BURHAN AKDAĞ

İSTANBUL

Hakem Fırat Aydınus’un son düdüğü çaldığı andan itibaren Beşiktaş camiası şampiyonluğunu kutlarken, stadyumda Göztepe’nin marşlarının dakikalarca çalmasının hiç yakışık olmadığını yazmıştım. Bu yüzden de sitem etmiştim.. Bu sitemimin hala arkasındayım. Üzüldüğümüz bu konu ile ilgili bugün öğrendiklerimi yine sizlerle paylaşmak istiyorum. O gün İzmir Emniyeti Göztepe taraftarına sert davranmış, hatta taraftarları dağıtmak için biber gazı sıkılmış ve joplanmış. Göztepe yönetimi İzmir Emniyet Müdürü Dr. Hüseyin Aşkın’ın bu tutumunu protesto etmek için maçı izlemesi için izin alınan taraftarlarını stada sokmamış, Yönetim kurulunun maçı izleyip izlemediğini bilmiyorum, İzmir Emniyetinin yaptığı bu uygulamayı protesto etmek için maç sonunda ses düzenini sonuna kadar açmışlar. İyi güzelde bu protestoyu yaparken başta ben olmak üzere şampiyonluğu kutlamaya gecen bir avuç Beşiktaş taraftarın günahı neydi. 100 kadar taraftarın, Göztepe taraftarının gazla dağıtılmasında ne etkisi olabilirdi.  Göztepe’nin direkten dönen topu gol olsaydı maç berabere bitseydi Beşiktaş şampiyonluğu orada bıraksaydı, Galatasaray marşımı çalacaktınız çok merak ediyorum…


Bana göre İzmir Emniyeti’de, Göztepe taraftarı’da ev sahibiydi. Beşiktaş camiası orada misafirdi. Maç öncesinde ve sonrasında Beşiktaş taraftarının bir terbiyesizliğini duydunuz mu?  Karşılaşma sırasında taraftar bağırmak istedi, yöneticiler bağırmak isteyen taraftarı bir şekilde susturmaya çalıştı susturdu. Tribünde 100 kadar Beşiktaş taraftarının gözlerinin biri sahada, bir gözleri cep telefonunda diğer maçlarda. Kulaklarının biri İstanbul’da diğer kulakları  Kayseri’de. Böyle bir ortamda maç izlemenin ne kadar zor olduğunu bilmem tahmin edebilirmisiniz? İnşallah bu heyecanı bir gün yaşar bu yazdıklarım da belki aklınıza gelir.


İzmir Emniyetinin Göztepe taraftarına yaptığını, İzmir Emniyet Müdürünün Beşiktaşlı belki de kongre üyesi olduğu için hırsınızı bir avuç taraftardan ve camiadan çıkardınız. Eğer mutluysanız söyleyecek bir şey yok.  Ancak bir gerçek var İşte Dağ dağa küsmüş dağın haberi olmamış…
Her neyse o gün yaşananları ve gözlemlediklerimi sizler ile paylaşayım…
İzmir’de Göztepe’de Beşiktaş’ın şampiyonluk maçına Bodrum’dan gittim. Beşiktaşlı olarak bu maçta olmam gerektiğine inanıyordum. Bodrum’dan 3 saatlik bir yolculuk ile stada ulaştım. Saat 6 gibi stadın önündeydim. Deniz tarafında bir sokağa arabamı park ettim ve protokol kapısının önüne geldim.


Sokağa çıkma yasağının, daha doğrusu tam kapanmanın olduğu bir günde polisin aldığı yoğun önlemi görünce şaşırmadım desem yalan olur. İnanılmaz bir önlem almışlardı. Göztepe Gürsel Aksel stadyumu çevresinde kuş uçmuyordu. Tüm yollar ve sokaklar kesilmiş, kimsenin yaklaşmasına izin verilmiyordu. Göztepe taraftarı yaklaşabildikleri en yakın yere kadar gelmiş guruplar halinde bekliyordu. Tam kapanmanın olduğu bir günde bu kadar taraftarın nasıl geldiğini sizde siz de merak etmişsinizdir. Göztepe Gürsel Aksel stadı Göztepe’nin tam ortasında adeta mahallenin için yapılmış. Apartman kapısından çıkan karşısında stadı görüyor. Markete giden, köpeğini gezdiren stadın önünden geçebiliyor.
Yayıncı kuruluşun canlı yayın aracının orada, ekipte görevli arkadaşlar ile sohbet ederken deniz tarafından Göztepe forma ve tişörtleriyle  bir gurup taraftarın geldiğini gördüm. Birkaç polis memuru ellerindeki kağıtta yazan isimler ile gelenleri kimliklerini karşılatırdılar. Deniz tarafı değil öbür taraftan kendilerini 19.30 gibi stada alacaklarını söylediler. Gelen gurup stadın öbür tarafına geçti.  Protokol tribünün tam karşısında bir tekel bayisi vardı. Onun yan sokağı demir barikatlar ile kapatılmış, sokakta çok sayıda Göztepe taraftarı vardı. Olması da gayet normaldi, Bir süre sonra polis bu sokağı boşalttı.


