın tendonuna yaptığı şiddetli hareketi sebebiyle, ikinci sarı kartı alıp kırmızı kart görmesi gerekiyordu ama Direnç hoca yine “direnç” gösterdi! Nitekim oyundan atılması gereken Tadiç altmışıncı dakikada Konyaspor kalecisi Slovik’in hatalı pasını kapıp adeta slalom yaparak kaleye yaklaştı ve Fenerbahçe’yi 3-2 öne geçiren golü attı. Böylece Fenerbahçe, aut olan ama korner verilen bir pozisyonda bulduğu golden sonra, kırmızı kartlık hareketine göz yumulan ve sahada olmaması gereken bir oyuncusunun attığı golle yeniden skor üstünlüğünü elde etti.
Direnç Tosunluoğlu ve VAR destekli Fenerbahçe karşısında oyun disiplininden kopmayan Konyaspor altmış yedinci dakikada penaltı bekledi ama nafile! Direnç Tosunoğlu, Kostiç’in ceza alanında hava topuna yükselirken Prip’in yüzüne yaptığı müdahaleye penaltı ve sarı kart, dolayısıyla kırmızı kart vermemek için; bir önceki pozisyonu işaret ederek düdük çaldı ve Konyaspor aleyhine bir faule hükmetti!
Rakipten ziyade hakem kararlarıyla mücadele etmek zorunda kalan Konyaspor yetmiş üçüncü dakikada beraberlik golüne çok yaklaştı. Ancak, Uğurcan’ın ceza alanına gönderdiği top Tunahan Taşçı’nın vuruşunda direkten döndü. Seksen dokuzuncu dakikada da Melih Bostan gole çok yaklaştı, fakat karamboldeki vuruşunda top az farkla auta gitti.
VAR uygulamasına yabancı hakemlerin getirilmesinin konuşulduğu dönemde, bu maçın VAR hakemlerinin gözlerini ekrana adeta kapattığını düşünmemek elde değil!
Maç sonunda Konyasporlu Uğurcan maruz kaldığı sert hareketlerin cezasız bırakılmasını anlatırken yılgınlığı suretine yansıyordu. Keza, sahaların beyefendisi Yusuf, hatalı kararlar sonrası hakemle arasında geçen diyaloğu anlatırken, “Özür dilerim çalamadım” dediğini dile getirdi ve MHK’nın harekete geçmesini sağladı.
Zor eşikte kazandığı üç puan Fenerbahçe’yi lider Galatasaray’ın sekiz puan gerisine tuttu ama Konyaspor’u ateş hattına komşu etti. Emeklerin boşa çıkarıldığı, hakların gasp edildiği bu ligde adaleti sağlamak mevcut VAR sistemi ile de mümkün olacak gibi görünmüyor. Bir oyuncusu bir Anadolu takımının mali değerine bedel olan egemen takımların diğerlerini, Konyaspor teknik direktörü Recep Uçar’ın deyimiyle garnitür hatta piyon haline getirmeleri adalet müessesinin temeline dinamit koymuş ve hatta patlatmıştır. Neticede Süper Lig enkaza döndü ve güç sahipleri ganimet niyetine puan devşiriyor!