Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Meclis Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı’nın 2020 yılı bütçesine ilişkin konuştu. Oktay, Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçerek, yakın tarihinin en önemli yönetim reformlarından birini başarıyla gerçekleştirdiğini söyledi. Fuat Oktay, hükümet olarak atılan ve atılacak her adımın yüce Meclisin çatısı altında ve milletin huzurunda tüm kural ve kaidelere uygun, şeffaf ve hesap verir şekilde yürütüldüğünü belirterek, "Kamuoyunda tartışılan, milli iradenin tecelligâhı meclisimizden geçen ve milletimizin onayladığı bir sistem, tek adam sistemi değil ancak milletin sistemi olabilir. Bu iddiayı dile getirenler karşılarına Cumhurbaşkanımızı değil milletin iradesini almaktadır. 'Her ay Trump'a hesap veren' diye bir ifade kullanıldı. Biz sadece millete hesap veririz. Uluslararası arenada, Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda, hesap vermez, hesap sorarız. Türkiye'nin çıkarları ne ise o doğrultuda hareket ederiz, ediyoruz. Hiçbir ülke, kuruluş veya kişiden izin almaya ihtiyaç duymadan Türkiye'nin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparız, yapıyoruz. Gerekirse sınır ötesi harekat, gerekirse asker gönderme, gerekirse Doğu Akdeniz'de sondaj, gerekirse sınır ötesinde operasyon ne gerekiyorsa onu yaparız, yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, dünyadaki tüm ülke liderleri ile rahatça görüşebilen sayılı liderlerdendir. Görüşmelerinde de milletimizin gurur duyacağı duruşu sergiler, milletimiz adına dimdik durur, söyleyeceğini doğrudan yüzlerine söyler. Karşılarında 'el pençe divan' durmaz" ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİ, NE TEK BİR KİŞİNİN NE DE TEK BİR KURUMUN BÜTÇESİDİR'

Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurumların bütçesini 'sarayın bütçesi' olarak niteleyen hatipler olduğunu kaydederek şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanlığı Bütçesi, ne tek bir kişinin ne de tek bir kurumun bütçesidir. Bugün görüşülen bu bütçe, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Savunma Sanayi Başkanlığı gibi gurur vesilesi kurumlarımızı içine alarak Türkiye'nin bağımsızlığını, güvenliğini ve milli gücünü temsil eden bir bütçedir. Kaynaklarını verimli kullanan ve 'teknolojiyi tüketen değil üreten bir Türkiye' olmak için Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Yatırım Ofisi, Finans Ofisi ve İnsan Kaynakları Ofisi gibi lokomotif kuruluşları içeren bir bütçedir. Bu bütçeyle önümüzdeki yıl Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin etkinliği daha da artırılarak, hızlı ve dinamik yapısı güçlendirilecek; kapsayıcı ve sürdürülebilir politikalar geliştirilmeye devam edilecektir."

'FETÖ BORSASI GİBİ İDDİALARIN FETÖ İLE  MÜCADELEYİ SULANDIRMASINA İZİN VERMEMELİYİZ'

Fuat Oktay, bugün 17-25 Aralık yargı darbe girişiminin 6'ncı yıl dönümü olduğunu anımsatarak, ardından gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin şunları söyledi:

"Türkiye'nin ve Türk milletinin yakın tarihinde yaşadığı en büyük ihanetlerden biri, hiç şüphesiz 15 Temmuz hain darbe girişimidir. Dünyada, böylesine alçak bir darbe girişiminin ardından, tüm sorunları hukuk devleti sınırları içinde çözen başka bir ülke var mıdır, bilmiyorum. Türkiye, bu badireyi Anayasal düzenine ve hukuk devleti ilkesine bağlı kalarak geride bırakmıştır. Bir takım istisnai örnekler üzerinden Türkiye'nin FETÖ'yle ve diğer terör örgütleriyle mücadelesini itham etmeye, itibarsızlaştırmaya, etkisizleştirmeye çalışmak, her şeyden önce milletimize haksızlıktır. Sorunları hukuk ve adalet içinde çözmeye sonuna kadar varız ama Türkiye'nin terörle mücadelesinin zarar görmesine asla izin veremeyiz. İzan ve vicdan sahibi herkesten 15 Temmuz'u ve sonrasında yaşananları bu şekilde değerlendirmesini bekliyoruz. Türk yargısı FETÖ ile mücadelede tarihsel bir sorumluluk üstlenerek bu sorumluluğun gereğini büyük bir özveri ile yerine getirmiştir ve getirmeye de devam etmektedir. Yargısal süreçlerin sağlıklı yürütülmesinin önemi ortadayken, FETÖ Borsası gibi iddiaların FETÖ ile sürdürdüğümüz kesintisiz mücadeleyi sulandırmasına izin vermemeliyiz. Elinde delil ve bilgi olan varsa, kanıtlarını Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Cumhuriyet Savcıları ile paylaşmalıdır. Aksi takdirde delile dayanmayan söylentiler ile bir yere varamayız. Yargıya güven hepimizin ortak kaygısı olmalıdır ve herkes yargıya güveni zedeleyecek mesnetsiz iddialardan kaçınmalıdır."