VAN -  TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyerek, "İzmir depremi ciğerimizi yaktı. Umutla beklediğimiz Elif bebeğimiz müjdeyi verdi. Bugün de Ayla bebeğimiz müjdeyi verdi. İzmir depremi bir mucizenin adı oldu. Bizim mucizelerden ziyade acil önlemler almamız ve deprem için master planını hayata geçirmemiz gerekiyor. Deprem değil, bina öldürüyor" dedi.

TBB tarafından ulusal kalkınmada yerel yönetimlerin yeri ve önemini vurgulamak amacıyla 11 farklı ilde düzenlenecek olan "Kalkınmada Yerel Vizyon Bölgesel İstişare" toplantısının ilki Van'da gerçekleştirildi. TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Van Valisi Mehmet Emin Bilmez’in açılış konuşmalarıyla başlayan toplantıya Hakkari Valisi-Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, Siirt Valisi- Belediye Başkan Vekili Osman Hacıbektaşoğlu, Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, Iğdır Valisi-Belediye Başkan Vekili Engin Sarıibrahim, Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, DAP Bölge Kalkınma Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Prof. Dr. Osman Demirdöğen, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray ve bölge illerine bağlı ilçe belediye başkanları katıldı. 

'DEPREM İÇİN MASTER PLANI YAPMAMIZ GEREKİR'

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, konuşmasına İzmir'de yaşanan depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı. Şahin, "Van bizim için çok kıymetli bir ilimiz. Bugün Van'a geldiğimizde ne kadar güzelleştiğini ne kadar değiştiğini gördüm. Yeni bakan olduğum dönemde Van'da deprem olmuştu. Bakanlık olarak aylarca burada çalıştık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Van'ın yeniden yapılandırılmasına büyük gayret göstermiştik. O günden bugüne değişimi görmek bizi mutlu etti. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Hep birlikte bölge için, Van için daha ne yapabiliriz diye buradayız. İzmir depremi ciğerimizi yaktı. Umutla beklediğimiz Elif bebeğimiz müjdeyi verdi. Bugün de Ayda bebeğimiz müjdeyi verdi. İzmir depremi bir mucizenin adı oldu. Bu deprem bize şunu gösterdi. Koruyucu önlem almazsanız bunlar devam edecek mesajı verdi. O yüzden hem bakanlıklara hem valiliğimize ve belediye başkanlarımıza çok büyük işler düşüyor. Bu yaşadığımız bütün sorunlar bir sonuç. Artık dünya koruyucu tedbirler üzerinden gidiyor. Her depremden sonra canımız yanıyor. Ama 3-5 gün sonra her şeyi unutuyoruz. Buradan çıkıp bir an önce deprem hemen olacakmış gibi tedbirler almamız gerekiyor. Master planı yapılmalı. Deprem değil, bina öldürüyor, ihmal öldürüyor. Bu konuda genel kanaatimiz oluşmuş durumda. O zaman bunun gereği olarak deprem master planını çok hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor. Biz Gaziantep'te çok hızlı deprem master planı yapma kararı aldık.  Kiminle yapabiliriz diye de Belediyeler Birliği olarak MAM'a, yani Marmara Üniversitesi'ne gittik. Yaşadığımız birçok sorunu çözecek alt yapı var burada. Maalesef teori ile pratiği birleştirmede sorun yaşıyoruz. Bizim çok hızlı şekilde araştırmaları hayata geçirmemiz gerekiyor. Herkesin kendi şehrinde bunu yapmaması gerekiyor. Biz buna karar verdik. Teknofest'te protokol imzaladık. Master planını hazırlayacağız. Depremde ne yapacağımızı bileceğiz bu sayede. En büyük mucize baştan koruyucu tedbirler almak. Bize düşen ne ise bu konuda sizlerin emrindeyiz. Büyük bir cehaletle de savaşında işte sonuçlar karşımıza çıkıyor. Mucizeler bekliyoruz. En büyük mucize depreme karşı önceden önlem almaktır. Kalkınmada yerel vizyon bölgesel toplantılar. Dünya nereye gidiyor bunu anlamak lazım. Sınırlar kalktı diyoruz. Bunu anlamadan ne kentimizi, ne de bölgemizi yönetebiliriz. Yenilenmezsek yeniliriz. İşini en iyi yapanı severim diyor yüce Mevla.  Neden bu maskeleri takmak zorunda kaldık. Bir virüs bütün planlarımızı bozdu. Başka hesap, bizi başka bir yere götürdü. Her gün bir felaket duymaktan yorulduk diyoruz.  O zaman önümüzdeki yıl ne olacağını nerden bileceğiz" dedi.

