TRABZON - Trabzonspor'da Onur Recep Kıvrak ile Esteban Alvarado'nun takımdan ayrılmalarının ardından birinci kaleci pozisyonuna geçen, çıktığı maçlarda sergilediği performans ile beğeni toplayan ve ilk kez A Milli takım aday kadrosuna seçilen Uğurcan Çakır, Türkiye Futbol Federasyonu'na ait Tamsaha Dergisi'nin 173'üncü sayısına verdiği röportajda futbola başlama hikayesini ve geleceğe yönelik hedeflerini anlattı.

Futbola 7 yaşında babası ve amcasının işlettiği futbol okulunda başladığını belirten Uğurcan Çakır, "Sağ bek, stoper, bazen santrfor, kaleci hariç her mevkide oynuyordum.  Babam Mustafa Çakır Trabzon'da alt lig takımlarında profesyonel olarak futbol oynamıştı. Amcam Şahin Çakır da kaleciydi. Onların yönlendirmesiyle kaleci dışındaki mevkilerde oynuyordum. 12 yaşındayken filiz lisansımın çıktığı Çekmeköyspor'a da santrfor olarak gittim. Bir yıl santrfor oynadım. 13 yaşında da okul takımında oynamaya başladım. Ancak takımda kaleci yoktu. Ben de kaleciliği seviyordum ve kaleye geçtim. Orada maçlarımızı izleyen Yamanspor'un altyapı antrenörlerinden Nizam Hoca beni transfer etti ve kalecilik serüvenim 13 yaşından itibaren böyle başladı. Alt yaş kategorilerinde çok fazla kaleci olmadığı için sadece U13'te değil, U14 ve U15'te de kalecilik yapıyordum. Trabzon Futbol Okulları'nın başındaki eski efsane oyunculardan Hüseyin Tok da amcamla tanışıyor. Kartalspor'un seçmesine gitmiştim. Seçmeyi kazandım, Kartalspor'a gideceğim. Ama tam o sırada Hüseyin Tok babamı arayıp 'Bir de Trabzonspor'a gönderelim, orada baksınlar' dedi. Sevinçten havalara uçtum. Trabzonspor hepimizin hayallerinin takımı. Beni kabul ettiler ve U16'da Trabzonspor serüvenim başladı. Dediğiniz gibi ilk sezonumda 1461'in U16 takımında oynadım, iyi performans gösterince de beni Trabzonspor'a aldılar. U17'de bir sezon Trabzonspor altyapısında oynadıktan sonra da A takım kadrosuna alındım. Yani bir amatör takımdan Trabzonspor'a yükselişim çok hızlı bir şekilde, iki yıl içinde gelişti. Şu anda Trabzonspor'daki performansımla da A Milli Takım kadrosundayım. İnşallah bu çıkışım aynı hızla devam eder" diye konuştu.

"TRABZON ALTYAPI FABRİKASI"

