İsrail- ABD iş birliği etkisi taşıyan, İran nükleer fizikçi Muhsin Fahrizade suikastı, İran hükümeti tarafından tıpkı Kasım Süleymani suikastında olduğu gibi büyük tepki ile karşılandı. Seçildiği ilk günden bu zamana kadar Orta Doğu’yu karıştıran, dengeleri bozan, özellikle İran ilişkileri ile gündeme gelen  Trump, Beyaz Saray’ı terk etmeden önce İran ile ilişkileri kopma noktasına getirmek istiyor. Daha önce de güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle İran ile nükleer anlaşmadan 2018 yılında çekilmiş , İngiltere’nin ve Avrupalı müttefiklerin ikna çalışmalarına rağmen geri adım atmamıştı. Ardından İran’a yönelik yaptırımlarla da tamiri zor ilişkileri sürdüren Trump, seçimi kaybetmenin acısını uzun süredir uğraştığı İran’dan çıkarmak istiyor.  Özellikle de İran’la nükleer anlaşmaya döneceğini söyleyen Biden’a İran ile ilişkilerini miras bırakmak istiyor.

İranlı nükleer bilimcilere yönelik yedinci suikast olan Fahrizade suikastı sonrasında İran’daki bazı siyasiler, İran istihbarat birimlerinin zaafı olduğunu, ABD ve İsrail istihbaratının İran'ın en önemli birimlerine sızdıkları iddia ettiler. İsrail istihbarat servisi Mossad'ın İran'da faaliyette olması zaten bilinen bir gerçek. Üstelik 2018'de İran nükleer programı hakkında yaptığı sunumda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, , Fahrizade'nin adını özellikle belirtmiş, "Bu ismi unutmayın"demişti. İran’ın Hakkani Okulu mezunu üst düzey istihbarat yetkililerinin istihbarat organlarının çokluğu ve karmaşıklığı nedeniyle güçlü istihbarat ağlarını kullanmadığını anlıyoruz. İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanlığı VAJA ardı ardına gelen suikastları önleme açısından sınıfta kalmıştır.

Suikast İran’ın başkenti olan Tahran’a yaklaşık 60-70 kilometre ötedeki bir kasabada gerçekleşti. Böyle bir suikastın gerçekleştirilmesi eylemi gerçekleştirenler tarafından güçlü istihbarat çalışması sürecinin olması ve aynı zamanda lojistik desteğin olduğunu da gösteriyor. İran Ulusal Güvenlik Sekreteri’nin itirafı da sunduğum iddiaları doğrular nitelikte... Ali Şemhani “Fahrizade suikastına dair istihbarat vardı ancak ciddiye alınmadı”açıklamasında bulundu. Bu da gösteriyor ki; İran’da çok ciddi bir güvenlik ve istihbarat zafiyeti var ve bu durum da üst yetililer tarafından biliniyor.

 Suikastın hemen ardından İran dışişleri Bakanı bu suikastın arkasında İsrail’in olduğunu söyledi. Görünen verilere ve güçlü istihbarat çalışmalarına baktığımızda ise bütün oklar zaten İsrail’i işaret ediyor. Suikasttan birkaç gün sonra adını verilmeyen İsrail yetkilisinin “Fahrizade’nin öldürülmesinden dolayı tüm dünya bize teşekkür etmelidir”ifadesi İran ‘a verilen mesajın dünya ülkelerine de pozitif algısının yönlendirmesidir.

 Uzun zamandır uluslararası anlamda çok ciddi baskılar ve ambargolarla karşı karşıya olan İran, özellikle Trump yönetiminin ciddi ve sert önlemlerinin devamını Fahrizade suikastı ile tekrar yaşıyor. Peki Kasım Süleymani  suikastı sonrasında ağır intikam yeminlerini eden ve misilleme olarak göstermelik faaliyetlerle durumu geçiştiren İran,  nükleer programının mimarı Fahrizade suikastı sonrası ne yapacak?

İran bu suikasta cevap verirse; Trump yönetimi gitmeden İran’a karşı bir askeri müdahale gündeme getirebilir. Bölgesel bir çatışmanın ilk aşaması ve Trump ‘ın görevi bırakmadan önce Ortadoğu dengelerini bozma arzusunun gerçekleşeceği döneme giriş yapmış oluruz. İran bekleyecek belki de bu duruma cevap vermeyecek çünkü ABD başkanlık koltuğuna gelecek olan Biden’ın nükleer anlaşma programına geri dönme ihtimalinin farkında...Fahrizade’nin Obama döneminde yapılan anlaşmalarda kilit isim olduğu göz önünde bulundurulursa, Biden ile ortaya çıkacak olan yeni sürecin umudunun İran için var olduğunu söyleyebiliriz.

Özetle; karşımızda suikastı resmen üstlenen İsrail –ABD tarafı ve istihbarat alanında güçlü zafiyet ve uluslararası baskı yaşayan İran bulunmakta. İran misilleme yapması durumunda İran nükleer tesislerine saldırmayı fırsat kollayan ABD ve İsrail’in işine yarayacak. Diğer taraftan İran cevap vermedikçe de tahrik çalışmaları devam edecektir. Diplomasi kurallarını alt üst eden ,kendine has karakteriyle çokça gündem olan Trump görevi bırakmadan önce “Beni giderken böyle hatırlayın! “der gibi bir sürpriz yapması kimseyi şaşırtmaz sanırım. Trump gitmeden önce yeni bir delilik çalışmasında olabilir. Bunu cevabını yakın zamanda hep birlikte göreceğiz.

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim...