Aydın Şanlı, “Ben maalesef hayatımın 28 yılını bu işe adamış bir insan olarak, onun topuklarına sıkardım" diye tüm ana haber bültenlerinin yer verdiği değerli bir doçent doktor..
Türkiye’miz 2 günde 1 kadın ölümünü ve özellikle doktorlara, sağlıkçılara şiddeti konuşuyor.
Neden önleyemiyoruz?.
Haksızlıklarla mücadele edemeyen adalet sistemi bir aydını, bir doktoru ‘’topuğuna sıkardım’’ noktasına nasıl getiriyor..?
Artık bu son noktadır. Sözün bittiği yerdir.
Adalete güvenmeyen, ‘’Kendi işimi kendim halledeceğim’’ diyenler çoğalırsa ne olur?
Her Perşembe olduğu gibi Kanal T’de Söylenmez ki Söyleyesin programında Kocaeli Milletvekili Doktor Mehmet Hilal Kaplan’ı ,Türk Sağlık –Sen 2nci Şube Başkanı Alper Alıcı ve Avrupa Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Fişenk’i konuk aldığım programdaki gündemimiz ‘’sağlık ve sağlıkçıların sorunlarıydı.’’ Elbette ülke gündemindeki pek çok konuya da değindik.
Doktorların çaresiz kaldıkları problemlerini gündeme getirirken, 7/24 çalışmalarına rağmen yıpranma payı olmayan meslek gruplarından oluşlarını da dile getirdik. Şiddet ve usulsüz talepler de cabası..
Programımızda CHP Milletvekilinin dediği gibi ‘’hukuk sisteminin ‘’ayağına sıkardım’’ diyen vatandaşa çare olmasının vakti geldi de geçiyor! ‘’
Aslında haksızlığa uğrayan herkesin aklında olan bir çaredir bu ..
Adalet sisteminin ve hukukun görevi bu işi bireylerin eline değil devlet sisteminin içindeki işinin ehli insanlarla uygulamaya koymasıdır.
Hala tüm hukuki arayışlarına rağmen evli bir kadın, tecavüzcüsüne baş gelemiyor ve sonunda otobüs garında bu insanı kocasının, insanların önünde öldürmek zorunda kalıyorsa, mahkemece de beraat ediyorsa, geciken adaletin suçlusu kimdir? Gazete manşetlerinden bu olayı öğrenebilirseniz, yıllar süren bir süreç bu ..!
Sessiz çığlıklardan sadece bir örnek sizlere.
Çaresizlik mazlumu bile canavarlaştırabilir.
Aydını mafyalaştırabilir.
Şiddetin yönelişinin cinsiyeti mesleği de olmaz.
‘’Adalet mülkün temeli’’dir diyen sistemin sorgulanma devri geldi geçiyor.