Trabzon'un büyük bir altyapı fabrikası olduğunu ifade eden Uğurcan Çakır, "Trabzonspor altyapısına ilk gittiğimde 'Ben nereye geldim böyle? İstanbul'da futbol oynanmıyormuş' demiştim. Herkes mi çok yetenekli olur? Hele Trabzon doğumlu oyuncuların tamamı çok özel yeteneklere sahipti. Şehir efsanesi gibi görünüyor ama Trabzon büyük bir altyapı fabrikası. Ben de o fabrikada yetiştiğim için kendimi çok şanslı addediyorum. Yusuf Yazıcı gerçekten çok profesyonel, çok sosyal ve kendini geliştirmek için çok önemli mücadeleler veren bir kardeşim. A takıma ondan önce çıktım ama kendisini altyapıdan gayet iyi tanıyorum. Ben U17'de, o U16'da oynarken iki takım beraber deplasmanlara giderdik. Ya da A takım idmanlarına birlikte çağırılırdık. Kendisini o dönemlerden bu yana yakından tanıyorum. Çok efendi, kendisini çok geliştirmek isteyen bir kardeşimiz. Zaten saha içindeki başarısı da ortada. Abdülkadir Ömür'ün çok saf bir yeteneği var. Mükemmel karakterli bir oyuncu. Onun idmanlarda yaptıklarını bile hayretler içinde izliyorum. Yusuf'la birlikte Milli Takım'da yer aldığım için çok mutluyum; inşallah Abdülkadir ve Trabzonspor'dan başka arkadaşların da kısa sürede burada olacağına kalpten inanıyorum. Abdülkadir Parmak'ı 1461 Trabzon'a kiralandığım dönemde iyi tanıdım. O dönemde kaptanlığımı yapıyordu. Müthiş mücadele eden, çok hırslı bir oyuncudur. Tam bir Trabzonludur. Forması için sonuna kadar savaşır. Altınordu ve Adana Demirspor'da oynadığı dönemlerde de kendisini geliştirdi. Hüseyin Türkmen geçtiğimiz sezon A takıma çıkmıştı. İlk geldiğinde fiziksel olarak biraz zayıftı. Ama müthiş çalıştı, müthiş efor sarf etti. Kendini çok geliştirdiğini düşünüyorum. En önemli özellikleri sürati, çabukluğu ve topu oyuna çok iyi sokması. Ayakları çok temiz. O konuda beni çok rahatlatıyor. Önümdeki oyuncunun topu kaybetmeyeceğini bilmenin rahatlığını hissediyorum. 1998 doğumlu, çok genç bir oyuncu. Çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

"TRABZONSPOR'DA KELECİ SIKINTISI OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"

Takımda ikinci kaleci pozisyonunda yer alan genç isim Arda Akbulut ile ilgili de konuşan genç file bekçisi, "Arda çok genç, çok yetenekli ve sosyal yönü çok güçlü bir arkadaşımız. Çok çalışırsa o da Trabzonspor'umuza uzun yıllar hizmet verecektir. 16 yaşından beri A takımda ve uzun zamandır birlikteyiz. Kalecilikte usta-çırak ilişkisi vardır. Ben de abilerimden görüp öğrendiklerimi Arda'ya, Muzaffer'e ve Kaan'a aktarmaya çalışıyorum. Trabzonspor'da kaleciden yana bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum" şeklinde konuştu.

"NWAKAEME ÇOK GARİP BİR OYUNCU"

Son haftaların formda ismi takım arkadaşı Nwakaeme ile ilgili de konuşan Uğurcan, Nijeryalı oyuncu için şu ifadeleri kullandı:

"Nwakaeme her şeyden önce çok iyi bir insan. Oyuncu olarak da ne kadar yetenekli olduğunu herkes görüyor. Bu yeteneğini ilk çıktığı idmanda da fark etmiştim. Onunla beşe ikiye girmiştim ve tek bir top bile kaybetmemişti. Çok garip bir oyuncu. Müthiş kuvvetli ve sorumluluk almaktan hiç kaçınmıyor."

"TOLGA ZENGİN VE ONUR KIVRAK'I ÖRENEK ALDIM"

Kendine daha önce birlikte forma giydikleri Tolga Zengin ile Onur Recep Kıvrak'ı örnek aldığını kaydeden Uğurcan, "Kendimi bildim bileli çok sıkı bir Trabzonsporluyum. Kendime de Tolga Zengin ve Onur Kıvrak abileri örnek aldım. Onların başarılarını ve neler yaptıklarını takip ettim. Trabzonspor kamp için Antalya'ya geldiğinde ben de gidip Tolga ve Onur abileri izlerdim. Tolga abinin beni en çok etkileyen yanı kaleci tekniğiydi. Beraber çalıştığım Onur abiden ise birebir pozisyonlarda neler yapmam gerektiğini öğrendim. Hakan Arıkan abi de çok yetenekli bir kaleci. Yeteneğini tecrübesiyle birleştiriyordu. Çok da profesyonel bir insandı. Ondan da hem sosyal anlamda hem de profesyonellik adına çok şey öğrendim. Hakan abi beni geliştirmek için çaba harcayan birisiydi. Bazen bana kızar, bağırırdı ama bunu benim iyiliğim için yapardı. Ama asla hakaret etmez, sadece uyarırdı. Şimdi benim de arkamda genç kaleciler var ve Hakan abiyi daha iyi anlıyorum. Genç kaleci arkadaşlarıma, 'Bana kızmayın. Bu yoldan geçtim ve abilerimden öğrendiklerimi ben de size öğretmeye çalışıyorum' diyorum" dedi.

