Haber: Damla Oya Erman

Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü (INAH) tarafından yapılan çalışmada, şehrin içindeki duvarlı alanda bulunan bir mağarada mezar depositosu ortaya çıkarıldı.

Tulum, Coba için kilit bir liman görevi gören ve İspanyol işgaline kadar kullanılan önemli bir Maya şehridir. Şehir, 1518'de Juan de Grijalva'nın İspanyol seferine katılan Juan Díaz tarafından ilk kez kaydedildi. Tulum'un kalıntılarına dair ilk detaylı tanım ise 1843 yılında John Lloyd Stephens ve Frederick Catherwood'un "Yucatan'da Seyahat Olayları" adlı kitabında yer aldı.

Yapılan son çalışmalarda, 21 numaralı bina (Sütun Tapınağı) ile 25 numaralı bina (Halach Uinic Tapınağı) arasındaki surlu alanda bir mağara tespit edildi. Bu mağara büyük bir kaya ile kapatılmış durumdaydı.

Araştırmacılar, kayayı kaldırdıktan sonra, kayanın alt kısmında dışarıda kalan ve üst kısmıyla mağara içinde kalan insan kalıntılarına ulaştılar. Mağaranın keşfi devam ettikçe, içeride her biri 3 metreyi aşmayan iki küçük bölme tespit edildi. Bu odalarda, genellikle yetişkinlere ait olduğu belirlenen toplam sekiz mezar bulundu. Mezarlar, alan içindeki uygun çevresel koşullar nedeniyle iyi bir koruma durumundaydı.

"Yıldızlı Düşler" illüstrasyon sergisi sanatseverlerle buluştu "Yıldızlı Düşler" illüstrasyon sergisi sanatseverlerle buluştu

Ayrıca, bu mezarlarla ilişkilendirilen birçok hayvan iskeleti kaydedildi. Köpek, fare, yarasa, geyik, tepezcuintle gibi çeşitli memelilerden, farklı kuş türlerine, deniz kaplumbağası ve iguana gibi sürüngenlere, çeşitli balık türlerinden kabuklulara kadar birçok farklı hayvan türüne ait iskeletler bulundu.

Geç Post-klasik döneme ait seramik parçalarının yanı sıra, özel bir Papacal İnciso tipi molcajeteye ait olan üç bireyin mezarlarla ilişkilendirildiği belirlendi. Bu seramik parçaların restorasyonu, Tulum'daki Promeza koruma ekibinin bir üyesi olan Carolina Segura Carrillo tarafından gerçekleştirildi ve restorasyon süreci Patricia Meehan Hermanson tarafından denetlendi.