4.Sıcak  (Isı çarpması)

Vücudun aklimatize (iklime uyum) olmadığı aşırı sıcak ortamlar sporcular için önemli bir riski de beraberinde getirir. Bu risk “ısı yaralanmaları”dır. Hem egzersiz sırasındaki vücudun iç ısısının artışı, hem de vücudun alışık olduğundan daha sıcak bir ortamda egzersiz yapma zorunluluğunun olması, gerekli önlemler alınmaz ise vücut ısısının yükselmesine bağlı bazı bozukluklara yol açar.
Vücudun ısı düzenleme mekanizmasının iç ve dış faktör sorunları:

Vücudun ısı düzenleme mekanizmasının iç (aşırı egzersiz) ve dış (aşırı sıcak) faktörlere bağlı olarak gereksinime yanıt vermeyecek hale gelmesi sırasıyla şu sorunları getirir:

1.Isı krampları: Özellikle egzersize en yoğun olarak katılan m.gastroknemiusda  (baldır kası) ağrılı spazmlar şeklinde ortaya çıkar. Bu temelde çalışan kasta su ve Na (sodyum) kaybı sonucu ortaya çıkmış lokal bir elektrolit eksikliğine veya sıvı volüm problemine bağlıdır.

2.Isı yorgunluğu: Sıcak ortamlarda ortaya çıkan aşırı yorgunluk hissi, dinlenme ve sıvı alımı ile giderilir.

3.Isı bitkinliği: Yorgunluk, bitkinlik, vücut ısısı yükselmesi, dehidratasyon (su kaybı), bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, baş dönmesi, iştah kaybı, bol terleme ve kas krampları şeklinde ortaya çıkar. Genelde kan volümündeki azalmaya bağlıdır. Hemen egzersiz kesilip, gölge bir yerde dinlendirilmeli, ağızdan veya damardan su ile elektrolit takviyesi yapılmalıdır.

4.Isı çarpması: İç ısının çok yükselmesi sonucu ortaya çıkan, ısı ile ilgili sorunların en ağırıdır. Davranış bozuklukları, emosyonel tutarsızlıklar, histerik ağlamalar, ilgisizlik, sorulan sorulara yanıt vermeme, zaman ve yer bakımından oryantasyon hissini kaybetme, istem dışı dışkılama, kuru sıcak bir deri, terleme kesilmesi, yüksek rektal ısı, tansiyon düşmesi bazen kan şekeri düşüklüğü, sonunda bilinç kaybı ve dolaşımsal kollaps şeklinde ortaya çıkar.

Rektal ısının 41 derecenin üzerinde birkaç dakikadan fazla kalması karaciğer, böbrek ve beyinde geri dönüşümü mümkün olmayan zedelenmelere yol açabilir. Ölüm riski bile gerekli önlemler alınmaz ise söz konusudur. Eğer tanı gecikirse ve iki saati geçer ise ölüm oranı 7/10dur. Sporcu derhal soyulmalı ve soğutulmalıdır. En iyi soğutma vücuda su püskürterek veya vantilatörle yapılandır.

Sporcularda büyük sağlık riski yaratabilen ısı ile ilgili yaralanmaların önlenebilmesi:

1.  Sporcu iyi bir aklimatizasyon yani ısıya uyum periyodundan geçmelidir.

2.  Antrenmanlar sırasında sık sık gölgede dinlenme verilmelidir. Efordan evvel, efor sırasında ve sonra uygun miktarlarda su ve tuz verilmelidir.

3.  Her gün tartılmalı ve 24 saat içndeki aşırı bir kilo kaybı göz önüne alınmalıdır.

4.  Isı ve rutubetin yüksek olduğu dönemlerde fiziksel aktivite sınırlandırılmalıdır.

5.  Antrenman saatleri sıcaklığın daha az olduğu saatlerde tercih edilmelidir.

6.  Sporcular olabildiğince açık renkli giysiler tercih etmelidir.7.  Sporcuların tercih ettiği giysiler derinin rahat hava almasını sağlayacak şekilde olmalıdır.

Isıya uyum: Sporcuların ısıya uyumu yani ısıya aklimatizasyonu  4-8 gün arasında bir periyodu kapsar.

Bu sorunlar sonuçta beraberinde düşen performans ve yukarıda sıralamaya çalıştığımız sağlık risklerini getirir.

5.Soğuk

Soğuk ve rüzgârlı ortam, yapılan sportif aktivitelerde gerek sportif yaralanmalara yol açıcı, gerekse performansı düşürücü bir riski beraberinde getirir. Burada sporcuların soğuk algınlığı gibi sağlık sorunlarının oluşabileceği aşikârdır. Ayrıca, bu soğuk ortama, yeterince ısınmama eklenince çeşitli sakatlıklara ortam hazırlanır.

Soğuk, zorlanma tipi kas yaralanmasına yatkınlığı artırıcı bir ortam yaratır. Böyle bir ortamda vücudun ısısının azalması, vücudun oksijen kullanımını da düşürür. Performans azalır.

Bu tür ortamlarda yapılan yarışma ve antrenmanlarda sıcaklığı tutucu kıyafetler tercih edilmelidir. Bu kat kat tutuculuk vücuda pamuklu veya yünlü giysilerle tercih etmelidir. Mümkün olabildiğince ıslak giyeceklerden kaçınılmalıdır.

6.Dehidratasyon

Vücudun su kaybetmesine dehidratasyon adı verilir. Dehidratasyon akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Egzersiz sırasında terle, yapılan egzersizin süresi, şiddeti ve ortam sıcaklığına bağlı olarak az veya çok su kaybedilir. Bu su kaybı karşılanmazsa dehidratasyon oluşur. Buna akut dehidratasyon adı verilir. Bu su kaybı durumu 24 saatten fazla sürerse, kronik dehidratasyon oluşur.

Dihidratasyonun sporculardaki etkileri:

1. Kan volümünde azalma,

2. Rektal ısıda artış

3. Nabız sayısında yükselme

4. Erken bitkinlik

5. Efor süresinde kısalma

6. İş gücünde düşüş, (Örneğin vücut ağırlığının yüzde 2’si kadar su kaybı, iş gücünü yüzde 20 düşürür. 18 derecelik sıcaklık ortamında yüzde 4-5 su kaybı ise iş gücünü yüzde 40 düşürmektedir.)

7.  Sportif performans düşer.

8. Yüzde 10 oranındaki su kaybı dolaşımsal kollapsa yol açar.

7.Hava kirliliği

Gün geçtikçe artan sanayileşme, kente göçün getirdiği kalitesiz yıkıt kullanımı, arıtma tesislerinden yoksun çarpık sanayileşme, her gün trafiğe binlerce aracın katılımı insanların yaşadıkları ortamda hava kirliliğini yaratan bazı faktörlerdir.

Kirli hava genel olarak sağlıklı kişileri etkilediği gibi spyorcularda da sinir kas, kardiyovasküler (kalp-damar), solunum, renal sistemlerin işlevlerini bozar. Solunum yolları epitelinin zedelenmesi, mukoza çıkarımının artması, trakeadaki silier hareket (tüycüklerin hareketi) bozulur. Hava yolunun kollapsa girmesine yol açar.

Yarın: G. ALIŞKANLIKLAR İLE İLGİLİ FAKTÖRLER