"HER ZAMAN 1 NUMARA OLMAK İSTERİM"

Trabzonspor'un birinci kalecisi olmanın ve Millî Takım'a gitmenin kendisine yetmediğini söyleyen Uğurcan Çakır, daha iyisi için çalışacağını ifade etti ve şunları söyledi:

"Çalışma konusunda vicdanım çok rahat. Genç bir futbolcuyum ve gelişime açığım. İdmanın maçla aynı olduğunu düşünüyorum ve bunun için de takımla idmanların öncesinde veya sonrasında mutlaka özel antrenmanlar yapıyorum. Trabzonspor'un birinci kalecisi olmak ve Millî Takım'a gelmek bana yetmiyor. Hep daha da iyisini yapabilirim diyerek kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Kalecilikte zeki olmanız gerekiyor. Şenol Hocanın eski maçlarını izliyorum veya büyüklerimin onunla ilgili anlattıklarını dinliyorum; çok zeki bir kaleci olduğunu anlıyorum. Ben de kalede zeki davranmak gerektiğini düşünüyorum. Daha doğrusu sezgilerimi geliştirmeye çalışıyorum. Araya atılan topların veya herhangi bir topun nereye gelebileceğini sezmek, atak sırasında rakip oyuncunun ne yapacağını önceden kestirebilmek bir kaleci için çok önemli. Ben de oynaya oynaya tecrübe ve özgüven kazanarak, farklı oyuncularla oynayarak bu yönümü geliştirmeye çalışıyorum. Şimdi Millî Takım kampına geldim ve çok kaliteli oyuncularla birlikteyim. Onlardan da yeni şeyler öğrenip kendime katacağım ve daha iyi bir kaleci olabilmek için elimden geleni yapacağım. Sezon başında üçüncü kaleci gibi olsam da kaleci antrenörümüz Metin Aktaş, yaptığı konuşmalarda bana her zaman güven veriyordu. Zaten bir süre sonra da maç kadrolarında ikinci kaleci olarak ben yer almaya başlamıştım. Sezon başında iyi bir kamp geçirmiş, hazırlık maçlarındaki performansımla da hocalarımı memnun etmiştim. Elbette bugünü hayal ediyordum ama bu kadar kısa sürede gerçekleşeceğini tahmin etmemiştim. Tabiî bu sözlerimden ikinci kaleciliğe razı olduğum anlamı da çıkmasın. Onur abi olduğunda da ikinci kaleci olarak kalmayı hiç düşünmedim. Ben her zaman çok çalışacak ve birinci kaleci olmayı zorlayacaktım. Kupada mı şans geliyor, kupada en iyisi yapacak ve birinci kaleciliği zorlayacaktım. Şimdi A Millî Takım'a ilk defa seçildim; burada ikinci, üçüncü, dördüncü kaleci olmaya niyetim yok. Kendime güveniyorum. Burası Millî Takım, oynamayacağımı bilsem ve 100 kere çağrılsam da her seferinde gözüm kapalı koşa koşa gelirim ama her seferinde 1 numaralı kaleci olmak için çaba harcarım. Her zaman 1 numara olmak isterim."

