İSTANBUL - Doğuştan kalp kası bozukluğu olan 17 aylık Muhammed Eren Dönmez, kalp nakli bekliyor.

Doğduğu günden beri 17 aylık yaşamının büyük bir kısmını, hastanede ve solunum cihazına bağlı geçiren Muhammed Eren Dönmez, minik kalbiyle yaşama tutunmaya çalışıyor. 

Muhammed Eren Dönmez'in babası Yavuz Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anne karnındayken kalp bozukluğu olduğu tespit edilen oğluna, yaşamını sürdürebilmesi için nakil yapılması gerektiğini söyledi. 

Dönmez, oğlunun tedavisinin Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde devam ettiğini ifade ederek, doğduğu tarihten itibaren hemen hemen her gün hastanede olduklarını belirtti. Dönmez, "Çocuk doğar doğmaz bize söyledikleri ilk şey;  'Çocuğun nakil olması gerekiyor. Başka bir çözüm yok ama yüzde bir şansınız var. Bunun sebebi tespit edilebilirse, üzerine çalışmalar yapılabilinirse çocuğun düzelme ihtimali var'. Ancak yapılan incelemelerde sebebine dair herhangi bir şey çıkmadı" diye konuştu. 

Muhammed Eren'in, kalp fonksiyonlarının iyice düşmesi sonucu birtakım operasyonlar yapıldığını anlatan Dönmez, şöyle devam etti:

"Operasyonların bir dönem faydasını görür gibi olduk. Ancak sonra yine iş tersine dönmeye başladı. Yine çaresiz kaldık,. Oğlum yine solunum cihazında yaşamına devam etmeye başladı. Bir ara solunum cihazından ayırmaya çalıştılar ama ayrılacak durumda değildi. Operasyonların ardından dışarıdan bir kardiyologa gittik. Kardiyolog 'Annesine söylemeyin ama bu çocuk çok fazla yaşamaz. Kalp fonksiyonları neredeyse tamamen bitmiş, kasılmayı bırakmış, sağ tarafıyla idare etmeye çalışıyor' dedi. Yine fenalaştı ve yine solunum cihazına bağlandı. Şu an sol kalp fonksiyonları tamamen bitmiş durumda. Bir çocukta kalp kasılma derecesi minumum yüzde 60 iken oğlumda yüzde 10 civarında."

"Bize hep gülümsüyor"

Şu ana kadar yapılacak ameliyatlardan hep bir umut beklediklerini ancak bu ihtimallerin tamamen ortadan kalktığını vurgulayan Dönmez, "Türkiye'de çocuk donör sayısı yok denecek kadar az. Ancak bizim Almanya'da görüştüğümüz bir merkez var. Eğer Sağlık Bakanlığı ve SGK iş birliğiyle oraya gidebilirsek, inşallah gideceğiz diye umuyoruz, umudumuz ondan yana, orada 3-6 ay arasında nakil çıkma olasılığının çok yüksek olduğunu öğrendik" dedi.

Dönmez, artık zamanlarının giderek azaldığını dile getirerek, şunları söyledi: 

"Hiçbir anne, baba çocuğunu ölüme terk edemez. Biz de yapamayız. Nihayetinde bize hep gülümsüyor. Bunlara rağmen gülümsüyor. Biz de bu anlamda elimizden gelen mücadeleyi yapacağız. Sosyal medyadan müthiş derecede destekler gördük. Bizim şu an tek beklentimiz, sıkıştık çünkü, artık kaybedilecek zaman yok, bir an önce yetkililerin harekete geçmesi. Biz sadece Almanya'daki merkezi biliyoruz ama belki onların uygun görecekleri çok daha farklı bir yer vardır. Çocuğum, şu anda damardan aldığı kalp kastırıcı ilaçlarla hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Yapabileceğim son şey bu. Bir televizyon karşısına çıkmak ya da bir sosyal paylaşım sitesinden bunları yapabilmek benim için çok çok zor şeylerdi, bunu yaşayana kadar. Ancak artık hiçbir şey zor değil bizim için, her şeyi göze aldık. Yetkililerin de sesimizi duyacağına inanıyoruz. İlgilenen bir çok insan oldu ve devam edeceğini de düşünüyorum."

