Amasya'da, transit geçiş ile Suluova-Amasya Yolu’nu ayırıp, kentin güneybatısından geçerek Amasya-Turhal Yolu'na bağlayacak olan, yapımı 17 yılda tamamlanan 11.3 kilometrelik Çevre Yolu'nun açılışı düzenlenen törenle yapıldı.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın video konferansla katıldığı törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Amasya Valisi Mustafa Masatlı, Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ile Amasya ve Çorum milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

‘HERKESİN BİRLİKTE ÇALIŞMAK İSTEDİĞİ BİR ÜLKE HALİNE GELDİK’

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amasya Çevre Yolu’nun, Amasya’nın şehir içinden geçen şehirler arası araç trafiğini tamamen şehir dışına çıkardığını belirterek, “Uzunluğu 11.3 kilometre olan Amasya Çevre Yolu aynı zamanda şehirler arası geçiş mesafesini 2 kilometre kısaltıyor. Daha önce yaklaşık 30 dakika süren bu güzergah artık 7-8 dakikada kat edilebilecek. Böylece trafik güvenliği ve konforun yanında vakitten ve akaryakıttan yıllık 110 milyon lira tasarruf sağlanacak. Amasya’nın sembollerinden olan Ferhat ile Şirin’in aşkını, her fırsatta ülkemize ve milletimize olan hizmet sevdamızın örneği olarak gösteririm. Ferhat, Şirin için nasıl tüm zorlukları aştıysa biz de aynı şekilde gece-gündüz milletimize hizmet etmek için mücadele veriyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya salgın hastalıkla boğuşurken sadece en yüksek standartta sağlık hizmeti vermekte kalmadıklarını, aynı zamanda açılışlar ve temel atmalar yaparak, Türkiye’yi kalkındırmaya devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Aynı şekilde sınırlarımız içinde ve dışında, karada, denizde havada ve her yerde, milletimizin ve ülkemizin, dostlarımızın hakkını hukukunu çıkarlarını savunduk. Irak’tan Suriye’ye, Libya’dan Ege’ye kadar nerede ülkemize yönelik bir tehdit varsa hiç tereddüt etmeden gidip, gücümüzü ve kararlılığımızı ortaya koyduk. Ekonomimize kurulan tuzakları birer birer bozarken, sağladığımız desteklerle milletimizin her kesiminin yanında olduğumuzu gösterdik. Maruz kaldığı her saldırının ardından Türkiye’nin tökezlemesini, diz çökmesini bekleyenleri hamdolsun bu süreçte bir kez daha hayal kırıklığına uğrattık. Ülkemizin önünde, salgın sonrası yeniden yapılanacak küresel siyasi ve ekonomik sistemde, çok önemli bir yer edinme imkanı doğmuştur. Daha düne kadar sürekli gizli, açık yaptırım ambargo bedel ödetme tehditlerine maruz kalırken bugün herkesin birlikte çalışmak, fırsatları birlikte değerlendirmek istediği bir ülke haline geldik.”  

‘GAYELERİ AYASOFYA VE DOĞU AKDENİZ DEĞİL’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Egemenlik haklarımızın kullanımı konusunda attığımız adımlar, zahiri birtakım itirazlar dışında, genel olarak kabul görmekte, saygıyla karşılanmaktadır. Son günlerde çok fazla gürültü çıkaran ülkelerin gayelerinin, Ayasofya veya Doğu Akdeniz değil, bizatihi Türk Milleti’nin ve Müslümanların bu coğrafyadaki varlığı olduğunu zaten biliyoruz. Bu gerçeği yavaş yavaş herkes görmekte, tutumunu ve söylemini dengeli hale getirmektedir” dedi.  

‘SİYASİ İSTİKRARASIZLIK İÇİNDE ÇIRPINAN BİR ÜLKE, BÖYLE YAPAMAZDI’

Türkiye’nin bugün her alanda sergilediği onurlu ve sonuç alıcı duruşa öyle kolay gelinmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Eskiler, ‘Düt demeye dudak ister’ derler. Ülkemiz ve milletimiz adına bağımsız ve haysiyetli bir politika ortaya koyabilmeniz için bunu sağlayacak siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik güce sahip olmanız gerekir. Siyasi istikrarsızlık içinde çırpınan bir ülke böyle yapamazdı. Bunun için milletimizin desteğiyle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini hayata geçirdik. Ekonomik olarak dibe vurmuş bir ülke böyle yapamazdı. Geçtiğimiz 18 yılda attığımız adımlarla hem alt yapımızı güçlendirdik hem makroekonomimizi sağlam temellere oturttuk. Askeri bakımdan tamamen dışa bağımlı bir ülke böyle yapamazdı. Bunun için bir yandan savunma sanayimizi geliştirirken diğer yandan ordumuzu milli çizgide güçlendirdik. Diplomatik kabiliyetleri gelişmemiş bir ülke böyle yapamazdı. Dış politikamızda uluslararası her platformda sözü geçen bir anlayışı yaygın ve etkin diplomatik kanallarımızla hakim kıldık. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, güçlü ve büyük Türkiye vizyonumuz yavaş yavaş ete kemiğe bürünmeye, fiili neticelere dönüşmeye başladı.” 

