D.SOSYAL FAKTÖRLER

Sporun toplumsal yaşamdaki yeri ve etkileri büyüdükçe, sporcunun sosyal statüsü değerlendikçe, sosyal ilişkilerinin çeşidi ve şekli de değişime uğramaktadır. Sporcunun bir birey olarak sahip olduğu ailesel ve eğitimsel ilişkilerinin yanı sıra sporcu olmasından doğan antrenör, kulüp yönetimi, hakem, seyirci ve medyaya kadar uzanan sosyal ilişkileri bulunmaktadır. Bunların her biri de yerine göre sporcunun performansını olumlu ya da olumsuz etkilemektedir.

1.Ebeveyn faktörü

Sporcuların aileleri onların en büyük destekleyicileri olmalarına rağmen, zaman zaman çeşitli nedenlerle hem yaralanmalarına yol açıcı risklerden biri, hem de performanslarını düşürücü risklerden birisi olabilir. Sporcunun medeni durumuna göre ebeveynleri, kardeşleri veya eşi ile çocukları aile yaşantısında daha etkin durumdadır.

Çocuklardan gerçek dışı yüksek beklentiler duyulması, sporda sıklıkla hayal kırıklığı yaratır. Onlar kendi kapasitelerine yakın, bir performans sergileseler bile arzuladıkları hedefe ulaşamazlar. Spor yaşantısı olmamış aile zaman zaman sporcu olan çocuklarından, yapamayacağının beklentisi içine girer ve onu umutsuzca cesaretlendirir. Veya tam tersi, sporcu bir ailede olan çocuk, kendisini kanıtlamak istercesine bir davranış içerisine girebilir. Çocuklar davranışlarını geliştirirken, ailelerinden etkilenirler ve çevresel faktörlerin etkisinde kalırlar. Bu yüzden ailelerin çocuklarına uygun olan sporları belirlemede ve özellikle kazanma ve kaybetme hakkındaki uygun yorumları yapmada çocuklarına yardımcı olmaları önemlidir. Diğer bir problem, yarışma sonrası ailelerin davranışlarıdır. Ailelerin yarışma sonrası çocuklarına ne söyledikleri, yarışma sırasında oluşabilen diğer olaylar gibi kazanma ve kaybetmenin de her zaman olabileceğini anlamada gençlere yardımcı olmaları önemlidir.

2.Eş faktörü

Özellikle başarılı sporcular düzenli bir yaşam sürmek amacıyla genelde erken evlilik yaparlar. Bu noktada genç başarılı sporcunun eşi önemli faktör oluşturur. Bazı sporcularda evlilik öncesi davranış ve kişilik sergileyişleri ile evlilik sonrası davranış ve kişilik sergileyişleri arasında farklılıklar görülür.

Kimi zaman olumlu olan bu farklılıklar kimi zaman da sporcuyu bambaşka bir kişiliğe dönüştürür. Sporcu zaman zaman özellikle eşinin kendisini etkilemesi ile “takımda daha fazla yer alması, daha çok oynaması, diğer oyunculardan daha iyi olduğu, takımdaki en iyi oyuncu olduğu, herkesin onun sırtından para kazandığı” gibi saplantılara kapılır.

Bu da onunu takım içindeki arkadaşlarına, antrenörüne ve yöneticilerine karşı farklı davranışlar takınmasına yol açar. Buna benzer davranış şekilleri takımın ahengini ve takım olma özelliğini bozup, takımın genel performansını etkileyebileceği gibi, sporcunun takım içinde agresif (saldırgan) davranmasına ve kendini yaralayıcı ortamı hazırlamasına da yol açabilir.

3.Coach faktörü

Sporcu-coach ilişkisi çok önemli bir konudur. Coachu ile yeterli diyalog kuramayan sporcu, antrenman veya yarışmada bir tür “kendini kanıtlama arayışına” girer. Bu arayış onun oyun düzeni içinde yapmaması gereken bir hareketi yapmasına, vermemesi gereken bir pası vermesine, kullanmaması gereken bir topu kullanmasına, girmemesi gereken bir mücadeleye girmesine neden olur. Bu da beraberinde ya takımın genel performansında bir düşmeye, ya da bir yaralanma, sakatlanma ortamı yaratmasına yol açar. Bu diyalogsuzluk tam tersi etki de gösterebilir. Sporcu o anda antrenörüne kızgınlığınla çok olumlu işlerde yapabilir.

Sporcular antrenörü için değerli olduğunu hissetme ihtiyacı duyarlar. Antrenörün, onların bir robot değil, bir insan olduğunu unutmamasını isterler. Sağlıklı işleyen sporcu-coach ilişkisi başarının temelini oluşturur. Coach ile sporcu arasındaki kişisel problemler, coachun başarılı olduğu halde bir sporcuya takımda yer vermemesine veya bir sporcunun antrenörün başarılı gözükmemesi için sahip olduğu performansını kullanmamasına kadar uzanan sorunlara yol açabilir.

Ayrıca, coach değişimleri de sporcuları etkiler. Bu sporcuya göre olumlu veya olumsuz biçimde de olabilir.

Erkek antrenörlerle çalışan bayan sporcularda özellikle sporcuların ergenlik döneminde olması durumunda, duygusal bazı problemler yaşanması da olasıdır.

4.Hakem faktörü

Sporcular için hakem başlı başına bir faktördür. Özellikle takım oyunlarında sporcuların en merak ettikleri konu o haftaki maçı kimin yöneteceğidir.

Sporcu maça, maçın hakeminin kim olduğunu bilerek çıkar. Bu da onlarda bir önyargı yaratır.

“Bu hakem iyidir. Bu hakem her şeyi çalar. Eyvah, bu hakem bana geçen maçta da takılmıştı. Yandık, bu hakem hep ev sahibi takımı değil deplasman takımını tutar.”

(Devam edecek)