ANKARA - Türkiye Prefabrik Birliği, beton prefabrikasyonda kalite ve güven olgusunu geniş kitlelere duyurmak amacıyla 'Yapıda Güvence' adlı kampanya başlattı. Bu kapsamda, yükleniciye yönelik 'TSE K 118 Sistem Standartları'nı bütün beton prefabrikasyon sektörü için zorunlu hale getirmek, kamu ve özel sektörün yaptırdığı beton prefabrikasyon binaların bu belgenin yükleniciye getirdiği standartları taşıması hedefleniyor. Türkiye Prefabrik Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Bağıban, DHA'ya yaptığı açıklamada, betonarme prefabrik yapının öneminden bahsetti. Bağıban, prefabrik yapının fabrika ortamında kaliteli olarak üretilmesi daha sonra bunların şantiyelerde montajının yapılması aşamasından oluşan bir proje bütünü olduğunu söyledi. Prefabrik yapının stadyumlarda, köprülerde, fabrikalarda ve her türlü komplekslerde kullanılabilen bir betonarme yapı sistemi olduğunu ifade eden Bağıban, bu doğrultuda kısa sürede ve şartların zor olduğu bölgelerde en kaliteli şekilde iyi yapıların oluşturabildiğini kaydetti.

'GÜVENLİ YAPILAR ÜRETMEK İÇİN BİR SİSTEMİMİZ VAR'

Bağıban, deprem denilince akla hemen binalar ve içindeki can kaybının geldiğini söyleyerek, "Ama bir sanayi yapısı ve o yapının içindeki mal ve can da çok kıymetli. Çünkü deprem ile ilgili sanayi yapılarının içerisinde gıda, enerji üreten dev tesisler var. Bunların devre dışı kalması daha büyük bir kaos, karmaşa ile can ve mal kaybını getiriyor. Bizim de hedefimiz, bu yapılar standartlarına uygun olarak üretilirse o zaman depremin etkilerini minimize etmiş ve ortadan kaldırmış oluruz. Prefabrik Birliği olarak bunun için ne yapıyoruz; kaliteli ve güvenli yapılar üretmek için bir sistemimiz var. Hedefimiz depremler olmadan önce şartnamelere uygun olarak bu yapıları yapabilmek" diye konuştu.

'BELGENİN FAYDASINI İZMİR DEPREMİNDE GÖRDÜK'

Bağıban, Türkiye Standartları Enstitüsü (TSE) ile anlaşma yaptıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Anlaşma kapsamında prefabrik üretimi yapan kuruluşları yerinde denetliyoruz ve onlarla ilgili belirli bir proje sınavından geçiriyoruz. Bu proje denetiminden sonra TSE üretim ve montaj denetimleri yapıyor, sonra uygun olan tesislere 'uygundur belgesi' veriyoruz. Bu belge 'TSE K 118' dediğimiz bir belgedir. Türkiye Prefabrik Birliği üyesi olan 39 kuruluşumuzun hepsinde 'TSE K 118 Belgesi' var. En güzeli de Türkiye’deki üretimin yüzde 80’ini de 'TSE K 118 Belgesi'ne sahip olan kuruluşlar üretiyor. 'TSE K 118 Belgesi' bir üretim metodolojisi yani proje, fabrikada üretim, yerinde montajı dâhil bir proje bütünüdür. Maalesef Türkiye’nin bir gerçeği var; Türkiye deprem kuşağı üzerinde olan depremle yaşamasını bilmesi gereken bir ülke. Çoğu yapımcılar bu tür yapılarda ucuz olduğunu düşünerek bu tür belgeleri aramadan iş yapabiliyorlar. Bu belgeye sahip olmayan üreticilerin yapmış olduğu üretimlere biz 'merdiven altı üretimleri' diyoruz. Çünkü bunlar direk olarak bu denetimlerden geçmiyor. Biz bu 'TSE K 118 Belgesi'nin yaygınlaştırılması, işverenlerimiz tarafından örneğin, organize sanayi bölgeleri, kamu kuruluşları, belediyeler ihale yaparken veya yüklenici ararken şartnamelerine 'TSE K 118 Belgesi' bulundurması gerektiğini koyarlarsa, ‘merdiven altı üretimi’ minimize etmiş olurlar. Bu belgeyi aramanın ne kadar faydalı olduğunu İzmir depreminde gördük. İzmir depreminde 6 bin yapımızı kendi teknik komitemiz yerinde inceledi ve bir deprem raporu hazırladı. Bütün yapılarımız ayakta duruyor ve çok iyi durumda."

'5 MİLYON KİŞİYE ULAŞTIK'

Bağıban, 'Yapıda Güvence' adlı kampanyası ile ilgili, "Bu belgelerle üretilmiş bir tesis olduğunda en baştan kaliteyi ve güvenceyi sağlamış oluyorsunuz. ‘Yapıda Güvence’yi sağlamış oluyorsunuz. Yapıda güvenlik ve yapıda güven kavramını oluşturacak bir kampanya başlattık. Bununla ilgili dört farklı sosyal medya platformunda 20’ye yakın videomuz yayınlandı. Biz insanlara konunun ne kadar önemli olduğunu birebir anlatıyoruz. Şu anda yaklaşık 5 milyon kişiye ulaştık. Bunu bir iş yaratma kaygısıyla yapmıyoruz. Diyoruz ki, bu yapılar kaliteli, standartlara, şartnamelere ve deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılmalı. Biz bunun peşini bırakmayacağız. Bu sosyal sorumluluk projemizi diğer mecralarda da hem görsel hem de norm olarak medya kuruluşlarında da bunu yayınlayarak insanların farkındalığını artıracağız. Türkiye bir deprem ülkesi. Türkiye gerçekten bu gerçekle yaşaması lazım. Ama yapılar öldürmez yani projesine uygun olarak yapılan yapı güvenli yapı demektir. O yüzden bizde diyoruz ki, şartnamelere ve tekniğine uygun yapıları tercih etmeliyiz. Bu bilinçle de bir sosyal sorumluluk projesi olarak insanlara ve ülkemize bunu anlatacağız ve anlatmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.