Bundan iki sezon öncesinde Süper Lig’e veda eden, geçen sene ise yeniden çıkmanın kıyısına kadar gelip yarı finalde hayalleri yıkılan bir takımdı Bursaspor. Şehrin futbol yorumcuları için geçen sezon aşırı kritikti; zira borçlar hayli fazlaydı ve TFF 1.Lig’de geçirilecek ekstra bir sezon tek kelimeyle ‘külfet’ demekti. Ama korkulan senaryo gerçekleşti ve takım Süper Lig’e çıkamadı. Geçen sezon yıllarca istediği başkanlığı kucağında bulan Mesut Mestan da adını ‘iyi anılmayan başkanlar’ listesine yazdırınca arayışlar yeniden başladı. Erkan Kamat, kulübün başkanlık koltuğuna oturdu, kısa bir süre önce göreve gelen İrfan Buz ile yollar ayrıldı ve kulübün ‘öz evlatlarından’ Mustafa Er ile sezon açıldı. Evet Mustafa Er, kulüpte hak ettiği fırsatı ve güveni şimdiye kadar bulamamıştı ama bir masal yazılacaktı, her şey kurallara uygun olmalıydı Borç gırtlakta. Hali hazırdaki kapı gibi transfer yasağının ve yaklaşık 500 milyon TL borcun da etkisiyle sezon açıldı. Borçların ödenmesi ve tahtanın açılması için ‘bir nebze’ çaba gösterildi ancak mutlu sona ulaşılamayınca ‘mecburen’ Vakıfköy patentli isimlere gün doğdu. Sezon başındaki yaprak dökümünde Abdullahi Shehu, Kerem Can Akyüz, Jani Atanasov, Anıl Karaer, Çağlar Şahin Akbaba, Yevgen Seleznyov ve Kubilay Kanatsızkuş gibi isimler yuvadan uçtu. Geçen sezonun büyük ölçüde iskeleti olan bu isimlerin gidişi Kubilay hariç can sıkıntısına yol açtı. Kubilay hariç diyorum çünkü kendisinin Yeni Malatyaspor’a transferinin gerçekleşmesinin ardından lokma döktüren taraftar dahi gördü bu gözler. Giden bir dünya adamdan tek kuruş bile transfer geliri elde edilemezken, yeni kriz forma konusunda yaşandı. Tedarikçi firma Kappa ile kriz çıktığı ve forma setlerinin hazırlanmadığı konusunda haberler yapıldı, daha sonra yalanlandı. Kadrodaki 5-6 ‘abi’nin haricindeki futbolcuların tamamı %100 kendi çocukları olan Bursaspor, U19 ve U17’den toplam 12 takviye ile sezona başladı. Rakip, geçen sezon kendilerini yarı finalde Süper Lig rüyasından uyandıran ama kendisi de mutlu sona ulaşamayan Adana Demirspor’du. Sükseli transferlerle sezona başlayan Adana Demirspor’un rahat bir galibiyet alacağı sanılıyordu. Timsah maçı 3-1 kaybetti ama takımının tek golünü atan forvetteki ‘regen’ FM’cilerin ve tüm Bursasporluların göğsünü kabartmaya başlıyordu.

