NEZAHAT GÖÇMEN
Neyin, kimin, ne uğruna savaştıklarını bilmeyen, kocaman bir hayatın yolcusudur, “Filler tepişirken çimenler ezilir.” sözünün öznesi olan savaşın çocukları.
Yıkım ve yarınsızlık yaşayan savaşın parçası çocuklar… Kimi anasını kimi babasını kaybetmiştir. Kimi onun için paradan puldan daha değerli olan oyuncağını kaybetmiştir.
Korkunç! Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı devam ederken binlerce kayıp çocuk haberleri yankılanıyor radyolardan, ekranlardan. Küçücük bedenler ağlar, yaralı bedenleri taşıyanlar ağlar. Ortalık toz dumandır, evini terk eden insanlar ardına bakamaz.
Nasıl anlatılır çocuğa savaş? Bilen var mı? İpi kopmuş, boşlukta düşecek yer arayan uçurtmasını izleyen gözlerindeki kaygı misali, umudun maviliğine bakarken, uzakların karanlığında kaybolan çocuk gözler. Savaşın anlamını bilmeyen çocuklara ne söylesek boş. Onların hiçbir suçu yok. Yüreğimden dökülen dizelerle sesleniyorum…
SAVAŞ ve ÇOCUKLAR
Çocuklar öldürülürse
İnsanlığın atası eksik büyür,
Eksik büyürse
Bestelenmemiş şarkılar
Bulunmamış icatlar,
Bitmeyen hikayeler,
Rüzgârın kanadına takılmış
Bir yerlerde kalan umutlar olur.
Yarım kalan ekmek
Söylenmemiş sözler
Yazılmamış türküler olur
Aynı türküler söylenir, söylenir
Bir çocuk neler götürüyor bedeninde hesabı yapılmazsa
Hesapsızca acılar yaşanır bu dünyada
Güneş, aydınlatmadığı yüzleri sorar bizden
Toprak, kucakladığı minik bedenleri
Ay ışığı unutur mu küçük çocuğun kıyıda donmuş yüzünü?
Yıldızlar sessiz bakar,
Işıl ışıl bakmayan gözleri arar.
Güneşin, Ay Işığı’nın, türkülerin…
Toprağın çocuklarına dokunmayın!
Şekerlerin tadı olmaz
Kuşlarla yarışacak çocuklara kıymayın.
Çocuklar giderse
Gök kuşağının altından geçen gülen yüzler eksik olur.
Beyaz çilek çiçekleri gibi dağlarda,
Savrulan kır çiçekleri gibi biri bin parça
O çocukların okuyamadığı kitaplar…
Çizemedikleri resimler var…
Ağaçlardan sarkan uçurtmalar
Göremedikleri yerler, çeviremedikleri topaçlar
Yüreklerin kök salmadığı yerde
Sessizce bekler.
Hayalleri bulutlarda asılı kalan
Sahip çıkamadığımız çocuklara
Cennet kucak açıyor.
Çocuklarımız ölmesin
İnsanlığın atası eksilmesin. Nezahat GÖÇMEN
Bir yıldız gibi kayıp giden minik bedenlerin sessiz çığlıklarını duymamak zalimliktir. Körpe bedenlerin gözlerden akan yaşlar en masumların en kıymetlisi… Silahlar, altın paralar, kâğıt paralar… Hiçbiri bir çocuğun gözünde, oyuncağından daha değerli olamaz.
" Ulus yaşamı tehlikeye düşmedikçe, harp bir cinayettir. " M. Kemal ATATÜRK
Bombaların patlama zamanı onların oyun zamanıydı. Kim bu zaman hırsızları? ‘Elma’ deyince sığınaklara koşan çocuklara, gökyüzünü göstermek için ‘armut’ diyelim.