Bu arada protokol kapısına gelip isimlerinin yazılı olup olmadığı öğreneler oluyordu. İsmi olmayanı kesinlikle orada tutmuyorlardı. Birkaç sivil memur sık sık ismi olmayanı kesinlikte almayacaksınız diyerek görevlileri uyarıyordu. Göztepe ve Beşiktaş takım otobüsünden önce küçük bir otobüs geldi yaklaşık 20 kişi indi hemen protokolden içeri aldılar ve isimleri kontrol ederek içeriye davet ettiler. Bu gelenler Beşiktaş taraftarıydı. Stadın öbür tarafından Göztepe taraftarının sloganlarını duyuyordum. Tam o dakikada 20 kadar Çevik kuvvet o tarafa doğru koşarak gittikleri gördüm. Ne olduğu konusunda hiç bilgim yoktu. 19.40 gibi içeriye girdim. Girerken Göztepe taraftarı bir çift stada girmek isterken bir görevlinin Göztepe Başkanı Mehmet Sepil’in listeyi iptal ettiğini, bu yüzden onları içeri alamayacağını duydum ve şaşırdım. Neden böyle bir şey yaptıklarına anlam veremedim.
Protokol tribününe oturmaya hazırlanırken, yine bir görevli benim gibi TFF tarafından adı yazılı kişileri protokol tribünün sol tarafına aldı. Beşiktaş yedek kulübesinin tam arkasına.  Önce bir boşluk bırakarak oturmamız istendi, daha sonra iki boşluk bırakarak oturduk. Bu arada bir ara protokol tribününde bir hareketlenme oldu fakat bir anlam veremedim. Tam bu sırada üst katta locadan birisi protokol tribününe doğru bağırarak Göztepe taraftarının stada gelmeyeceğini, yerlerinin de boş kalması gerektiğini birilerine anlatmaya çalıştı.


Göztepe Kulübü başkanı Mehmet Sepil ve yönetimi emniyet ile yaşananları protesto etmek amacıyla maçada gelmeyeceklerini ve taraftarında maça girmesini istememişler. Tabi bu protestodan ben dahil maçı izlemek için gelen kimsenin haberi yoktu. Hatta maça çıkmamak gibi bir takım konuşmaların olduğunu da bir gün sonra öğrendim şaşırdım. Bir protesto var ama neden niçin kime karşı hiç bir şey bilmiyorum. Keşke bunu birisi oradaki bir avuç Beşiktaş taraftarına açıklayabilseydi. Her şey çok farkı olabilirdi. Göztepe taraftarı yine vardı. Basın tribününün sağında ve localarda,  Gayet güzel takımlarını desteklediler. Tabii ki destekleyecekler en doğal hakları.
Gözümüz, kulağımız İstanbul’da ve Kayseri’de, Galatasaray son dakikalarda golleri arka arkaya atınca Göztepe’de bir tedirginlik başladı, Göztepe’de saldırıyor yenecek bir gol tüm ümitlerimizin yıkılacağı anlamına geliyordu. Galatasaray maçı 5 dakika uzatılmış 6. Dakika oynanıyordu İzmir’de yeni uzatmalar başlamış, Beşiktaş taraftarı Fırat Aydınus’a maçı bitiresi için adeta tacize başlamıştı. Ve maç bitti. Zor bir maç oldu, ve şampiyon olduk. Maçın bitmesi ile başlayan müzik yayını hepimizi çileden çıkardı. Maç öncesinde çalabilirsin,  bol bol dinledik, devre arasında çalabilirsin yine dinledik, hatta maçta galip gelmişsen maçtan sonrada çalabilirsin hiçbir sıkıntı yok. Ancak bir taraf şampiyon olmuş bir avuç taraftar ile 40 hafta sonra gelen şampiyonluğu kutlarken bari nezaketen çalma… 


Beşiktaş’lı İzmir emniyet müdürüne kız tüm hıncını kilometrelerce uzaktan gelen 150/200 kişiden çıkar.  Bu olmaz işte ev sahibinin daha duyarlı ve sevgi dolu olması gerektiğine inanıyorum. Üstelik emniyet ve polis konusunda Beşiktaş taraftarının daha doğrusu Çarşı gurubunun ne kadar mağdur olduğunu bütün dünya biliyor.
İzmir Emniyet Müdürü Dr. Hüseyin Aşkın’ın Beşiktaşlı olması, daha öncede yine buna benzer bir sıkıntının yaşanması Göztepe taraftarını çileden çıkarmış. Sorarım size bu olayda Beşiktaş taraftarının ne günahı var. Şampiyonluğunu kutlamak istemesin den başka. Üstelik Göztepe Kulüp başkanı Mehmet Sepil üyeliği dondurulsa da Beşiktaş Kongre üyesi. Göztepe camiası bu tepkisini birçok platformda yazmış inanın orada bile tepkinin ne olduğu belli değil.
Yarın akşam Beşiktaş yine aynı stadyumda bu sefer Türkiye kupası final maçına çıkacak… bu kez taraftar sayısı biraz daha fazla olacak. Aynı sıkıntılar tekrar yaşanacak mı çok merak ediyorum…