 Ali Akman İkinci hafta İzmir deplasmanına giden Genç  Timsahlar, Altınordu’yu 2-0’la geçti goller Ali ve Emirhan’dan geldi. Sonraki hafta evde sürpriz bir Giresunspor mağlubiyeti geldi. Bu, kısa süreli bir şüphe dönemini de beraberinde getirdi. Bir anda transfer tahtasının açılmayışı yeniden dile geldi, gündemi meşgul etti. Dördüncü hafta Tuzlaspor deplasmanında 3-1 öne geçtiği maçta Bursaspor’un gençleri 1 puana razı oluyordu. Beraberliğe kadar olan oyun umut veriyor, skordaki eşitlik ‘tecrübesizlik’ olarak görülüyordu. Şikayetlerin sesi yükesliyor, Ligin beşinci haftasında Balıkesirspor’u konuk eden Bursaspor için şehrin spor yorumcuları kısık sesle de olsa ‘Ligde kalsa yeter bu sene’ diyordu. Play-off ihtimali ise düpedüz çılgınlıktı. Maçın son dakikalarında bulduğu 2 golle maçı 3-1 kazanan Bursaspor, tüm peri masallarına; Ali Akman ise kendisini takip edenlere göz kırpıyordu. Tabii futbol bu, işler çabucak değişiverir. Menemenspor karşısında son dakikada yediği golle eli boş dönüyordu Timsah, mırıldanmalar artıyordu. Menemen yenilgisinin ‘kulak çekme’ anlamına geldiğini söyleyen şehrin spor kalemleri, yedinci haftadaki Akhisarspor mağlubiyetinde ise kalemlerini bir tık daha keskinleştirdi. Tecrübesizliğin yanına yetersizlik de ekleniyordu ki Boluspor’u 4-2 ile geçti Bursaspor. Olumsuz rüzgarın dindiği düşünülürken Ankaraspor beraberliği geldi. Sonraki hafta Adanaspor galibiyeti geldi ‘zik-zak’ tablosunda, peşine ise kelimenin tam anlamı ile türbülans yaşandı. Bursaspor, 11. haftadaki Altay deplasmanının ilk dakikalarında Kerem Şen ile öne geçse de sahadan 3-1 yenik ayrıldı. Düzelir diye beklendi ancak bu kez de evde Ümraniyespor’a tuş oldu Bursaspor. Bu kez Teknik Direktör Mustafa Er’in durumu tartışılmaya başlandı. Takımın hazır olup olmadığı, bu maratonu nasıl kaldıracağı konuşuldu. Aslında şehir başarı beklemiyordu ama orta karar giden takımı da kabullenen olmuyordu. Taraftar desteği olmayan Bursaspor’da gençlerin bu tabloda bile zorlandığı, taraftar olursa ne yapacakları soruluyordu. Play-off uzak değil. Bursa, belki de İstanbul ve Trabzon’dan sonra futbolun en sert iklimde yaşandığı şehir olabilir. Taraftar sabırsızdır, başarı gelsin ister. Basın tavizsizdir, hem kendileri ile iyi geçinilsin hem de peşi sıra başarı gelsin ister. İşler bir nebze tökezlediğinde ise son çiviyi çakma konusunda çok adam bulunur. Bu tabloda çanlar Mustafa Er için de çalacaktı ama imdada deplasmandaki Bandırmaspor galibiyeti geldi. 14. haftada evinde TFF 1. Lig’in iddialı takımlarından Samsunspor’u 3-0’la geçti Bursaspor. 15. haftadaki gol düellosunda İstanbulspor ile 3-3 berabere kaldı. 16. haftada Eskişehirspor’u, ligin ilk yarısının son haftasında ise deplasmanda Keçiörengücü’nü 1-0 ile devirdi; ligin ilk devresini zirvenin 8, play-off potasının 3 puan gerisinde sekizinci sırada tamamladı. Hatırlatalım, Timsah’ın regeni Ali Akman attığı 9 golle takımının en golcüsü. 

Kupada ‘PES’ Esintileri Türkiye Kupası’nda ise dahil olduğu üçüncü turdan itibaren Karşıyaka, Karatay Termal Konyaspor ve Göztepe’yi eledilerse de Antalyaspor’a mağlup olarak turnuvaya veda ettiler. Ancak burada Göztepe maçı Deyim yerindeyse bir ‘PES maçı’ gibi oynanan müsabakada 3 gol atan Batuhan Kör ve 2 gol atan Çağatay Yılmaz da fazlasıyla dikkat çekti. İlk yarıdaki performansı özetlemek gerekirse; çok gol atan ancak kalesini de gole kapatamayan bir Bursaspor var ortada. Savunmada istenen tandemin bulunması zaman alınca problemler de peşi sıra yaşandı. Takımın ağabeyleri olarak görülen Serdar Özkan kadro dışı kalırken, Özer Hurmacı çoğunlukla sakatlıkla boğuştu ki sahada olduğunda da gençlerle frekansının tutmadığını söylemek gerek. Kadroda yer alan İsmail Çokçalış, Vefa Temel, Batuhan Kör, Çağatay Yılmaz, Kerem Şen gibi potansiyelli isimlerin yanında Recep Aydın, Burak Altıparmak, Onur Atasayar gibi tecrübeli isimler bu serüvende en önemli parçalardan olacak. Burak Kapacak ve Ali Akman ise zaten transfer haberleri ile manşetlerden düşmüyor. Ali’nin sözleşmesinin bu sezon sonunda bitmesi kulüplerin iştahını kabartıyor, Burak ise çoktan radara girdi. Eğer Bursa medyası da üzerlerindeki baskıyı azaltırsa en doğru kararı verecekler gibi görünüyor. Kadronun mevcut haline borç nedeniyle takviye yapılması zor duruyor.

 Play-off gerçekçi ihtimal ama Süper Lig meçhul. Ama net olan şu ki; bu uzun yolda zorunluluktan doğan güven, Bursaspor’da çok başka hikayelerin yazılmasına vesile olacak.

Haber: MUSTAFA YILDIZ