'DOĞAYI KORUYACAĞIZ'

Bakanlık yaptığı dönemde katıldığı Birleşmiş Milletler toplantılarını hatırlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gittiğimizde konuştuğumuz toplumsal huzur, barış. Yalnız ekonomik kalkınmayla mümkün değil. Böyle olsa Amerika virüse karşı bu kadar çaresiz kalmazdı. Medikal sanayinin bu kadar yükseldiği aşı ne zaman bulunacak, yerli aşıyı ne zaman yapacağız, maskelerden ne zaman kurtulacağız, diye konuşuyoruz. Çevresel kalkınma doğayı koruyacağı, bu coğrafyadaki güzellikleri koruyacağız. Dünyanın her yerinde ayrı bir güzellik var. Her şey bize emanet. Çevreye dokunma, ekosistemi bozma diyor. Dünyayı cehenneme, cennete döndürmek de bizim elimizde. Bugün kişi başına düşen bin doların altında binlerce insan yaşamak zorunda. Sosyal adalık ve sosyal barış kelimelerde kaldı. 'İnsanı kalkınma' diyor, BM. İnsanı merkeze almazsan bugün başımıza bunlar gelir. 19 yıl önce bugün bizim iktidar olduğumuz gün. Benim ilk milletvekili olduğum gün. Büyük bir sınav. Önce insan dedik. Tam da bunun için buradayız. O gün ne kadar doğru çalıştığımızı gösteriyor bize. Van Gölü o kadar muhteşem fırsatlar veriyor ki; kendi fıtratımızı kendimiz görmemişiz. Şimdi bunun üzerinde yeni yeni çalışıyoruz. Şimdi güvenlik açısından özel bir dönemdeyiz. Güvenliği tesis etmeden, bir şey konuşamıyorsunuz. Bir kaos başladı. Üç kıtadan adamlar gelip, terör örgütlerini destekledi. Terör örgütleri komşumuz oldu iki patlama oldu. 55 bebeğimiz vefat etti. Bir insanın buna dayanması mümkün değil. MGK toplantısında Fırat kalkanına karar verildi. Ondan sonra bölge rahatladı. Güveni tesis etmezseniz hiçbir kalkınma modeli işe yaramıyor. Önce güveni tesis etmemiz geriyor. Bölgesel kalkınmada şunu gördük. Her bölgenin kendine göre özel modeli var. Yeni dünyada ne kadar altının var, ne kadar petrolün var o kadar zenginsen diye bir şey yok. Suyunu, toprağını ne kadar koruyorsun. Ne kadar önemli olduğunu gördük. İş makinesinin oluşturduğu gücü projelerle oluşturabilirsiniz. Biz sizlerin emindeyiz."

'BÜYÜKŞEHİR YASASI, TARIMSAL ALANDA KURGULANMAMIŞ'

Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez ise, TBB'nin 11 ilde düzenlemeyi planladığı toplantının ilkinin Van'da yapmasında duyduğu memnuniyeti dile getirerek," İl Özel İdareler varken, iki şapkası vardı. Büyükşehir yasası kurgusu, tarımsal alanla kurgulanmamış. Tarımsal alanda faaliyetlerde bulunduk. Belediyeler tarım ve hayvancılık alanında da faaliyette bulunabilir. Sahaya geldiğimizde içme suyu kanalizasyon, yol talepleri var. Ama Van’da karşılaştığımız durumu anlatmak istiyorum. 483 kilometre sulama kanalını, 63 sulama göletini temizledik. Bin 650 kilometre arazi yolunu yaptık. Yerel tohumlarımızdan 100 bin fide üretip ücretsiz dağıttık. Bütün bu çalışmalar sokaktaki talebin yüzde 10'unu bile karşılayamadık. DAP'tan bu konuda destek aldık. Tarımsal alanın bir anlamda Büyükşehir Belediyelerin sahipsiz kaldığını görüyoruz. Bu bölgenin en çok hareket edilmesi gereken, yerel dinamiği tarım ve hayvancılık. Yüzde 60 mera hayvancılığına uygun potansiyeli olan bir iliz. Bölgedeki toplantıların bölgede yapılması, vatandaşlarla yapılıp onların penceresinden bakmamız gerektiğine inanıyorum. Yerel dinamikleri mutlaka hayata geçirmemiz gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından 'Kent ekonomisi' konulu oturuma geçildi. Gün boyu sürecek olan toplantıda, kentlerin sorunları ve bu sorunlara karşı neler yapılması gerektiği konularında görüş alışverişinde bulunulacak.