Rusya ve Ukrayna Savaşı’nda çocuklar yıkık hayatlarında, korkulu gözlerle dünyayı izlerken, dünya çocukları izliyor. Ukraynalı çocuklar emzikleri ve oyuncaklarıyla sınırları aştılar. Hangi yürek dağlanmadı. Aynı manzara Suriye savasında da yaşandı. Savaşın ne olduğunu bilmeyen çocuklar bomba sesleriyle uyanıyorlar. Yürek burkan görüntülerle savaşın o küçük kalplerini izledik, izliyoruz.
''Savaşı sonlandırmazsak, o bizi sonlandıracak.'' Herbert George Wells
2022 Yılında savaş ortasında sığınakta dünyaya gelmek
Savaş ortasında çocuk olmak her şeyini kaybetmektir. Hayallerini, umutlarını geleceğini kaybetmektir. UNICEF raporuna göre 2016 yılı Suriyeli çocuklar için en kötü yıl oldu. Hiçbir çocuk savaşın dehşetinden kurtulamadı. Suriye’de çocuklar her gün saldırılara maruz kaldılar. Bir annenin bombaların paramparça ettiği evinden, çocuğun oyuncağını alması hafızamda iz bıraktı. Çok büyük acılar yaşayan çocuklar savaşta en ağır bedeli ödeyenlerdir. Sadece 2016’da en az 652 çocuk öldürülmüştür. Çocuk kayıpların resmen belgelenmeye başlamasından bu yana Suriyeli çocuklar için en kötü yıl olmuştur. 2016 Eylül ayında Halep’te bir haftadan kısa bir süre içinde 223 çocuk yaralanmış, 96 çocuk hayatını kaybetmiştir.
Savaş ortasında öyle zamanlar oluyor ki çocuklar tedavi edemeden ölüme terk ediliyorlar.
Çocukların baharları görmelerine müsaade etmeyenler, çocukların ahı üstünüzde.
Yönetmen, yapımcı, senarist Spielberg'un Empire Of The Sun’da filminde küçük yeteneklerin filmi götürmesi olayı geliyor aklıma. Savaşın yaşlandırdığı çocuğun, kendi çocukluğuna kalp masajı yaptığı sahnede gözyaşlarımı tutamıyorum. Spielberg’in filmindeki unutulmaz kırmızı mantolu kız hangimiz unuttuk? Vietnamlı, Suriyeli, Lübnanlı, Ukraynalı…
Yeryüzünde, hangi coğrafyada olursa olsun tüm çocuklar için savaş; Ailesini, okulunu, öğretmenlerini, çember çevirdiği sokağı, salıncak kurulu parkı özlemesi, arkadaşları ile top oynamayı, bombaların ne zaman, nereye düşeceğini hesaplamadan hayal etmesidir. O, sığınakta iken şehir simsiyah toz bulutu içinde. İlk doğduklarında savaşı soludular. Sakat kalma riski çok yüksek. Arkadaşlarını bir daha görememenin umutsuzluğunu ve gözlerindeki hüznü kimse anlatamaz. Çok sevdiği, yemeğini paylaştığı hayvanları, bomba sesleriyle param parça oldu, tanklar altında ezildi. “85 çocuk kimlikleri kaybolduğu için başka ülkeye geçemiyor.” haberi yürekleri dağladı.
Hangi coğrafyada olursa olsun, ön hayatını yaşayan, şiddete maruz bırakılmış bu çocuklara hepimizin bir özür borcu var. Çocukları düşünmek kutsallığın en yücesidir. Tüm geçmişte, gelecekte yaşanan, yaşanacak hangi savaş varsa silinsin yeryüzünden. Çocukların sevdiklerinin yüzüne dokunamaması affedilebilir mi? Çocukların çocukluklarını öldürmeyin.
Tek dileğim;
Mavi gökyüzü altında, gözyaşı olmayan bir dünyada
Güzel günler, renkli günlere koşun çocuklar…
Kaynak: https://www.unicef.org/turkey/media/3436/file
Kaynak fotoğraflar: Yeniçağ gazetesi,inderpendent,TRHaber.com, emengency,com,agazete,onedio,gazeteduvar,doğruhaber,dünyadw,TRT