Sıklıkla Sonbahar’da görülmeye başlayan ‘Soğuk Algınlığı ve Grip’ vakaları Kış mevsimine girdiğimiz bu günlerde hızla artmaya başladı. Halk arasında aynı hastalık gibi düşünülse de soğuk algınlığında; burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı ve hafifi ateş gibi belirtiler olmasına karşın, gripte yüksek ateş, halsizlik, yorgunluk gibi daha ağır belirtiler görülmektedir. Bu iki hastalığın en büyük farkı, hastalığa neden olan virüslerin farklı olmasıdır.
1-Soğuk algınlığı ve grip farklı hastalık mıdır?
Virüs dediğimiz mikroplarla oluşan ‘Soğuk Algınlığı ve Grip’ halk arasında aynı hastalık gibi düşünülür. Ancak bu hastalıkları oluşturan virüslerin türleri farklıdır. Soğuk Algınlığı rinovirüs, adenovirüs, sinsityal virüs, korona virüs ve enterovirüslerle ‘Grip’ ise enflüanza virüsleri ile olur. Bu virüslere dünyanın her yerinde rastlanabilir. Her virüsün çoğalma koşulları farklı olduğundan havanın ısı ve nem derecesine göre her biri değişik mevsimlerde sık görülür.Soğuk Algınlığı; burun akıntısı, tıkanıklık, boğaz ağrısı, burunda boğazda yanma hafif ateş ve halsizlik gibi şikâyetler yapar. Buna karşın ‘grip’ yoğun ateş, halsizlik, yorgunluk şikayetlerinin de olduğu zatürre gibi ağır hastalıklara da yol açabilen ileri bir hastalıktır. Son yıllarda dünyada önemli sağlık sorunlarına yol açan kuş gribi, domuz gribi gibi hastalıklar çok sayıda ölümle sonuçlanmıştır.
Soğuk algınlığı ve grip tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur. Tedavi belirtilere göre yapılmalıdır. Ayrıca istirahat edilmesi ve stresten uzak durulması da vücut direncinin yeniden kazanılmasına yardım eder.
2- Virüs vücuda nasıl girer?
Burundan nefes almak son derece önemlidir. Tüm vücudumuzda olduğu gibi burnumuzda da mikroplara karşı bir savunma sistemi vardır. Burun içinden ve burna açılan sinüs dediğimiz kemik içi boşluklardan salgılanan sümük salgısı ve bu salgıyı genze doğru sürükleyen çok ince tüycükler sayesinde mikroplar doku içine girmeden genze ve oradan da mideye gönderilerek mide asidiyle ortadan kaldırılır.
Virüslerin Bulaşması
Hastaların, mikrop içeren burun veya ağız salgıları bulaşmış elleri ve eşyalarıyla olabileceği gibi sıklıkla hastaların solunum ve hapşırması ile havaya yayılan küçük veya büyük parçacıklar içindeki virüslerin solunmasıyla da olabilir. Hapşırık bazen o kadar güçlüdür ki ağzımızdan çıkan havanın hızı saatte 100 kilometreye ulaşmaktadır. Bu da virüslerin yayılmasını iyice kolaylaştırmaktadır.
3- Hava sıcaklığındaki anı ısı değişikliği soğuk algınlığı ve grip vakalarını tetikler mi?
Özellikle ani ısı değişikleri ve soğuk hava burun içindeki salgıyı ve tüycüklerin hareketini bozarak mikrobun doku içine geçip yerleşmesine ve hastalık yapmasına neden olur. Alerji, hava kirliliği ve sigarada aynı nedenle artırıcı etki göstermektedir. Hava değişimlerinin sık olduğu ve havanın soğuduğu dönemler bu tür hastalıklarında arttığı dönemlerdir.
devamı bir sonraki sayımızda...