Çocukların kısacık yaşamlarından tespitler, deneyim ve bilgilerinin sorgulanması, çevrelerindeki yetişkinler dünyasına mizah dolu eleştirel bir bakış ve bir babanın sıcacık anıları… Bol bol kahkaha Tek kişilik tiyatro, meddah, tek kişilik gösteri, Stand – up… Tiyatro ve sahne sanatlarının bir parçası olan bu sunumlar nedense hep ve sadece yetişkinlere yönelik yapılmıştır bu zamana kadar. Çocuklar içinse sözden çok müziğin, dekorun, oyuncuların, dansların yoğunlukta olduğu oyunlar sergilenmiştir.
Ümit Kireççi, bu yanlış yargıya karşı çıkıyor, dekorsuz, kostümsüz, rengarenksiz tek kişilik bir çocuk stand-up’ı sahneliyor. Çocukları sadece sözle, sohbetle, konuşmayla eğlendiriyor, “çocuklar hareketsiz oturamaz, dikkatleri sınırlıdır ve uzun zaman yerlerinde kalamazlar” saptamasını alaşağı ediyor.
İddialı giriş
Sanatçı Murat Beyaztaş, Sezen Aksu’nun klasikleşmiş eseri “Büklüm Büklüm”e getirdiği güçlü ve duygusal yorumuyla müzikseverlerle buluşuyor.1 Kasım’da tüm dijital platformlarda yerini alan bu eşsiz eser, Murat Beyaztaş’ın müzik dünyasına iddialı girişinin habercisi oldu.
Murat Beyaztaş bu eser için de ayrıca Sezen Aksu’ya teşekkür ederken basın mensuplarına yaptığı kısa açıklamada “Şarkı için uzun bir stüdyo çalışması geçirdik, şarkıya ayrı bir ahenk ve yorum katarak okudum.” dedi.
Seyircisiyle buluştu
Kamran Şahlaei'nin yazıp, yönettiği, Pari Aştari'nin dilimize kazandırdığı, Oda Tiyatrosu'nun yapımcılığını, Sefa Eraslan'ın kostüm tasarımı, Sanaeh Parsa'nın kostüm uygulamasını ve Mashid Muhammedi'nin yönetmen yardımcılığını üstlendiği " Şehrazat / Ya Masal, Ya Ölüm " adlı oyunda Feyza Ayan, Niyazi Gezer, Oktay Kılınç ' Leylanur ', ' Ali Merdan ', ' Sultan ' karakterlerini başarıyla yorumlamışlar.
Kırkıncı gecenin gelini Leylanur, genç, ihtiraslı ve göz kamaştırıcıdır. Sarayın en sevilen, en güzel kadın efendisi olma hayaliyle yaşayan bu genç kadın, celladın yani Ali Merdan'ın kalbinde, giderek derin bir o kadar da karmaşık duygular uyandırır.
Sultan ve Ali Merdan satranç oyunu içindedirler, Sultan'ın tercihi sadece kara taşlardır. Beş yıldır rüya göremeyen Sultan, binbir arzusu, binbir hayali olan Leylanur'u sessizce ölüme yollar.
" Belki herşey rüyaydı. Ölümle yaşam arasında bir an vardı sadece. Özel bir an...varla yok arası bir şey...o anda hala bir umut var mıdır insanın kalbinde ya da ne düşünür ? "
Kamran Şahlaei yazar ve yönetmen olarak önemli bir başarıya imza atarken, ' hırs, yalnızlık, iktidar tutkusu 'yla dolu bir masal anlatıyor bize...sahne dili son derece başarılı ve etkileyici.
Oyuncular yaşar kıldıkları kimliklerle doğru duygusal bağlar kurmuşlar. Ali Merdan karakterinde Niyazi Gezer, Leylanur karakterinde Feyza Ayan ve Sultan karakterindeki Oktay Kılınç dorukta bir oyunculuk sergiliyor...
" Şehrazat " ın bir diğer özelliğiyle, otuz küsur yıllık Oda Tiyatrosu tarihinde Kaan Erkan'ın yazmadığı, yönetmediği üçüncü oyun oluşu.
" Şehrazat " ın masalsı tadını seveceğinizden, kuşkum yok. Bu oyunu izlemenizi öneririm
Ülkemizi yurt dışında tanıtmaya devam ediyor
Ülkemizi birçok kez uluslararası sergilerde büyük bir gururla temsil eden resim ve heykel sanatçısı Sevcan Birgören Şerifova bu yıl 34.’üncüsü düzenlenen Paris Louvre-Carrousel ART Shopping Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarında Notre- Dame no:5 serisini sergiledi.
