Haftalardır galibiyet yüzü göremeyen ve ligin ikinci yarısında küme düşme hattındaki takımlara peş peşe verdiği puanlarla ateşi yüreğinde hissetmeye başlayan Konyaspor, kendisi gibi ciddi bir çözülme süreci yaşayan Malatyaspor deplasmanında yakaladığı 1-0’lık avantajı koruyamadı. Kaleci Serkan’ın ‘ilk yarıdaki Malatya maçında olduğu gibi’ yine ceza alanı dışında, bu defa ayakla kontrol ettiği topu uzaklaştıramayıp yere düşmesi ve kolunu topa çarpmasıyla kırmızı kart görmesi maçın genelindeki hataları gölgeledi. Biz bunlara değinmeye çalışalım.

Geçen hafta, uzun yıllar sonra katıldığımız Kon TV Spor Programında sevgili Mustafa Durmuş, ‘futbolculara moral verecek şeyler’ söylememizin ehemmiyetini vurguluyordu.  Tamam da bize kim moral verecekti? Program sırasında sevgili Hidayet Sarıaslan mesaj gönderip Malatyaspor kafilesine bizi de yazdığı ‘emrivakisini’ iletiyordu ki, reddetmek olmazdı. Aynı programda futbolculara ‘ilk yarıdaki Malatyaspor maçını zihinlerinde yok sayıp, oynamalarını’ tavsiye etmiştik.

Maç sekiz otobüslük Konyaspor taraftarının tezahürat üstünlüğüyle başladı. Hızla tehlike çemberine yaklaşan ve birkaç gün önce Teknik Direktör değişikliği yaşayan ev sahibi takımın taraftarı daha durgundu. Yeşil-Beyazlı futbolcular da hızlı başladı maça. Daha 3.dakikada Skubiç’in ortasında Bajiç’in kafasını kaleci çelemese veya dönen topa Ömer Ali dokunabilse skor üstünlüğü maçın başında Konyaspor lehine değişebilirdi; olmadı. Sonraki dakikalarda ataklar karşılıklı olsa da sayısal ve etkisel atak bakımından Konyaspor öndeydi. İlk yarıya eklenen 3 dakikalık uzatmanın son saniyelerinde Bajiç’in altıpas önünde düşürülmesinde Cüneyt Çakır tereddüt etmeden penaltı noktasını gösterirken faul yapan Chebake’yi de kırmızı kartla oyun dışı bıraktı. Zaten diğer cezalı oyuncular nedeniyle sıkıntılı olan Sarı-Kırmızılılar için bu durum ikinci yarıda büyük bir dezavantaj olabilirdi. Yeşil-Beyazlıların suskun golcüsü Bajiç’in penaltıyla skoru 1-0’a getirmesinin üzerine ikinci yarıda 11-10 kişi sürecek oyunun sağlayacağı avantajı da ekleyince Konyaspor açısından 3 puan çantada gözüküyordu. Fakat öyle olmadı. Saha da rüzgâr yoktu ama futbolcuların yüreklerinde öyle ters bir esinti başladı ki sanırsınız Konyaspor birkaç kişi eksik oynuyor veya Malatya birkaç kişi fazladan oynatıyor!

Maçın başından itibaren oyuncularına hemen hemen her pozisyonda savunmayı orta sahaya doğru yaklaştırmaları işaretini veren Bülent Korkmaz, etkili Malatya akınlarına karşılık orta sahada rakibi durdurma veya savunma hattını çoğaltmak ihtiyacı doğmuşken Shengelia’nın yerine 72.dakikadaHurtado’yu, Bajiç’in yerine de 78.dakikada Thuram’ı oyuna aldı. Bence ikisi de oyunun akışı gereği yanlış tercihlerdi. Nitekim oyuna, yerine girdikleri oyuncular kadar bile katkıları olmadı. Oysa Malatya savunmasından Konyaspor yarı alanına atılan toplar Konyaspor beklerinin arkasına düşüyor, Serkan her kurtarış sonrası çılgınca arkadaşlarını azarlıyordu. Hatta bir defasında topu çeldikten sonra bağırarak hırsını alamayıp kale direğini yumruklaması da patlamanın işaretiydi!

