Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, 12 Mart'ta, Mikroplastik Grubu’nun mikroplastik.org sitesi üzerinden 'TekKullanımlıkKoronaÇöpüGördüm' başlığı ile bir form açarak koronavirüs döneminde kullanımı artan maske, eldiven, bone, ıslak mendil gibi kişisel koruyucu ekipmanların hangi şehirlerde ne oranda çevreye atıldığının belirlenebileceği bir koronavirüs haritası oluşturdu. Site üzerinden haritada en çok bildirimin Adana’dan yapıldığı görüldü.

EN ÇOK ATILAN KİRLETİCİ, MASKE

Koronavirüs salgınının başladığı dönemde, insanların kişisel koruyucu ekipmanları gelişigüzel bir şekilde çevreye atarak neden olduğu kirliliği fark etmeleri için çalışmaya başladıklarını kaydeden Doç. Dr. Gündoğdu, "Çalışmamızı sosyal medya üzerinden paylaştık ve insanların buna katkı sağladığını gördük. Sistemimize yapılan 2 bin 66 girişin büyük bir bölümünün Adana’dan yapıldığını gördük. Adana’dan sonra sırasıyla İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Trabzon, Ankara, Antalya geliyor. Doğaya atılan atıklar arasında bin 83 girişle maske geliyor. Onu 557 girişle ıslak mendil, 375 girişle eldiven, 40 girişle dezenfektan kutusu, 5 girişle koruyucu, 3’er girişle çok kullanımlık maske ve bone takip ediyor" diye konuştu.

‘TIBBİ ATIKLAR, MİKROPLASTİK KİRLETİCİSİ’

Maskelerin bir kısmının plastikten yapıldığını ve ciddi bir mikroplastik kirliliği yarattığını belirten Doç. Dr. Gündoğdu, "Eldiven, boneler, dezenfektan kutusu ve ıslak mendiller de tamamen plastikten yapılmadır. Bu ürünler gelişigüzel çevreye atıldığında, araç lastikleri ve insanların üzerinden geçmesi, rüzgar ve güneş nedeniyle parçalanması sonucu üzerindeki lif tipi mikroplastikler çevreye yayılıyor. Bu yayılan maddeler de koronavirüs taşıyabiliyor. Kişisel koruyucu ekipmanların doğaya atılması, sadece görsel kirliliğe değil, virüsün yayılmasına da neden olabiliyor" dedi.

ÖZEL TOPLAMA ALANLARI İÇİN YEREL YÖNETİMLERE ÇAĞRI

Tıbbi atık olarak değerlendirilen maske, eldiven bone gibi ürünlerin yerel yönetimlerce oluşturulacak özel alanlarda toplanması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Gündoğdu, "Buna ilişkin bir çalışmayı henüz göremedik. Halihazırda bu atıkları çevrede görmeye devam ediyoruz. Bu durumun çeşitli zararlı etkileri var. Bu ürünler virüsten korunmak için kullanılıyor, ancak çevreye atıldığında virüs taşıyıcısı olduklarını unutmamak gerekiyor. Bu durum başta temizlik işçileri olmak üzere o bölgede yaşayan insanlar ve sokak hayvanları için de risk oluşturuyor" diye konuştu.