Sergi katılımının oluşturulan jüri tarafından belirlendiği bu özel sergide başarılı sanatçımız, çalışmalarını Paris’te yaşamını sürdüren küratörü ve ekibiyle sanatseverlerle buluşturdu.
Sevcan Birgören Şerifova dünyanın sayılı fuarlarından biri olan yüksek prestijli Paris Grand Palais Art Capitale ikinci kez katılırken “Bu sergiye büyük bir sorumluluk ve heyecanla hazırlandım. Aylar süren çalışmalarımı burada sergilemek ve ülkemi temsil etmekten dolayı büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum” diyerek duygularını ifade etti.
Başarılı sanatçı ayrıca Granf Palais Art Capitale 2025 yılı için tekrar davet aldığı bilgisine ulaşıldı.
Birgören fuar boyunca en yakın desteği kızı Alse Data CEO’su Bahar Serçin Halefoğlu, kardeşi Uzm. Dr. Zülfiye Yıldız ve Özlem Halefoğlundan aldı.
Yeni kitap yolda!
Simay Antep’in kaleme aldığı, hayatınızı dönüştürecek ezber bozan bilgiler ve zihinsel alıştırmalar içeren ikinci kitabı “Ezberlerini Boz Hayallerine Ulaş” çok yakında çıkıyor.
“Amacım yaşıyor olabileceğiniz ve değiştirmek istediğiniz bazı işlevsiz kalıpları size farklı açılardan göstererek bunları değiştirmenize olanak sunmaktır” diyor Simay Antep ve ekliyor “Bunu da size kendi yanıtlarınızı bulabileceğiniz gerçekçi yol ve yöntemler sunarak yapmayı hedefledim. Kazanacağınız yeni bakış açısıyla yaşamakta olduğunuz duruma, ilişkiye vs. dışarıdan bakarak işlemeyen gidişatı değiştirmenize yardımcı olmayı amaçladım. Çünkü bu değişimi yapacak güç içimizde mevcuttur. Sadece onu açığa çıkarmak birkaç farklı bakış açısı ve yöntem gerektirebilir ve bunlar sandığınızdan çok daha yararlı olabilir.”
Simay Antep, yeni kitabıyla tüm okurlarına, “Peki siz ezberlerinizi bozup hayatınızı dönüştürmeye hazır mısınız?” diye soruyor.
Övgüyü fazlasıyla hak ediyorlar
Bernard-Marie Koltes'in yazdığı, Ali Berktay'ın dilimize kazandırdığı, dramaturgluğunu Tarık Günersel, yönetmenliğini, dekor ve ışık tasarımını Zafer Metin'in, ışık operatörlüğünü Ünal Hakverdi, hareket düzenini Gökmen Göçbeyli, afiş tasarımını Celal Koçyiğit'in üstlendiği " Zenciyle İtlerin Dalaşı / Combat de Nègre et de Chiens " (1979) adlı oyunda; Deniz Salman ( Horn ), İbrahim Şirin ( Alboury ), Yeliz Aksu (Léone,), Zafer Metin ( Cal ) başarılı oyunculukları, sahnede yarattıkları duygusal aura, inandırıcılık ve gerçekçilik ile her türlü övgüyü fazlasıyla hak ediyorlar.
Dört oyuncu da yaşar kıldıkları karakterlerin duygusal sarsıntılarını, çaresizliklerini, çıkmazlarını, hayat kırıklıklarını sergiledikleri üst düzey performanslarla başarıyla aktarırken, belleklerden kolay silinmeyecek bir tiyatro eserine imza atıyorlar.
Zafer Metin testi etkileyici bir biçimde sahneye taşırken, İbrahim Şirin yılların deneyimiyle piyese mührünü basıyor, Deniz Salman ' Horn ' yorumuyla, üzerinde uzun süre konuşulacak mükemmellikte bir performansla zirveye ulaşıyor.Yeliz Aksu duru, derinlikli oyunculuğu ile göz dolduruyor.
Türkiye'de ilk kez sergilenen " Zenciyle İtlerin Dalaşı " sezonun mutlaka izlenmesi, tartışılması gereken piyeslerinden biri.