‘AÇIKÇA İKAZ EDİYORUZ’

"Türkiye’nin attığı adımlara karşı yüksek sesle itiraz edenlerin, sahada herhangi bir varlık gösterememelerinin sebebi, ülkemizin her alanda sahip olduğu gücü görmeleridir" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Elbette elde ettiğimiz her kazanım için büyük bedeller ödedik. Ama bu millet tarihinin hiçbir döneminde hedeflerine ulaşmak için bedel ödemekten çekinmemiştir. Ölürsek şehit, kalırsak gaziyiz anlayışıyla mücadele koşan bir milletin önünde duracak hiçbir güç yoktur. Terörle mücadeleden, 15 Temmuz’a ve sınır ötesi harekatlarımıza kadar bu duruşumuzu her kritik hadisede tekrara tekrar gösterdik. Ülkemize karşı ne siyasetle ne diplomasi ile ne sağduyu ile ne akılla bağdaşan sözler sarf eden davranışlar sergileyenleri açıkça ikaz ediyoruz. Şayet bizim ödediğimiz bedelleri göze alıyorsanız buyurun çıkın meydana. Böyle bir niyetiniz yoksa bir an önce müzakere kanallarını açın.”  

‘GEREKİRSE DAHA FAZLASINI YAPMAKTAN ÇEKİNMEYİZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, denizinde, doğal kaynağında gözü olmadığını söyleyerek “Ancak kendi hakkımıza, hukukumuza, çıkarımıza da kimsenin el uzatmasına izin vermeyiz. Adil, akılcı, ahlaklı olan her türlü teklifi konuşmaya, değerlendirmeye, müzakere etmeye hazırız. Dayatmalar ve zorbalıklar karşısında vereceğimiz cevabı ise zaten sahada fiilen gösteriyoruz. Gerekirse daha fazlasını yapmaktan da çekinmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümü olan 2023’e her alanda gelişmiş, güvenli, müreffeh bir şekilde ulaştırmakta kararlıyız. Bu yolda bizimle yürüyecek her dosta gönlümüz de kapımız da açıktır. Bize düşmanlık etmeye tuzak kurmaya önümüzü kesmeye çalışanlar ise hiç kusura bakmasından kendileri kaybederler. Dün Ayasofya’nın yeniden ibadete açılışı vesilesiyle Fatih Sultan Mehmet Han’ı rahmetle yad ettik. 25 Ağustos’ta Ahlat’ta, 26 Ağustos’ta Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını milletimize açan Sultan Alparslan’ı rahmetle yad edeceğiz” şeklinde konuştu.  

BAKAN KARAİSMAİLOĞLU: 30 DAKİKADAN 7 DAKİKAYA DÜŞÜRECEK

Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ise projelerinin her bölgede kişi başı gelirin artışına vesile olurken, çocukların ve gençlerin çevre şehirlerle bağlantılarını güçlendirdiğini, bu sayede eğitim ve kariyer hedeflerine daha da yaklaştıklarını söyledi. Bakan, “Dünyadaki ekonomik gelişmelerin coğrafyamıza sunduğu büyük fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için oluşturduğumuz lojistik koridorlarımızla bölgemize hakim bir lojistik süper güç olmanın hazırlığındayız. Zenginlik, daha değerli bir Türk lirası ve şahlanan bir ekonomi. 11.3 kilometrelik Amasya Çevre Yolu’muz bölünmüş yol standardında olup güzergahında 2 adet çift tünel, 4 adet viyadük, 3 adet köprülü kavşak, 2 adet çift köprü, 3 adet tek köprüyü içermektedir. Amasya Çevre Yolu'muz şehirlerarası transit geçen ve şehir içinden geçmek durumunda kalan tüm araç trafiğini şehir dışına alacaktır. Yaklaşık 30 dakikayı aşan ulaşım süresini, 7 dakikaya indirmiş olacağız. Böylelikle yıllık 1.9 milyon litre yakıt tasarrufu gerçekleşmiş olacaktır” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Amasya Çevre Yolunun açılış kurdelesi kesildi.

AMASYA ÇEVRE YOLU

14 sanatsal yapıyı barındıran Amasya Çevre Yolu, yıllık 110 milyon TL tasarruf sağlayacak, ulaşım süresini yarım saatten 7 dakikaya indirecek. Arazi şartlarının zorluğu nedeniyle güzergâh boyunca toplam uzunluğu 3.3 kilometre olan 2 çift tüp tünel, 4 çift viyadük, 3 köprülü kavşak, 2 çift köprü ve 3 tek köprü olmak üzere 14 sanat yapısı inşa edildi. Yapımı 17 yıl süren çevre yolu eski haline göre güzergahı 2 kilometre kısaltacak.