"İNŞALLAH TRABZONSPOR VE MİLLİ TAKIMIMIZA UZUN YILLAR HİZMET EDEBİLİRİM"

Trabzonspor Teknik Direktörü Ünal Karaman ve A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş ile ilgili de konuşan Uğurcan Çakır, "Ünal Hoca çok iyi bir antrenör ve duygularını sahaya da oyuncusuna da büyük bir samimiyetle yansıtabiliyor. Hatta Ekuban'ın, 'Hocanın tutkusunu anlayabiliyorum' diye bir açıklaması var. Türkçe bilmeyen yabancı bir oyuncu hocayı anlayabiliyorsa, biz kalpten hissedebiliyoruz. Bir de biz Trabzonsporluyuz. Hocamız da tıpkı bizim gibi gönülden Trabzonsporlu. Onunla aynı duyguları paylaşıyoruz. Konuştuğum bütün arkadaşlarım da aynı şeyleri söylüyor. Sezon başında üçüncü kaleci konumundayken bana ne kadar güvendiğini söylemiş ve 'Seni bir gün A Millî Takım'a göndereceğiz' demişti. Bu sezon ilk defa Fenerbahçe maçında ilk on birde başladım. O güveni alınca zaten kötü oynama şansınız olmuyor. O sayede A Millî Takım'a kadar yükseldim. Ünal Hocamın samimiyetine çok inanıyorum. Bize değer veren birilerinin olduğunu görmek ayrıca mutlu ediyor. Kariyer planlamamı güne göre yapıyorum. Çünkü buralara çok hızlı geldim. Çok şükür şu anda Trabzonspor'da ve Millî Takım'dayım. Trabzonspor'da kendimi daha çok geliştirmek, formayı kaptırmamak en önemli önceliğim. Millî Takım'a da devamlı gelmek ve burada birinci kaleci olmak istiyorum. Yıllar neler gösterir bilmiyorum ama her futbolcunun hayali bir gün Avrupa'da futbol oynamaktır. Ben de inşallah Trabzonspor'da büyük başarılar yakalayıp Avrupa'ya gitmek isterim Olmazsa da her daim Trabzonspor'un ve Millî Takım'ın birinci kalecisi olmak için kendimi geliştirmeye devam ederim. Millî Takım'a seçildiğim için yaşadığım mutluluğu, Şenol Güneş gibi bir Trabzonspor efsanesiyle çalışacak olmak ikiye katlıyor. Üstelik hocamız da benim gibi kaleciydi. Onunla çalışıyor olmak bana büyük bir mutluluk ve daha da önemlisi gurur veriyor. Onu yakından tanımayı küçüklüğümden beri çok isterdim. Çok şükür nasip oldu. İnşallah onun gibi Trabzonspor ve Millî Takımımıza uzun yıllar hizmet edebilirim" diye konuştu.

"BEKLENTİLERİ BİLİYORUZ, ALINMAK GÜCENMEK YOK"

Kendilerinden beklentilerin farkında olduklarını da kaydeden Uğurcan Çakır, "Sokakta gezmeyi seven bir insanım. Öyle öğrendim, öyle büyüdüm. İyi bir Trabzonsporlu olarak aynı zamanda taraftarlardan da birisiyim ve onlarla bir arada yaşıyorum. Güzel de tepkiler alıyorum.  Taraftar olduğum için onların neler hissettiğini de gayet iyi anlıyorum. Mesela geçen maçlardan birinde Yusuf kardeşimiz bir ıslıklanma olayı yaşadı. Ama biz bunlara alışkın ve hazırlıklıyız. Bizden beklentilerin ne olduğunu biliyoruz. Taraftarların bu ıslıklarını bir ikaz gibi alıyor ve bizi daha iyiye yönlendiremeye dönük olduğunu düşünüyoruz. Alınmak, gücenmek yok çünkü biz de onlardan birisiyiz" ifadelerini kullandı.

"FRANSA İLE BİRLİKTE FİNALLERE GİDECEĞİMİZE İNANIYORUM"

Uğurcan Çakır, A Milli Takımın EURO 2020 eleme grubundaki şansını da değerlendirerek, "Dünya şampiyonu Fransa ile aynı grupta yer alsak da gruptan iki takımın çıkacak olması iddiamızı artırıyor. Ben İzlanda ve Arnavutluk'u arkamızda bırakarak Fransa ile birlikte finallere gideceğimize inanıyorum. Fransa ile oynayacağımız maçların sonuçları da kimin grubu birinci sırada tamamlayacağını belirleyecek" şeklinde konuştu.