"Gözümün içine 'Ben yaşamak istiyorum' dercesine bakıyor"

Anne Şennur Dönmez de bebeği doğar doğmaz, doktorların çok yaşamayacağını ve tek çaresinin nakil olduğunu söylediklerini anlatarak, şöyle konuştu: 

"Oğlum bir şekilde nefes almaya çalışıyor. Zorlanıyor. Verilen ilaçlarla kalp kasılması sağlanıyor. Tek çaremiz kalp nakli. Kalbi artık fonksiyonları kaybetti. Doktor 'Her geçen gün sizin aleyhinizde, sizin için kayıp' diyor.  Çocuğum ölümüne bir gün daha yaklaşıyor. Biraz daha işlemlerin hızlanmasını istiyorum. Buradan Sağlık Bakanımıza, Başbakana, Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Bizi duysunlar, bize yardım etsinler. Çocuğum yaşamak istiyor. 17 aydır her gün gözümün içine 'Ben yaşamak istiyorum' dercesine bakıyor. "

Dönmez, Bahçelievler İlçe Sağlık Müdürlüğü'nde organ bağışı biriminde çalıştığını belirterek, "Az çok biliyorum, bağışların çok olmadığını. Az çok bilincindeyiz. Ama benim başıma geleceğini hiç düşünmezdim. Annelerin ve babaların duyarlı olmasını istiyorum. Herkes duyarlı olsa belki bu kadar sıkıntılar olmaz" diye konuştu.

"Cerrahi bir tedavisi çok fazla yok"

Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Klinik Şefi Doç. Dr. Alper Güzeltaş, Dönmez'in hastanelerine bir yıl önce geldiğini söyledi.

Hastalığın, kalp kaslarının anne karnında oluşurken birtakım bozukluklar sonucu birbirine kaynaşamamasıyla ortaya çıkan "Noncompaction kardiyomiyopati" olarak ifade edildiğini belirten Güzeltaş, şunları kaydetti:

"Maalesef tedavi olarak cerrahi bir tedavisi çok fazla yok. Türkiye'de yapılan şeyler daha çok medikal tedavi dediğimiz hastalığın ilaçlarla kontrol altına alınması. Bu bebek daha önce başka bir merkezde takip ediliyordu, tedavisine başlanmıştı. Daha sonra bize gönderildi. Burada da biz tedavisini yaptık. Yeni ortaya çıkmış birtakım yöntemlerle kalp kasını kuvvetlendirmeye çalıştık, bazı ameliyatlar geçirdi. Onlarla bu yaşına kadar gelebildi. Ancak bu yapılan işlemlerin hepsi onun gerçek ameliyatını olana kadarki zamanını sağlıklı bir şekilde geçirmesini sağlamaktı. Şu ana kadar bu tablo nispeten başarılı. Bir şekilde hastane ve arasında dönüşümlü olarak bu süreç atlatıldı. Tabii bu hastaların kesin tedavisi kalp nakli. Kalp nakli de Türkiye'de çok sık yapılan bir uygulama değil. Erişkinlerde biraz daha gündemde ama çocuklarda yapılan uygulamalar çok az."

Türkiye'de kalp nakli yapabilen diğer hastanelerle de irtibat kurduklarını ifade eden Güzeltaş, "Şu anda yapılması gereken şey, donör bulmak. Bu ilik gibi değil. Sonuçta kaybedilmiş bir bebek olması lazım ki, ona uygun kalbi nakledebilelim. Sonuçta onu bulmak zor. Yaşına, doku gruplarına uygun olacak. Birden fazla faktör var. Tabii olmaz diye bir şey yok. Türkiye'de pediatrik vakalar var ama sayıca oldukça az. Bu işin Türkiye'de olması daha çok tercih edilir doku uygunluğu açısından. Yurt dışında da yine donör bulmaları gerekecek. Sıkıntılı bir hastalık ve süreç. Ancak tedavi olarak yapılması gereken tek şey, şu aşamada kalp nakli yapmak" diye konuştu.