80.dakikada Gökhan Töre sol kanattan serbest vuruş kullandı, Serkan kalabalık üzerinden yumrukla uzaklaştırdı. Ceza alanı dışında pozisyonu takip eden Murat Yıldırım yakın markaja rağmen önüne gelen topu kaleye şutladığında aktif bölgede, yani topun kaleye gittiği hatta kaleci hariç tam dokuz Konyasporlu futbolcu bulunuyordu. Yani Konyaspor bir kişi dışında takım halinde oradaydı. Serkan kalabalık arasında topu daha erken görüp zaman ayarlamasını yapabilse çıkarabilirdi. Ama öncelikle o topun dokuz kişi arasından süzülüp gitmesi zafiyetlerin en büyüğü değil de nedir?

Birkaç sezon önce Serkan’ın A Milli takıma alınmamakla hak gaspına uğradığını söyleyen de bizdik, Malatya maçından bu yana motivasyon sorunu yaşadığını ve oynatılmasının doğru olmadığını savunan da… Fakat bu defa orta sahadan ‘zincirden boşanırcasına gelen ataklar’ karşısındaki performansı Konyaspor hanesine 3 puan yazdırmak üzereydi. Oyunun rakip yarı alana tevdi edildiği bir sırada gözlerim bu duygularla Serkan’ın üzerine yöneldi. Altı pasın oralarda mıh gibi çakılmış gözlerini de yere sabitlemişti. Öyle ki bomba patlasa duymayacak da kadar dalmıştı. Belki bir dakika kadar öylece kaldı. 

Birkaç dakika sonra, Gökhan’ın kendi ceza alanı önünden, Miloseiç’in ayağındaki topu, ‘pas değil, uzaklaştırma amacıyla’ Konya yarı alanına göndermesiyle Serkan için imtihanların en ağırı başladı. Dedik ya, savunma derinliği sıkça kayboluyordu. Bu pozisyonda bir savunma oyuncusu gibi çıktı Serkan ve topa rakipten önce ulaştı. Fakat vurup tribüne yahut rakip yarı alana göndermek varken, topa yetişmek üzere olan Malatyalı oyuncuya çalım atmaya kalkması, bunu da beceremeyip yere düşmesi ve topun koluna çarpması hoş görülebilir bir hata değildi. Bir Malatya maçında bir kez daha kırmızı kart görürken aslında yaptığı hata ile maç içerisindeki diğer bütün hataların üzerini örtüp, şimşekleri üzerine çekti.

Kısaca, ilk yarıda Konyaspor taraftarı ‘Konyaspor ve Bajiç geri döndü’ diye düşünürken 46.dakikadan itibaren hayal kırıklığına uğradı. Malatya ataklarına karşı kalesini başarıyla koruduğunu görünce ‘Serkan geri döndü’ diye sevinirken de kırmızı kartla beklentileri boşa çıktı.

Basın toplantısında bir gazeteci Teknik Direktör Bülent Korkmaz’a ‘Serkan’ın Malatya maçlarında üst üste kırmızı kart görmesi ve Fenerbahçe maçında kalenin Ertuğrul’a kalmasını’ sormak istedi. Hocanın cevabı “Ertuğrul’da bu takımın oyuncusu” oldu. Bir başka gazeteci ‘Önümüzde zorlu bir fikstür var’ mealinde bir cümle kurunca da Korkmaz, “Kolay fikstür mü var?” diye cevap verdi. Her iki soruya reaksiyonu da hocanın iç huzursuzluğunun dışa vurumu gibiydi.

Geldiği günden beri ‘kendi savunma hattıyla kendi kalesi arasında derin bir boşluk oluşturan oyun arzusu’ mevcut Konyaspor’un yaş, fizik, teknik ve motivasyon şartlarına denk düşmedi. Bülent Hoca savunmayı ötelemekle takımını ancak intihara sevk etmiş olur.

Malatyaspor açısından baktığımızda sorunların Konyaspor gibi derinleşmekte olduğu görülüyor. İlk yarıda 400 Konyaspor taraftarına karşı etkisiz kalan Malatyaspor taraftarı ikinci yarıda takımları Konyaspor’u bunaltmaya başladığı dakikalarda Başkanı istifaya çağıran tezahüratlara başladı. Teknik Direktör Hikmet Karaman arka bloktaki taraftarla diyaloğa girerek tepki değil destek vermelerini istedi. Maç sonu açıklamalarında da Karaman birliğin nasıl sağlanacağına, desteğin neleri nasıl getireceğine yönelik açıklamalar yaparken tecrübesini doğru diyalogla ve tevazu ile nakşediyordu.